"يتصرف وكأنه" - Traduction Arabe en Turc

• gibi davranıyor
• gibi davranıyordu
• gibi hareket
• gibi davranan
• davranıyor sanki

Kahrolası sinirli şey. Ona bakın. Sanki burası ona aitmiş gibi davranıyor.
الوقح الخاسر الكبير, انظر إليه يتصرف وكأنه يملك المكان

Bunlar hiç umrunda değilmiş gibi davranıyor. Paçayı kurtardığını sanıyor.
الأمن الداخلي يحاول حظر هذه الأشياء أنه يتصرف وكأنه لايهتم بالعالم

Müvekkilimiz normal biri gibi davranıyor ve birini öldürmüş gibi görünmüyor.
موكلي يتصرف وكأنه شخص طبيعي وليس حول الدوس11 ليس وكأنه قتل شخصاُ ما

- Şizofren gibi davranıyordu. - Şizofreni tepki vermez.
ـ كان يتصرف وكأنه مصاب بالفصام ـ انفصام الشخصية لا يظهر فجأة

İçkiler ısmarlıyor, sanki her şeyin kralıymış gibi davranıyordu.
الذين يطلبون المشروب وكان يتصرف وكأنه ملك المكان

Hoş gerçekten de! Burasının sahibi gibi hareket ediyor
حسنا، حقا انه يتصرف وكأنه يمتلك المكان.

Ama bazen senden hoşlanıyor gibi davranan iyi çocuklar... belki de gerçekten senden hoşlanıyorlardır.
لكن أحياناً الشخص الجيد يتصرف وكأنه يحبك انه الفتى الجيد الذي يحبك

Düşünmeye tahammül edemediği bir şey olursa, o şey yokmuş gibi davranıyor.
مالايحتمل التفكير فيه , يتصرف وكأنه ليس موجوداً

Yani, sanki yeni bir Fransız İhtilali başlatıp yoksulları zenginlerin kellelerini kesmek için örgütleyecekmiş gibi davranıyor.
...أعني أنه يتصرف وكأنه سيبدأ ثورة فرنسية أخرى ويدفع الفقراء لقطع رؤوس الأثرياء

Ama Scout sırtta taşınmak için çok yaşlıymış gibi davranıyor.
لكن (سكاوت) يتصرف وكأنه كبير كفاية على أن يتم حمله

Ama sanki onu hiç tanımıyormuş gibi davranıyor.
ـ ولكنه يتصرف وكأنه لا يعرفها حتى

Yani araba çarpmış bir köpek gibi davranıyor.
لذا يتصرف وكأنه كلب صدمته سيارة

Hellboy yere düşüp bir şeye çarpacakmış gibi davranıyor.
فتى الجحيم) يتصرف وكأنه) سيسقط ويلتقط شيئاً

Baban da baskıcıydı, mutfaktaki bir tanrı gibi davranıyordu.
وأباك كان مُستبداً ، أكان يتصرف وكأنه إله في المطبخ ؟

Gerizekalı seni, askerden geldiğinden beri... kabadayılar gibi davranıyordu.
! هذا اللعين منذ أن ترك الجيش يتصرف وكأنه مجرم

Her zaman savunmasız bir kurbanmış gibi davranıyordu.
أجل، أعتقد... انه دائماً يتصرف... وكأنه هو الضحية.

Mickey tüm yerin patronu gibi davranıyordu,
لقد كان يتصرف وكأنه يملك المكان

Romantik komedi filmlerindeki kahramanlar gibi davranıyordu,
انه يتصرف وكأنه بطل في الكوميديا?

-Şu patron gibi hareket eden.
-إنه الذي كان يتصرف وكأنه الرئيس

Babamın, gerçek bir baba gibi hareket etmesini diledim.
يتصرف وكأنه أب حقيقي

Etrafımda dolaşıp ikinci sahibimmiş gibi davranan bir adamı hiç istemem.
لن أحظى برجل يضطهدني يتصرف وكأنه سيدي الثاني

Aşağıdaki adam, sanki patron oymuş gibi davranan.
رجل هناك، يتصرف وكأنه رجل مهم.