Ve aldıkları şeylerden biri, Bay Başkan, New York Times. | Open Subtitles | وإحدى الأشياء التي يشترونها يا سيدي الرئيس هي النيويورك تايمز |
Ama Kraliyet Şeker Şirketi, Bay Başkan. | Open Subtitles | ولكن الشركة الملكية للسكر يا سيدي الرئيس |
Bay Başkan, yukarıya bakın! Size oy verdim. | Open Subtitles | هنا في الأعلى يا سيدي الرئيس لقد صوتُّ لك |
- Evet ama bu kararları ben veririm. - Elbette Sayın Başkan. | Open Subtitles | ـ أجل لكنني من يأخذ تلك القرارات ـ بالطبع يا سيدي الرئيس |
Sayın Başkan, saygıdeğer misafirler, ve değerli Senato üyeleri, ele geçirdiğim bu yerli... | Open Subtitles | ميز بين الزوار يا سيدي الرئيس أعضاء مجلس الشيوخ المبجلين قتلنا الهنود بنيما كانوا ينظرون |
Telsizle durumu bildirdim, Sayın Başkan. Durumu biliyorlar. | Open Subtitles | لقد بلغتهم يا سيدي الرئيس وهم يتفهمون الموقف |
Hayır Bay Başkan, Echelon tamamen kapatıldı ve sorunu çözmek için bir yol arıyoruz | Open Subtitles | لا , يا سيدي الرئيس ايشلون مغلق تماما , حتى إيجاد وسيلة لاصلاح برمجته |
Öngörünüzde ne gördüğünüzü neden bizlerle paylaşmıyorsunuz Bay Başkan? | Open Subtitles | لملاتشاركمعنامارأيتفيومضتكالمستقبليه.. يا سيدي الرئيس ؟ |
İnsan Hakları Kararnamesi'ni çiğnerseniz yenilikçi olduğunuz konusunda size kefil olmam, Bay Başkan. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أشهد لك ،كمصلح يا سيدي الرئيس إن كنت تنتهك حقوق الإنسان |
İki türlü de, yapılması gereken şey bu Bay Başkan. | Open Subtitles | وفي كلا الحالتين, فهذا هو الأمر الصائب لفعله يا سيدي الرئيس |
Teknik olarak, Bay Başkan, uyuşturucu testini geçti, ...ancak ondan sonra deney cihazı uçtu. | Open Subtitles | قد حصل فعلاً أنها اجتازت اختبار العقاقير يا سيدي الرئيس ولكن بعد ذلك اكتشف المُختَبِر تلاعبًا |
Ve siz, Bay Başkan umarım suratınıza silahla vurulmasını seviyorsunuzdur. | Open Subtitles | وأنت يا سيدي الرئيس.. أتمنى أن يعجبك أن تضرب بمسدس على الوجه. |
Kişisel planımızdaki gibi hazineden aktarım yapıyoruz, Bay Başkan! | Open Subtitles | نقوم بالخطة على أكمل وجه يا سيدي الرئيس |
Onu vekilim olarawk ben seçmedim Bay Başkan.Siz seçtiniz., | Open Subtitles | لم أختره ليكون نائبي يا سيدي الرئيس. |
Nasıl yanıt vereceğimi bilemiyorum Sayın Başkan. | Open Subtitles | انا لا اعرف كيفية الرد على ذلك يا سيدي الرئيس |
Kusura bakmayın Sayın Başkan ama bu kavgadan vazgeçmeyeceğiz. | Open Subtitles | آسف يا سيدي الرئيس. لكننالننتخلىعنهذاالقتال. |
Hiçbir zaman bir krizi boşa harcamayın, Sayın Başkan. | Open Subtitles | لا تدع مصيبة تمر بلا فائدة يا سيدي الرئيس |
Daha ikna edici bir şey lazım Sayın Başkan. | Open Subtitles | إنهم يحتاجون للمزيد من الإقناع يا سيدي الرئيس |
Sayın Başkan, bunun çok büyük bir hata olabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نشعر أن هذا سيكون خطأ كبير يا سيدي الرئيس |
Sayın Başkan, Manhattan karantina altına alındı, fakat köpekler hala adaya yayılmaya devam ediyorlar. | Open Subtitles | تم الحجر على مانهاتن يا سيدي الرئيس ولكن الذئاب ما زالت تنتشر في الجزيرة |
Bütün saygımla, Sayın Başkan, ama bu soru, First leydi içindi. | Open Subtitles | مع احترامي يا سيدي الرئيس كان السؤال موجهًا للسيدة الأولى |