"يأخذوني" - Traduction Arabe en Turc

• götürmelerine
• almalarına
• almadılar
• götürmelerini
• götürüyorlar
• götürmeyecekler
• götürmediler
• ele geçirmelerine

Babama söyle. Silahlar olmadan beni götürmelerine izin vermez.
أخبر والدي بدون الاسلحة لن يواقق علي أن يأخذوني

Patron, lütfen, beni götürmelerine izin verme!
الباص سيغادر بعد خمسة دقائق يا زعيم! ارجوك لا تدعهم يأخذوني

Bunca zamandır bunu beni senden almalarına engel olmak için yaptığını sanıyordum.
طوال هذا الوقت ظننتُ أنّك تفعل هذا لتحرّص على ألا يأخذوني منك

- Beni almalarına izin vermeyin.
-لا تدعيهم يأخذوني! -تمهل! -لا تدعيهم يأخذوني

Bak, beni de ciddiye almadılar.
لم يأخذوني على محمل الجد كذلك.

Yukarıya gitmek istemiyorum. Beni götürmelerini istemiyorum.
لا أريد الصعود إلى هناك لا أريدهم أن يأخذوني

Lütfen beni götürmelerine izin verme. Eve döneceğiz, söz veriyorum.
أرجوك لا تدعهم يأخذوني - سأعيدكِ إلى المنزل , أعدكِ -

Patron, lütfen, beni götürmelerine izin verme!
يا زعيم! ارجوك لا تدعهم يأخذوني

-Patroniçe, beni götürmelerine izin verme.
سيدة رئيسة لاتدعيهم يأخذوني

Beni sen olmadan bir yere götürmelerine izin verme.
-لا تدعهم يأخذوني لأي مكان بدونك . -لا تقلقي يا أمـي، لن أترككِ، أعدكِ .

Hayır, onların beni götürmelerine izin verme.
لا، لا تدعهم يأخذوني

Beni ciddiye almalarına ihtiyacım var.
اريدهم ان يأخذوني على محمل الجد

Kes şunu! Beni almalarına izin vermelisin!
انا هي امك توقفي عليك ان تدعيهم يأخذوني

Lütfen beni almalarına izin verme.
من فضلك لا تدعهم يأخذوني

Lütfen, beni almalarına izin verme.
أرجوك، لا تدعهم يأخذوني

Vücudum. Beni almadılar.
الفحص الطبي, رفضوا أن يأخذوني

Onu da aldıysalar, beni neden hâlâ almadılar?
-حسنا، إذا أخذوه، كيف لم يأخذوني بعد ؟

O halde niye beni almadılar?
أذن لماذا لم يأخذوني أنا؟

Sen beni göresin diye beni oraya götürmelerini sağladım.
جعلتهم يأخذوني هناك حتى يمكنني رؤيتك

Onu alıp götürdüler. -Beni de götürmelerini istemiyorum.
لقد أخذوها لا أريد أن يأخذوني

Her şeyi alıyorlar. Beni götürüyorlar.
.إنه يأخذون كُل شيء .إنهم يأخذوني

Beni götürmeyecekler.
هم لن يأخذوني

Onlar beni oraya hiç götürmediler.
لم يأخذوني إلى هناك أبدًا..

Lütfen, beni ele geçirmelerine izin verme.
أرجوك، لا تدعيهم يأخذوني