Ve iyileşme yolundaki bir kabadayı olarak, havlayan köpeğin ısırmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | و بصفتي متنمّرة متعافية، أعلم أنّنا نتكلّم فقط دون أن نؤذي. |
Aa, bir şey daha, bir eğitimci olarak, | TED | أه، بالإضافة إلى شيء آخر، و بصفتي معلم، |
Ama aynı zamanda bir iş adamıyım ve bir iş adamı olarak bu gece yaptığından hoşlanmadım. | Open Subtitles | لكنّني أيضاً مدير عمل و بصفتي كذلك فأنا لا أوافق على ما فعلته |
Emniyet Teşkilatı başmüfettişi olarak sahadaki memurlarımızın bir çok öyküsü kulağıma gelir. | Open Subtitles | و بصفتي كبير المفتشين في البلاد أسمع قصصاً كثيرة عن ضباط في الميدان |
Patronun ve büyüğün olarak sana ne istersem derim. | Open Subtitles | و بصفتي رئيسك و أتفوق عليك جينيا فبوسعي أن أدعوك بما أشاء |
Bana sürekli burada boş daire... olup olmadığını mı soruyorlar sanki? Emlakçınız olarak burayı satmanız size önereceğim en son şeydir. Ama arkadaşınız olarak başka çare göremiyorum. | Open Subtitles | و بصفتي صديقاً لكم فإن آخر ما أقترحه هو هو أن تبيعوا و أنا لا أرى أي حل آـخر |
Evet. Küçük kardeşin olarak şöyle söyleyeyim. | Open Subtitles | حسناً, و بصفتي أختك الصغرى, إن أفشيت بذلك, |
Önemli olan şu ki Chapman Korusu gelişimiyle ilgili şiddetli muhalifler var ve ve yardımcın olarak, projeyi başka bir yere taşımalısın derim. | Open Subtitles | الفكرة هي وجود معارضة شديدة لمشروع غابة تشابمان و بصفتي صلة الوصل لديك |
Bir denizci olarak Amerika Birleşik Devletleri'ni iç ve dış düşmanlara karşı koruyacağıma dair yemin ettim. | Open Subtitles | و بصفتي جنديّ بحريّة، أقسمت أن أدافع عن الولايات المتحدة من الأعداء في الداخل و الخارج. |
Mücadeleci bir feminist olarak böyle sert biri olduğunuz için sizi tebrik ediyorum. | Open Subtitles | و بصفتي امرأة زميلة في النضال أحييكِ لأنك قوية. |
Gelecekteki kocan olarak öğrenmeni emrediyorum. | Open Subtitles | و بصفتي زوجك المستقبلي أطالبك بالقيام بهذه الأغاني |
Müdür olarak, bu cezaevinin güvenle yönetilmesini sağlamak benim görevim. | Open Subtitles | و بصفتي مدير السجن وظيفتي هي التأكد أن هذا السجن يدار بشكل آمن و فعال. |
Ve bir gladyatör olarak sizlerden biri olmaktan onur duyuyorum. | Open Subtitles | و بصفتي مصارعا إنه لمن دواعي شرفي أن أكون وحدا منكم |
Fakat bir duygu adamı ve bir Tanrı adamı olarak... .. Seni temin ederim, sevgilim geri verilecek. | Open Subtitles | و لكن، بصفتي رجلٌ يحمل شعورًا تجاهك، و بصفتي رجلًا تقيًا.. أؤكد لكِ بأنك ستبادلينني الشعور. |
Arkadaşınız ve emlakçınız olarak... ikiniz bu daire hakkında... bir karara varana dek gitmeyeceğim... çünkü birlikte yaşamayı beceremediğiniz ortada. | Open Subtitles | و بصفتي صديقاً لكم لن أغادر هذا المكان الليلة قبل أن تقررا ما الذي ستفعلانه بخصوص هذا الموضوع من الواضح أن هذا الوضع غير مقبول |
Ve onun menajeri olarak, %15 alıyorum. | Open Subtitles | و بصفتي رئيسته أحصل على نسبة 15% من الأرباح |
Bir Ringo Starr olarak, Meditasyonla çok fazla ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | و بصفتي نجم رينقو انا لست مهتم بالـتأمل |
Avukatınız olarak bu durumda size tavsiyem Mumbai'ye gitmeniz sadece zaman kaybı olacak. | Open Subtitles | في هذه الحالة و في هذه -الصفقة و بصفتي محاميك نصيحتي لك هي أن رحلتك إلى |
Bir akademisyen olarak, bu sorunları analiz edip, yerine çözümler koyabileceğim... | Open Subtitles | و بصفتي عملية دائمة، لدي الأدوات لتحليل تلك التحديات... |
Son 10 yılda Vietnam'da yaşanan ızdırabı kalbinde hissedenlerden biri olarak, | Open Subtitles | و بصفتي أحد ممن انفطرت قلوبهم لما مضى منذُ عشر سنوات على صراع "فيتنام", |