Bir defasında bana söylediğin gibi yetkiyi bana vermesinin bir sebebi vardı. | Open Subtitles | و كأنّكَ أنتَ من أخبرتَني ذاتَ مرّة أنّها حمّلتني المسئوليّة لسببٍ ما |
Dünya ayaklarının altındayken rüzgar saçlarını uçuracak. Sanki dünya umurunda değilmiş gibi... | Open Subtitles | الرياح تلفح شعرك، العالَم تحتك و كأنّكَ لا تحمل همّاً على الإطلاق |
O da seni cesur bir korsan gibi hissettirdi olduğun bu kişi yerine bir nevi huysuz eczacı. | Open Subtitles | و هي جعلتكَ تشعر و كأنّكَ قرصان جسور بدلاً مما أنتَ عليه تاجر مخدّرات حاد الطباع نوعاً ما |
Aman Tanrım, bu kot iğrenç duruyor. Kıçına bir şey geçirmeyi unutmuşsun gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يا إلهي، سروال الجينز هذا مقرف و كأنّكَ نسيتَ ارتداءَ مؤخّرتكَ هذا الصباح |
Nasıl olur da onlardan biri gibi davranıp bir aile kurarsın? | Open Subtitles | أنّى لكَ تعول تلكَ العائلة و كأنّكَ واحدٌ منهم؟ |
Evet ama sen bir dangalak gibi söyledin. | Open Subtitles | هذه هي، يا رجل أجل، لكنّكَ قلتها و كأنّكَ أحمق |
Sonsuza dek yaşayacakmışsın gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | "يجعلكَ تشعر و كأنّكَ بوسعكَ العيش أبداً" |
Kendi insanlarının ne yaptığını bilmiyormuşsun gibi sanki. | Open Subtitles | و كأنّكَ لا تعرف ما الذي فعله أُناسكَ ؟ |
Dinle, Hodgins sana söylediğinde şaşırmış gibi davranacaksın, söz mü? | Open Subtitles | إستمع ، يجب أنّ تتصرف و كأنّكَ متفاجئ عندما يخبرك (هودجينز) ، اتفقنا ؟ |
Burada değilmişsin gibi senin hakkında konuşacağız tamam mı? | Open Subtitles | -سنتحدّثُ عنكَ و كأنّكَ غائبٌ، اتّفقنا؟ -اعتدتُ على ذلك . |
Aniden, sanki sen babasıymışsın gibi sana bel bağlamaya başladı. | Open Subtitles | -إنّه يعتمدُ عليكَ و كأنّكَ أبيه فجأة . |
Sanki aşağılarmış gibi... | Open Subtitles | و كأنّكَ تهينه بقولك هذا... |