| Hadi oturma odasına buyurun Madam. | Open Subtitles | تعالواإلىغرفةالجلوس,هيا إلىغرفةالجلوس, ياسيدتى. |
| Yeter artık, Madam! Allah aşkına! Kimlerle dans ettiğini saymayı bırakın! | Open Subtitles | كفى,ياسيدتى بالله عليك كفى حديثا عن رفيقات السيد بنجلى |
| Bay Bingley'i konuk odasında bulabilirsiniz, Madam. | Open Subtitles | أظن أنك ستجدين السيد بنجلى فى حجرة الرسم ياسيدتى |
| bayan, bir kanun adamı olarak görevim sizi uyarmak: | Open Subtitles | كظابط قانون , فانه من واجبى ياسيدتى ان احذرك, |
| Bakın, bayan, doğruyu söylemek gerekirse eve gitmek istiyorum. | Open Subtitles | انظرى ياسيدتى ,انى اريد العودة لمنزلى ,قدماى تقتلنى |
| Tek bir işim var, hanımefendi, sadece tek bir işim. | Open Subtitles | .. لدى عمل واحد هنا ياسيدتى , وهو عمل واحد |
| Annem öldü, komutanım. Kanserden. Evet, biliyorum. | Open Subtitles | والدتى ميتة ياسيدتى , لقد لقت حتفها بسبب سرطان |
| Sadece bir kızı var, Madam. Rosings'in ve çok büyük bir mülkün mirasçısı. | Open Subtitles | لديها ابنة واحدة ياسيدتى,واتى سترث روزينج بارك وممتلكات أخرى طائلة |
| Bu çok şık davetiniz konusunda sizi tebrik etmeme izin verin, Madam. | Open Subtitles | أسمحى لى بأن أهنئك على الترتيبات الأنيقة للحفلة ياسيدتى |
| - Bu Netherfield'den yeni geldi, Madam. - Teşekkürler. | Open Subtitles | ـ لقد وصلت هذه للتو من نيذرفيلد ياسيدتى ـ شكرا لك |
| - Evet, Madam, beş kız kardeşten ikincisiyim. - Küçük kardeşlerinizin içinde dışarıda olan var mı? | Open Subtitles | ـ بلى ياسيدتى ,أنا الثانية لخمس بنات ـ وهل قدمت أى من أخوتك الصغيرات للمجتمع؟ |
| Madam, söylediğiniz gibi 02.00 değildi. | Open Subtitles | كانت العاشرة وليس الثانية كما اخبرتنى ياسيدتى. |
| Ama ben bir şey yapamam, Madam. Elimden bir şey gelmez. | Open Subtitles | ولكنى لا أستطيع فعل شئ ياسيدتى انه خارج عن سلطتى |
| Kes palavrayı bayan! Adım Georgia dedin. | Open Subtitles | دعى عنكِ هذا الهراء ، ياسيدتى قلت أسمك كان جورجيا |
| Çok teşekkür ederim, bayan. | Open Subtitles | وبيره مع هذا واشكرك بشده ياسيدتى هل تسخرين منى |
| Peki ya İngilizce sorsam, nasıl gidiyor genç bayan! | Open Subtitles | إذا أنا سألت بالانجليزية كيف حالك ياسيدتى ؟ |
| Burada bir işim var hanımefendi | Open Subtitles | .. لدى عمل واحد هنا ياسيدتى عمل واحد للقيام به |
| Şimdi, hanımefendi, bu gece babanızı ve polis memurlarını öldüren adamı görüyor musunuz? | Open Subtitles | الآن ياسيدتى أرأيتِ الرجل الذى قتل والدكِ ورجال الشرطة الليلة ؟ |
| Sadece kişisel eşyalar, hanımefendi. Aldığınız her şeyi buraya yazın. | Open Subtitles | الأغراض الشخصية فقط ، ياسيدتى و أكتبيّ أيّاً كان ما ستأخذيه. |
| FTL hazırlanıyor, komutanım. Bilgisayar olmadan sıçramayı hesaplayamayız. | Open Subtitles | ,المحرك النفاث جاهز ياسيدتى , ولكن بدون حاسوب |
| Belki Leydim, yaralarını sıkıca sarsaydık... | Open Subtitles | -ربما ياسيدتى لو ربطنا جروحه فى احكام |