ve bu kök hücreler kan akımında yüzerek tamir edilebilmelerini sağlayacak büyüme faktörleri salgılamak için hasarlı organlarımıza yerleşir. | TED | و هذه الخلايا الجذعية تسبح في مجرى الدم. ثم تستقر في الأعضاء التالفة. لإطلاق عوامل النمو لإصلاح النسيج التالف. |
ve bu adam, Mr. Inami Naomi bu elleri etkiledi. | TED | و هذه الأيدي كانت متأثرة بهذا الرجل: السيد انامي نيومي. |
ve bu yara dokusu aslında dışarıya uzuv olarak büyüyor. | TED | و هذه الندبة بالفعل تكبر و تتحول الى طرف جديد. |
Bu Makolatalı yemişli pasta, Bunlar da Makolata kızartmalı kurabiyeler. | Open Subtitles | و هذه كعكة التوت بالموكليت و هذه رقائق البسكويت بالموكليت |
Peki bu izlerin Fulcher ve Speck'te bulduklarımızla ne ilişkisi var? | Open Subtitles | و هذه العلامات تتعلّق بالعلامات التي أوجدة على فلتشر و البقعة |
Tamam, bak. Elini boşaltacağım. Bundan sonra elinde sadece bir iş var Ve o da bu. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا، لديك حالة واحدة و هذه هى. |
- Ölü olup olmadığından emin değiliz. - Sorun da bu zaten. | Open Subtitles | إننا غير واثقين مما إذا كان قد مات و هذه هى المشكلة |
Ayrıca bu topların sahteleri üretilemez çünkü her birini benzersiz ısırık izimle mühürledim. | Open Subtitles | و هذه يستحيل تزويرها لأنه جميعها تم تعليمها عن طريق عضي لها |
Zamanla insanlar, kendilerini ve bu güzel dünyayı, yok edecekler. | Open Subtitles | مـع الوقت البشر سوف يُـدمرون أنفسهم, و هذه الأرض الثمـينة. |
Yapacak tonlarca işim var, ve bu sene, Noel, çok farklı bir gün. | Open Subtitles | عِنْدي طَنّ مِنْ العملِ ليَعمَلُ، و هذه السَنَةِ، عيد الميلاد فقط يوم آخر. |
ve bu da resmi bir daveti uzatmak istediğim bölüm. | Open Subtitles | و هذه هي المرة التي أوسع الأمر إلى دعوة رسمية |
ve bu eller onlar herhangi bir deniz tosunundan daha çok sihre sahipler | Open Subtitles | و هذه الايادى بها الكثير من السحر أكثر بكثير من اى مأكولات بحر |
Dostum, bu acayip hos ve bu ziplama platformu, bir efsane. | Open Subtitles | انها في غاية الجمال . . و هذه اللعبة انها مذهلة |
Kalamam.Yapmam gereken çok iş var ve bu benim hayatım değil. | Open Subtitles | لا استطيع لديّ الكثير كي أقوم به و هذه ليست حياتي |
ve bu özel asistanım ve özel masörüm, Bayan Yueng Ling. | Open Subtitles | و هذه مساعدتي الشخصية و مدلكتي الخاصة , السيدة يونغ لنغ |
Çok meşguldüm ve bu küçük hanım da beni çok yoruyor. | Open Subtitles | لقد كٌنت مشغولاً جداً و هذه السيدة الصغيرة كانت تتعبني كثيراً |
Parasının karşılığını alacak ve bu mağlubiyet serisi sona erecek. | Open Subtitles | سوف تأخذ ما تستحق من دفعها لي و هذه الخساره |
Bunlar da 19. yy'da nöronlardan (sinir hücresi) yaptığı çizimler. | TED | و هذه هي أنواع الرسومات التي ابتكرها من الخلايا العصبية في القرن التاسع عشر. |
Peki, bu koruyucu çemberler gerçekten işe yarıyor mu? | Open Subtitles | , و هذه . . هذه الدوائر الحامية هل تعمل؟ |
Genelde bol zaman, güç Ve o kredi kartlarıyla. | Open Subtitles | عادة , مع الكثير من الوقت و الطاقة و هذه الكروت الأئتمانية |
Onları bulmak imkânsızdı. Ayrıca bu ilk deneyişim de değil. | Open Subtitles | . و هذه ليست المرة الأولي التي أتقصي بها عن ذالك |
- Bu da popodan alıyor mu? | Open Subtitles | و هذه موخرتها رائعة و ماذا عن هذه؟ هل مؤخرتها رائعة ايضا؟ |
Burası da evin ana yatak odası. Berbat! Hiç hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | و هذه غرفة النوم الرئيسية أنها قبيحة, أكرهها فقد آذت عيني |
Hayal hayal bile edemeyeceğim şeyler gördüm ve bunlar beni değiştirdi. | Open Subtitles | لقد رأيت أشياءً لم أتخيّل أنها موجودة و هذه الأشياء غيَّرتني |