"يأخذك إلى" - Traduction Arabe en Turc

    • götürecek
        
    • götürmek
        
    • götüreyim
        
    • götürebilir
        
    • götüreceğim
        
    • götürür
        
    • götürürüm
        
    • götürüyordu
        
    O seni bankamıza götürecek ve para, akşam yemeğinden önce eline geçecek. Open Subtitles وسوف يأخذك إلى مصرفنا. انت وسيعطيك المال قبل العشاء
    Seni oraya götürecek biri var mı? Open Subtitles كنت قد حصلت على أي شخص ويمكن أن يأخذك إلى هناك؟
    Benim hoşuma gitmişti. Seni dans edebileceğimiz bir yere götürmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن يأخذك إلى المكان الذي يمكننا القيام به بعض الرقص.
    Sakatlığına rağmen seni seni kampa götürmek istediğini söyledin ve seni buraya o bırakmadı mı? Open Subtitles قلتي بأنه أراد أن يأخذك إلى المخيم على الرغم من أنه حقيقةً لديك إصابة , و ألم يقم ..
    Sizi bayan kısmına götüreyim. Open Subtitles كل الحق، أنا ستعمل يأخذك إلى جناح الإناث الآن. جناح C.
    "Yanlış tren sizi doğru istasyona götürebilir." Open Subtitles "القطار الخطأ، يمكن أن يأخذك إلى المكان الصحيح."
    Seni dışarıya güzel bir restorana götüreceğim. Open Subtitles كنت ستعمل يأخذك إلى أحد المطاعم الفاخرة.
    Biraz beklersen seni iskeleye götürecek birini bulabilirim. Open Subtitles , إن انتظرت للحظة سأدع شخصاً ما يأخذك إلى الرصيف
    Seni son mertebeye götürecek ustanı bulduğunda bunu ona ver. Open Subtitles عندما تجد سيد الذي سوف يأخذك إلى المستوى النهائي... تعطيه له.
    Steinman sizi laboratuvara götürecek. Open Subtitles سوف ستينمان يأخذك إلى مختبر القسطرة.
    Yarın erken bir duruşmam var, seni okula Nick götürecek, tamam mı? Open Subtitles عندي محاكمة مبكّرة غداً لهذا (نيك) سوف يأخذك إلى المدرسة, حسناً ؟
    İçeriye atlarsan seni sahilden yüzlerce metre öteye götürecek. Open Subtitles "أدخل عبرها ويجدر أن يأخذك إلى برّ الأمان على بعد حوالي 90 متراً من الشاطئ."
    Bu amca seni eve götürecek. Open Subtitles هذا العم سوف يأخذك إلى المنزل.
    Seni görmek için ne kadar uzaklardan geldiğimi biliyor musun ve seni gerçekten çok güzel bir yere götürmek istediğimi. Open Subtitles تعلمون، لقد جئت إليك من بعيد. وأريد أن يأخذك إلى مكان جميل جدا.
    Lisa ve ben sizi bu akşam "Şef Nelson'un Yengeç Kulübe"sine yemeğe götürmek istiyoruz. Open Subtitles ليزا وأود أن يأخذك إلى كراب شاك الشيف نيلسون الليلة لتناول العشاء.
    Dairendeki olay yeri temizliği daha bitmedi. Seni bir otele götüreyim Open Subtitles لم يذهب تنظيف مسرح الجريمة من خلال مكانك yet.I سوف يأخذك إلى الفندق.
    - Jack, seni sete götüreyim. - Harika. Open Subtitles جاك، اسمحوا لي أن يأخذك إلى مجموعة.
    Annen, yanlış tren sizi doğru istasyona götürebilir, demişti. Open Subtitles أمّك قالت: "أنّ القطار الخطأ، يمكن أن يأخذك إلى المكان الصحيح."
    Bir yerde şunu okumuştum: "Yanlış tren sizi doğru istasyona götürebilir." Open Subtitles "قرأتُ في مكانٍ ما، أنه في بعض الأحيان، القطار الخطأ يمكن أن يأخذك إلى المكان الصحيح."
    Beni bulduğun yere seni geri götüreceğim böylece evi arayabilirsin, ya da her ne yapıyorsan. Open Subtitles حسنا، انظر، أنا فقط يأخذك إلى المكان الذي وجدت لي، ويمكنك هاتف المنزل، أو أيا كان. لا، لا، لا، ماكس.
    Evet. Belki babam seni götürür. Open Subtitles بالتأكيد، أعتقد أن والدي سوف يأخذك إلى هناك
    Sizi Fairfax ve La Brea'nın köşesine götürürüm. Open Subtitles وسوف يأخذك إلى زاوية فيرفاكس ولوس انجليس بريا.
    Rahatsızlanmıştın, o da seni eve götürüyordu. Herkes böyle yapardı. Open Subtitles لقد كنت مريضة و كان يأخذك إلى البيت هذا ما كان سيفعله أى شخص

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus