Benzin istasyonundaki adam, satmaya çalıştı. | Open Subtitles | رجل عند محطة الوقود حاول أن يبيعني اياها |
Adam bana karides satmaya çalıştı. | Open Subtitles | حاول رجل في أحد المتاجر أن يبيعني الروبيان |
Bence... Sadece poliçe satmaya çalışıyor gibiydi. | Open Subtitles | يبدوا وكأنه كان يريد ان يبيعني تأميناً فقط |
Bu adam bana ne derse desin, onun amacının beni evine götürmek ve de bir şekilde satmak ve köle etmek istediğini biliyordum. | Open Subtitles | حينئذٍ كأن عيني انفتحتا، ومهما أخبرني هذا الانسان ومهما تملقني كنت أعرف أن هدفه أن أصل إلى بيته لكي يبيعني عبداً |
Danny şirketinin yarısını bana satmak istiyor. | Open Subtitles | - المعذرة ؟ داني يريد ان يبيعني نصف مشروعك |
Beni satması için, Veltz'i ikna etti. | Open Subtitles | كما تعلم، لقد أقنعه أن يبيعني له |
Çünkü onları ben aradım ve onlara Nathan Ford adlı bir dolandırıcının. bana çalınan tasarımları satmaya çalıştığını söyledim. | Open Subtitles | لانني إتصلت بهم اخبرتهم ان محتالاً يدعي نايثان فورد حاول ان يبيعني بضعة تصاميم مسروقه |
Tek yapmam gereken çocukları bana satmaya çalıştığını ve onlara İspanyolca öğrettiğini söylemem, işini bilen bir savcı bundan insan ticareti davası çıkarır. | Open Subtitles | كل ما يجب علي ان أفعله هو أن أشهد بأنه حاول أن يبيعني الأطفال و إذا أضفنا واقع تعليمهم الإسبانيه |
Ama tüm paramı alıp beni Yemen'deki bir şeyhe satmaya kalktı. | Open Subtitles | ..ولكنّه قام بسرقة كلّ ما أملكه وحاول أن يبيعني إلى شيخ من اليمن |
Babam beni arkadaşlarına satmaya başladığında 11 yaşındaydım. | Open Subtitles | كان أبي يبيعني لأصدقائه عندما كنت في سن الحادية عشر |
O adam bana uyuşturucu satmaya çalıştı. | Open Subtitles | ذلك الرجل حاول أن يبيعني المخدرات. |
Şimdi bana uyuşturucu satmaya çalışıyor. | Open Subtitles | والآن هو يحاولُ أن يبيعني حبوب " الأمفيتامين " |
Sandor Clegane. Beni satmaya çalıştı ama dövüşte yaralandı. | Open Subtitles | حاول أن يبيعني لكنه جرح أثناء قتال |
Leo, El Camino'yu 500 dolara bana satmaya karar verdi. | Open Subtitles | وافق (ليـو) أن يبيعني السيـارة بـ 500 دولار |
Babam bir defasında beni satmaya çalıştı. | Open Subtitles | حاول والدي أن يبيعني. |
Bana daire satmaya çalıştı. | Open Subtitles | حاول أن يبيعني شقّةً |
Kendimi Chaz diye bir adamla konuşurken buldum. Adam bana ev yapımı boğaz pastilleri satmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | و إذ بي أتحدّث مع شخصٍ اسمه (تشاز) حاول أن يبيعني شراباً منزليّاً للسعال. |
Bana ağaç satmak isteyen yok mu? | Open Subtitles | لا يريد أحد أن يبيعني شجرة |
Evet, Southfork'u bana satması için kardeşini ikna etmeye çalışıyordum... | Open Subtitles | نعم، لقد كنت أقنع أخيكَ "أن يبيعني "ثوثفورك |