"يتبادلون" - Traduction Arabe en Turc

    • ediyorlar
        
    • birbirlerine
        
    • hoşbeş
        
    • paylaşırlar
        
    • öpüşüyor
        
    • yiyişiyorlar
        
    - Onlara ateş ediyorlar. - Grogan yerinde kal. Open Subtitles هم يتبادلون إطلاق النار جروجان أبقى حيث أنت
    Cinsel içerikli mesajlar gönderiyorlar, özürlü gibi dans ediyorlar, Twatter'da yazışıyorlar çünkü günleri o kadar özel ki dünya ile paylaşmak zorundalar. Open Subtitles يتبادلون الإثارة، يهيمون بلا هدف يغوون بعضهم البعض. لأن أيامهم بغاية المرح، و عليهم أن يشاركو ذلك مع كل من حولهم.
    Facebook'taki sayfaların tam listesi insanlara sevgilerini, birbirlerine aynı mesajlarla ithaf ettiler. TED وهذه هي قائمة لكل الصفحات علي الفيس بوك المكرسة لنفس الرسالة، لأناس يتبادلون مشاعر الحب بين بعضهم البعض.
    birbirlerine yumruk atan iki tane kardan adam. Open Subtitles مثل مبارة ملاكمة اثنين من مقاتلي الثلج يتبادلون الرميات
    Eski korsanlar sokaktaki askerlerle hoşbeş ediyor. Open Subtitles حيث القراصنة السابقون يتبادلون النكات مع جنود في الشارع
    Birbirleriyle çok düşük bir frekansla iletişim kurarlar ve düşünme yükünü paylaşırlar. Open Subtitles يتصلون مع بعضهم في نطاق الترددات المنخفضة و يتبادلون التفكير في العمل
    S. ve yalnız çocuk, her şey affedilmişçesine öpüşüyor. Open Subtitles والفتى الوحيد يتبادلون القبل وكل شيء نُسي
    Hergün beyzbol sahasında yiyişiyorlar. Open Subtitles يتبادلون القبل كل يوم فى الملعب
    Hafta sonları sırayla ziyaret ediyorlar. Open Subtitles منذ ماتت أمهم كانوا يتبادلون الزيارات فى نهاية الأسبوع
    Bu tip şeyler yerine, bir sonraki doğa yürüyüşleri hakkında konuşuyorlar, birbirlerine yemek tarifleri veriyorlar, ve evet, dua ediyorlar. TED بدلا عن ذلك يتحدثون عن مسيرهم القادم خلال الطبيعه , يتبادلون الوصفات , ونعم , يصلون .
    Sadece mutfakta içip içip muhabbet ediyorlar. Open Subtitles فهم يأكلون و يتبادلون الحديث في المطبخ
    Dışarda hiç araba olmadan yakalanamam karanlık ve ateş ediyorlar... Open Subtitles ويجب ألا اعلق في الخارج في الليل وبلا سيارة وهم يتبادلون الرصاص...
    Şuna bak. Çenesi düşükler gibi gevezelik ediyorlar. Open Subtitles انظري لهذا، يتبادلون الحديث كطير العقق.
    Burada tüccarlar, turistler ve denizciler özgürce geziniyor birbirlerine büyük kralların ve tanrıların öykülerini anlatıyordu. Open Subtitles هنالك كان التجار والسياح والبحارة يختلطون بحرية يتبادلون حكايات عن ملوك وألهة عظماء
    Bu çok önemlidir, çünkü arkadaşlar birbirlerine bir şeyler anlatırlar. Open Subtitles هذا مهم جداً, لأن الأصدقاء يتبادلون الأسرار.
    Demek istediğim, aynı örnek: Eğer birbirlerine seslenen siyasetçileri sevmiyorsanız, bir partideki bir adamın diğer partideki diğer adama seslendiğini anlatan yazılara tıklamayı kesin. TED أعني، حقًا، نفس المثال: إن لم يرقك منظر السياسيين وهم يتبادلون الشتائم، توقف عن تصفح القصص التي تتداول الشتائم التي وجهها أحد أعضاء حزب ما لشخص في حزب آخر.
    Bırak diplomatlar hoşbeş etsinler. Open Subtitles دع الدبلوماسيين يتبادلون الحديث
    Birbirleriyle pragmatik nasihatler, dostça şakalar ve kibirli akranları hakkında çok da dostça olmayan hakaretler paylaşırlar. TED حيث أنّهم يتبادلون النصائح الواقعية، والنكات الودّيّة والانتقادات اللاذعة حول النبلاء المتعجرفين.
    Endişelenme, Phoebe'nin babasının evine gitmek iki saat sürer tanışırlar, sohbet ederler, hayat hikayelerini paylaşırlar. Open Subtitles سيكون أمامنا ساعتين للوصول لمنزل والد فيبي سيتقابلون ، و يتحدثون و يتبادلون قصص حياتهم
    Erginler ve yavrular birlikte yaşlanırken muhtemelen iyi beslenme alanlarıyla ilgili bilgileri paylaşırlar. Open Subtitles ومع أكل الصغار والبالغين مع بعض فمن المرجح أنهم يتبادلون المعلومات عن مواقع التغذية الجيدة
    - İnsanlar artık böyle mi öpüşüyor cidden? Open Subtitles هل هكذا يتبادلون الناس القُبل بهذه الأيام؟
    Onlar da yiyişiyorlar! Open Subtitles إنهم يتبادلون القبل!

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus