Neden ateş bükerek bana saldırmıyorsun? Lütfen evladım. Senin kafan karışmış. | Open Subtitles | رجاءً يا بني ، أنت مُضطرب و لا تعرف ما تفعله |
Hadi, evladım. | Open Subtitles | الآن يا بني دعنا نذهب بمشيئة الله الليلة 756 01: |
Nikah işleri altkatta, evladım. Tebrikler. | Open Subtitles | حفلات الزفاف في الطابق السفلي يا بني تهانينا |
Bu çok güvenli bir prosedür, evlât. Hiçbir şey hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | هذه عملية آمنة جداً يا بني لن تشعر بأي شيء |
İrlandalı olmak harika. Ha şöyle evlât. Bugün Griffin aile tarihini öğreneceğiz. | Open Subtitles | هناك الكثير مثل هذا يا بني اليوم سنتعلم عن تاريخ عائلة جريفن |
evlât, bizim robot ile söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | إسمع يا بني هناك شيء يجب أن أخبرك عن الآلي |
İyi iş, evladım. Şimdi oraya gidecek bir yol bulalım. | Open Subtitles | عمل جيد يا بني الآن إيجاد الطريق إلى هناك |
Nikah işleri altkatta, evladım. Tebrikler. | Open Subtitles | حفلات الزفاف في الطابق السفلي يا بني تهانينا |
İyi iş, evladım. Şimdi oraya gidecek bir yol bulalım. | Open Subtitles | عمل جيد يا بني الآن إيجاد الطريق إلى هناك |
Bir gürültü duydum sandım. Burada ne yapıyorsun, evladım? | Open Subtitles | أعتقد بأني سمعت ضجة ما الذي تفعله هنا يا بني ؟ |
Günahın çok olduğu yerde, lütuf da bol olur, evladım. | Open Subtitles | حيثما تكاثرت الذنوب، تكاثرت عليها النعم، يا بني. |
Fısıldaşmayı bırakın, Hemen her soruyu da sordun evladım. | Open Subtitles | كف عن الهمس يا بني لقد سألت بما فيه الكفاية، أي سؤال هذا الآن |
Çok azimlisin evladım ama bu tutkun senin en büyük gücünken fazlası da senin en büyük engelin olacaktır. | Open Subtitles | لديك تصميم قوي يا بني لكن كما أن رغبتك ستكون نقطة قوتك، ستكون أيضاً عائقك الأكبر |
-Peki sen evladım, sen nereye gidiyorsun? -Kardeşimle Amerika'ya gidiyoruz. | Open Subtitles | ماذا عنك يا بني , الى اين انت ذاهب ؟ |
Seni sinirlendirmek için bundan daha fazla şey olmalı evlât. | Open Subtitles | ينبغي أن تحتمل أكثر من ذلك كي أغضبك يا بني |
Yapman ve yapmaman gereken birkaç şey. Okuman gerekmez, evlât. | Open Subtitles | أوه، إنه فقط قائمة المسموح والممنوع ليس من الضروري أن تَقْرأُه، يا بني |
Anlaşmayı imzaladığına göre bunun pek bir önemi yok, evlât. | Open Subtitles | حَسناً، هذا ليس مهْمُّ، يا بني طالما وقّعتَ الإتفاقيةَ |
Alabama mürettebatına hoşgeldin, evlât. | Open Subtitles | حسناً ، مرحباً بك على متن الغواصة الاباما ، يا بني |
Böyle yapma evlât. | Open Subtitles | أذا لم تستطيع إيقاف هذا أنا سأفعل, يا بني |
evlât, yeni bisikletinle tur atmak ister misin? | Open Subtitles | هل ترغب يا بني بركوب دراجتك الجديدة من المتجر ؟ |
Böyle de, yatıyor gibi olacaksın oğlum. Duruşma esnasında uyuyakalabilirsin. | Open Subtitles | و أنت ستكون مستلقياً يا بني ربما تغفو في المكمة |
Şimdi iyi dinle evlat. Soruma dikkatlice cevap vermeni istiyorum. | Open Subtitles | و الان يا بني اريدك ان تجيب علي اسؤالي جيدا |
Gerçi sen bilirsin, ben karışmam, yavrum ama bunun hakkında tekrar düşünmelisin çocuğum, | TED | أتعلم يا بني، لا أعرف يا بني عليك أن تعيد التفكير بذلك يا بني |