"يبحث عنها" - Traduction Arabe en Turc

• aradığı
• onu arıyor
• aradığını
• Onu aramaya
• onu arayan
• onu arıyordur
• kadını arıyor

Evet, onu gördüğü ilk dakikadan itibaren yazarın, aradığı kadın olduğunu biliyordu.
أجل من اللحظة التي رأها عرف أنها السيدة المدخنةالتي كان يبحث عنها

Adına kayıp ilanı da çıkarılmamış. Kimsenin onu aradığı yok.
نعم، ولا يوجد تقرير مفقودين أيضاً، لا أحد يبحث عنها

Yönetmen Ban'ın aradığı kız o kadar inanılmaz biri mi?
الفتاة التي يبحث عنها المخرج هل هي حقاً بتلك الروعة؟

O günden beri gemidekilerin yakınları onu arıyor.
منذ ذلك الوقت، كلّ قائد كان يبحث عنها ويتمنى أنها لم تغرق

Kasabadaki bütün polisler onu arıyor.
انها حصلت على كل الأطراف في المدينة من يبحث عنها.

Adele, Penny'yi şimdi arayıp biyolojik babasının onu aradığını söylemeye ne dersin?
ما رأيك الان ان نتصل بـ"بيني" ونخبرها ان والدها الاصلي يبحث عنها

Kocası Onu aramaya çıkmıştı.
زوجها ذهب يبحث عنها

aradığı kalitede bir Klan cüppesi bulamayınca, bir siyahi adamın Amerika'da ne işi var ki?
ماذا على الرجل الأسود فعله في أمريكا عندما لا يجد نوعية ثوب الكلان التي يبحث عنها

Hedefimiz bu değildi. Hepimizin aradığı şey değildi.
لم يكن الصفقة الكبرى الذي جميعنا يبحث عنها

aradığı adayı buldu mu?
هل وجد هذه الجزيره التى كان يبحث عنها ؟ ؟

aradığı güce sahip olmasına müsaade etme sakın.
لا تسمحى له بإمتلاك القوه التى يبحث عنها

İşte, diğer teki bende, aradığı kişi benim.
هاهو , لدى الحذاء الأخر أنا التى يبحث عنها

Bir hırsızın aradığı 3 özellik de var.
الجيران قالوا إنهم لم يكونوا يعملون هذا المنزل لديه الأشياء الثلاثة الأساسية التي يبحث عنها السارق

Çünkü kardeşim dışarıda bir yerlerde şehrin geri kalanıyla onu arıyor. Ona ne söyleyeceğim?
لأن أخى يبحث عنها مع باقى أهالى البلدة ، بماذا أخبره؟

Zaman vardı. Birileri onu arıyor olsaydı, yeterli zamanları vardı. Ama kimse yoktu onu arayan.
.كانت هناك وقت ليبحث عنها أحد .لم يكن يبحث عنها أحد

Tavuğun içinde 1,000 dolar var. Herkes onu arıyor.
هناك ألف دولار داخل دجاجه فى مكان ما و الجميع يبحث عنها

Clary'nin bize ihtiyacı var Hodge. Merkez onu arıyor.
كلاري بحاجة لنا، هودج , المجلس يبحث عنها

Bana Meimei ile Moudan'ın aynı kız olduğunu ve onu aradığını söyledi.
أخبرني بأن ،ميمي هي ماودان الفتاة التي كان يبحث عنها

Şu çocuk Onu aramaya geldi.
- ذلك الرجل الذي أتى يبحث عنها -

Belki onu arıyordur.
. ربما يكون يبحث عنها

Unuttuysan diye söylüyorum, Eric, tüm dünya bu kadını arıyor.
(في حالة لو أنكَ نسيت شيئاً يا (ايريك, فأن العالم بأكمله يبحث عنها.