Devam edecek | Open Subtitles | , يتبع أحمـــــــــــد ســــــــامـــــــــى |
Bu da az önce söylediğim kuralı takip ediyor, beyazlar tarafından çevrilmiş herhangi bir siyah alan kaldırılabilir. | TED | وهذا يتبع القاعدة التي قلتها, أي منطقة سوداء تحيط بالأبيض يمكن أن تؤخذ. |
30 günlük değerlendirme ve peşinden duruşma isteniyor. | Open Subtitles | إنهم يرويدون تقييماً خلال ثلاثين يوماً, يتبع بالمثول أمام قاضٍ. |
Her kare aynı örüntüyü izliyor, boyanmış kareler köşelerde ve aralarında değişmemiş pikseller. | TED | يتبع كل مربع النمط نفسه... البيكسلات الملونة على الحواف، ووحدات البيكسل المرحّلة بينها. |
Sher Khan yasadışı işlerinde de bir yönetmelik takip eder. | Open Subtitles | شير خان يتبع التعليمات البرمجية في عمله غير شرعي كذلك. |
Aradığı adam yasalara uymuyor değildi. | Open Subtitles | بل انه يبحث عن الشخص الذي لا يتبع القانون |
Kim olduğunu bilmiyorum ama Krallık muhafız bölüğünün peşinde olduğu çok açık. | Open Subtitles | أنا لا أعلم من يكون... ...لكن بشكل واضح هو يتبع الحرس الملكي |
Tim, boksör beye 100 yere yatırma ardından 100 tekme çalıştır. | Open Subtitles | تيم ، دعه قطرة 100 يتبع 100 عن طريق ركلات الترجيح. |
Kartal yeni fırsatlar ümidiyle bu göç eden sürüleri izlemeye Devam edecek. | Open Subtitles | وسوف يتبع النسر الأسراب المهاجرة, أملا في المزيد من الفرص. |
Devam edecek | Open Subtitles | يتبع مع تحيات / أحمد سامى وتمنياتى بمشاهده ممتعه |
Devam edecek | Open Subtitles | يتبع فى الحلقه القادمه " أحمــــــــــد ســــــــامـــــــــى " |
Binlerce kilometre boyunca, Kuzey Amerika kıyısını takip ediyor. | Open Subtitles | لآلاف الكيلومترات يتبع سواحل أمريكا الشمالية |
Işığı takip etmek yerine, çıkıp bir sesi takip ediyor. | Open Subtitles | وبدلا من أن يتبع الضوء، فهو يخرج لتتبع الصوت، أو في هذه الحالة: |
Sonra bir de baktım, Tony McEnroe'nun peşinden tuvalete gitti. | Open Subtitles | فجأةً " توني " يتبع " ماكرون " غلى الحمام |
Kanıtların peşinden inatla giden ve hiç tereddüt etmeden acısını içine gömüp sevdiği adamı ifşa eden biri bizim güvenimize layıktır. | Open Subtitles | كنت أفكر أن امرأة لم تتردد بمتابعة الدليل وكشف الرجل الذي تحبه وما يتبع ذلك من ألم شخصي وإحراج، |
Leo son zamanlarda evli bir kadını izliyor muydu? | Open Subtitles | هل عمل في السابق على قضية يتبع فيها امرأةَ متزوجة ؟ |
Ve yaptığımız her değişiklik bizim için çekilen bir planı takip eder daha önce gelmiş milyonlarca nesil tarafından | Open Subtitles | وكل تغيُّرٍ نحقِّقه يتبع خطة مرسومة لنا حقِّقَت من طرف ملايين الأجيال التي اندثرتقبلاً. |
Herkes bizim gibi kurallara uymuyor. Bir saldırı karşısında güvenlik tedbirlerimizin işe yaradığından emin olmalıyız. | Open Subtitles | الجميع لا يتبع نفس قوانيننا، لذا علينا أن نصادق على وسائل الحماية ستكون فعالة ضد أي عمل عدائي |
Harken bir ipucu peşinde ama bana sorarsan en iyi şansımız şu Alfa dövüşleri. | Open Subtitles | هاركين يتبع دليل لكن لو نظرت لي , قتالات الألفا لا تزال أفضل فرصة لدينا |
Pekala bir öğrence beş-, yedi dakika video izleyip ardından etkileşimli alıştırmalar yapabilir. | TED | الطالب حينها يشاهد فيديو مدته مابين 5-7 دقائق ثم يتبع ذلك بتمرين تفاعلي. |
Benim kurallarıma uymayan bir hasta olduğunda ona çok sıkı davranırım bilgin olsun. | Open Subtitles | أذا أياً من المرضى لم يتبع قواعدي سـ أكون معهم شديد الصرامة |
Pes et! Senin küçük "sıçrama yap" felsefeni izleyen kimsenin sonu iyi olmadı. | Open Subtitles | يتبع أحد نصيحة الطفرات الفلسفيه و إنتهى أمره بشكل أفضل |
- Parmağıyla satırları takip ediyordu. | Open Subtitles | وهل فهم ما قرأه؟ كان يتبع السطور بأصابعه |
Doğadaki her şey bir kurala uyar, ve öngörüyle de alakalıdır. | Open Subtitles | كُل شيئاً فى الطبيعية يتبع منولاً . لذا فهو خاضع للتنبؤ |
Kurallara uyan biri bir kez saldırır, ama tekrar yapması için yine kışkırtılmalı. | Open Subtitles | شخص يتبع القانون قد يثور مرة واحدة لكن ليكرر الأمر سيحتاج لإستفزاز مماثل |
O, her şeyi kuralına göre yapmak ister. | Open Subtitles | هو يريد أن يتبع كل شيء كُتِب في كتاب القوانين |
Köpeğin suçu yok, canım. Sadece emirlere uyuyor, ve ona getir demiştim. | Open Subtitles | لا تلم الكلب يا عزيزي فهو يتبع الأوامر ببساطة وأنا طلبت منه أنْ يجلبك |