Sen onu bir başpiskopos yapalı beri, kendini mükemmel bir izolasyonda tutuyor. | Open Subtitles | وهو قطعا يبقي نفسه بعزلة مترفة منذ أن نصبته مطرانًا |
Evet, kendini canlı tutuyor onları kurtuldukları kaderlerine geri döndürüyor. | Open Subtitles | أجل، يبقي نفسه حياً من المصير الذي تجنبوه ويعيد لهم مصيرهم |
Uluslar arası bir sürü talipli var ama kendini pisliğe sokmuyor. | Open Subtitles | العديد من المقتنيات الدولية ولكنه يبقي نفسه بعيداً عن الوحل |
Kim onunla konuşmak isterse, inanılmaz bir şekilde kendini ona göre ayalıyor. | Open Subtitles | هو يحاول ان يبقي نفسه متاحا لأي شخص يود التحدث معه وهذا رائع جدا |
Uyduları sektiriyor, kendini oldukça iyi saklıyordu. | Open Subtitles | يختفي عن الأقمار الإصطناعيه إنه يبقي نفسه خفي بشكل جيد |
kendini meşgul edebiliyor, değil mi? | Open Subtitles | إنه يبقي نفسه مشغولاً ,أليس كذلك؟ |
Burada ise dörtnala koşan bir Çita robot var, enerjisini geri dönüştürürken yerde zıplamakla kalmıyor kendini dengede ve hareketli tutmak için sürekli hesap yapıyor. | TED | ها هو "الفهد الآلي" والذي يجري بطريقة سريعة. حيث يعيد تدوير طاقته. ويقفز عن الأرض. ويقوم بالحسابات طوال الوقت لكي يبقي نفسه ثابتاً ويحافظ على اندفاعه. |