Her şey yolunda gider ve dün gördüğüm cesareti sergilerse, yarışa katılır. | Open Subtitles | إذا صار كل شيئ على مايرام و جمع رباطة جأشه أرى أنه يستطيع أن يتسابق اليوم |
Güvenlik endişelerinden dolayı yarıştan önce, ... Avusturyalı yarışa katılmayağını söyledi, ... ancak sonunda katıldı. | Open Subtitles | بسبب مخاوف تتعلق بالسلامة النمساوي قال أنه لن يتسابق ولكن في النهاية فعل. |
- Onu yarışa soksam para yatırır mıydınız? - Hayır. | Open Subtitles | إذا تركتهُ يتسابق ، تستطيعُ المراهنة ؟ |
Burası genç yetenekler için kuluçka yeridir ve herkes sahneye çıkmak için birbiriyle Yarışıyor. | Open Subtitles | هو حاضن للمواهب الشابة والجميع يتسابق دائما لمرحلة المسرح |
Gerald Lowen, Bugatti'yle Yarışıyor. | Open Subtitles | "جيرالد لوان" كان يتسابق بسيارة الـ "بيوغاتي" |
Tamirci maaşıyla mı? Bu yüzden mi yarışıyordu? | Open Subtitles | بإعتماده على راتب ميكانيكي ألهذا السبب كان يتسابق ؟ |
Benim ailemden hiç kimse bu küvetle yarışmayacak. | Open Subtitles | أنا لن أدع فرد من عائلتي يتسابق في حوض إستحمام |
Kalbin hızla atıyor. | Open Subtitles | .. قلبكِ يتسابق |
At aslında yarışa çıkmayacak öyle mi? | Open Subtitles | إذا فالحصان لن يتسابق ؟ |
El Lobo yarışa dördüncü sıradan başlayacak. | Open Subtitles | (إيل لوبو) يتسابق في الخانة الرابعة |
Kimle Yarışıyor? | Open Subtitles | مَن الذي يتسابق معه الآن ؟ |
- Yarışıyor. | Open Subtitles | -سوف يتسابق |
Ancak silah ustası zamana karşı yarışıyordu. | Open Subtitles | لكن صانع الأسلحة كان يتسابق مع الزمن |
Valentino artık motokrosta yarışmayacak. | Open Subtitles | فالنتينو" لن يتسابق" في سباقات "الموتوكروس" بعد الآن |
Yarışın kalp atışı. Kalbim hızla atıyor. | Open Subtitles | قلبي يتسابق |