Onun nekadar korktuğunu görmüştüm Ve oradan çıkmamız gerektiğini biliyordum | Open Subtitles | رأيت كم كانت خائفة و عرفت انه علينا ان نخرج |
Kuralları tam olarak hatırlamıyorum, ama önemli olan kaybetmesi Ve bunu biliyordum. | Open Subtitles | حسناً، نسيت شرط الرهان لكن، المهم أنه خسر، و عرفت بأنه سيخسر |
Sonrasında onu bulduk. Zavallı kızcağızın bir şeylerden korktuğunu biliyordum. | Open Subtitles | ثم وجدناها، و عرفت ان هناك شيء أخاف الفتاة المسكينة |
Pençelere bakarak, nereye gittiğini buldum izlerin ne kadar derin olduğuna bakıp hızlarını hesapladım. | Open Subtitles | لقد تتبعت جميع الآثار ذات الوجهات المتعددة و التي تظهر بأي جهة كانو يذهبون. و عرفت السرعة التي كانو يسيرون بها. |
Birinin silahı vardı Ve kötü bir şeyler olacağını biliyordum. | Open Subtitles | هذا الرجل كان لديه مسدس و عرفت أن الأمر سيسوء |
İyi biliyordum ki, bir müfrezenin komutasına geçmem çok sürmeyecekti. | Open Subtitles | و عرفت بعدها بقليل أنني سأقود مجموعة هناك |
Bunun seni, cadıları öldürmek için çok daha motive edecek kadar kızdıracağını biliyordum. | Open Subtitles | و عرفت بأنَّ هذا سيُغضِبك بشدة لدرجة أنه سيزيد من دافعيَّتك لتصل إلى هناك و تقتل الساحرات، صحيح؟ |
Bunu ancak şımarık aktörlerin çalabileceğini biliyordum. | Open Subtitles | و عرفت بأنه يمكن أن يكون الممثلون المنغمسون فى الملذات بالآلات الموسيقية |
O gece Elle ile konuştum, Ve onun iyi olmadığını biliyordum, ama birilerine söylemeliydim | Open Subtitles | تحدثت مع إل تلك الليلة و عرفت انها لم تكن بخير لكن |
Kendimi çok kötü hissettim, çünkü bunu düşünmüştüm Ve onlara bir şey söyleyemeyeceğimi biliyordum. | Open Subtitles | وأنا فقط أحسست بسوء لأنني فقط أعتقدت حقاً و عرفت بأنني لا أستطيع أن أقول أي شئ لهم |
Ve bana evle teklifi yapacagini biliyordum. Kucuk bir kus gibi korkuyordu.. | Open Subtitles | و عرفت أنه يريد أن يطلب مني الزواج به و كان خائف كطائر صغير |
biliyordum ki, kariyerini yok etmekle tehdit edersem her seyi yapacagini. | Open Subtitles | و خلال 3 سنوات رأيته يعمل بشكل أقوى من أي شخص آخر بالشركة و عرفت أنه إذا هددت بتدمير مهنته سوف يفعل أي شيء |
Sonra onu bulduk. Ve bir şey zavallıcığı gerçekten korkutmuştu. | Open Subtitles | ثم وجدناها، و عرفت ان هناك شيء أخاف الفتاة المسكينة |
'Kar Kiz oglanin gozlerinin icine bakmis 'Ve ne yapmasi gerektigini anlamis. | Open Subtitles | عذراء الثلج نظرت إلى عينيّ الصبي و عرفت ما يجب عليها فعله. |
Suç ortağının kim olduğunu öğrenmek istiyordum Ve öğrendim. | Open Subtitles | لقد أردت أن أعرف من هي شريكة الجريمة، و عرفت الآن |
Şişeyi buldum, Ve kendisine kötü bir şey yaptığını anladım Ve kendisini köprüden attı onu affedeyim diye | Open Subtitles | ... و جدت الزجاجه و عرفت بأنه فعل شيئاً سيئاً لنفسه و ألحق السوء لنفسه فعلاً و قفز من ذلك الجسر |
Pisliğin kimliğini buldum. Sandy'nin başındaki şeyde parmak izi vardı. | Open Subtitles | و عرفت هوية هذا القذر (جلبت بصماته من على أشياء شعر (ساندي |
Sigara almaya çıktım Ve Harold Crick'i nasıl öldüreceğimi buldum. | Open Subtitles | خرجت لأشتري سجائر (و عرفت كيف أقتل (هارولد كريك |