"يتعاركون" - Traduction Arabe en Turc

    • kavga
        
    • savaşı yaptıklarını
        
    O ve aşçı genelde kedi köpek gibi kavga eder ama bugün Open Subtitles هي و الطباخة يتعاركون في الغالب . .. مثل القطط والكلاب .. لكن اليوم
    İtalyan çift merdivende kavga ediyor. Open Subtitles إنّ الإيطاليين يتعاركون فوق على السلمِ هيا
    Bu söylediklerin Kuzey kutbunda kavga sebebidir. Open Subtitles في القطب الشمالي الناس هناك يتعاركون بالكلمات
    kes şunu Rohan. erkekler kavga etmez. o bir kız. neden kavga ediyor sunuz? Open Subtitles توقف روهان الفتيان لا يتعاركون مع الفتيات.انها فتاه
    Hep öyle olmalı. Dolaşacak olurlarsa, köpekler kavga eder. Open Subtitles يجب أن تظل هكذا طوال الوقت إذا عقدت فسوف يتعاركون
    Banyoda kavga ederlerken, kazara çavuşları tokuşturduklarından kimseye bahsetmediler. Open Subtitles هم لم يخبروا أي شخص ولا مرة حول الوقت الذي كانوا فيه يتعاركون في الحمام وأصدموا بأنابيبهم بالصدفة
    Barmenlerle kavga edip mekânlarını dağıtacak bir adama benzemiyor. Open Subtitles حسنٌ، لا يبدو ذلك النوع من الرجال الذين يتعاركون مع السقاة وبعدها يدمرون المكان
    Ama sonra insanlar işyerinin otoparkında ve tuvalette kavga etmeye başladı. Open Subtitles لكنْ بات الموظّفون يتعاركون في موقف السيّارات في العمل و في الحمّام
    Onlar kavga ederken Conor'ı bırakıp seninle eve gittiğimi söyledim. Open Subtitles قلت أنني غادرت وإياك عندما كانو يتعاركون
    Herkes kavga eder. Normal olan bu. Open Subtitles اعني , ان الجميل يتعاركون . هذا ما يجعل الامر طبيعي
    Seni dans pistinde son gördüğümde üç kurbağa kavga ediyor sandım. Open Subtitles في المرة الاخيرة عندما رأيتك على ارضية الرقص كأني ارى ثلاثة ضفادع يتعاركون
    Bu adamlar parkta kavga ediyor ya da seks yapıyorlardı. Open Subtitles ،هؤلاءِ كانوا في المتنزّه إمّا يتعاركون أو يتضاجعون
    Bir görgü tanığı onları kavga ederlerken görmüş, sonra beyaz bir minibüse binmişler sadece o geri dönmüş. Open Subtitles لقد شوهدو وهم يتعاركون, وهم يركبون بالشاحنة البيضاء وعندها عادت
    Sinirlendiklerinde neler düşündüklerini, hatta neler yaptıklarını araştırıyorum; kavga mı ediyorlar, bir şeyleri mi kırıyorlar veya internette büyük harflerle mi konuşuyorlar. TED أدرس أنماط التفكير لديهم عندما يغضبون، حتى أنني أدرس ماذا يفعلون أثناء الغضب، إذا ما كانوا يتعاركون أو يكسرون أشياء، أو حتى يصرخون على الناس في الإنترنت.
    Belki bu yüzden kavga etmiyorlar. Open Subtitles رُبَّمَا لِهذا هم لا يتعاركون.
    Bence kardeş kardeşle kavga etmemeli. Open Subtitles . أكره رؤية إخوة يتعاركون هكذا.
    Meyveli kek için kavga ettiklerini söylüyor. Open Subtitles يقول أنهم يتعاركون بسبب كيك الفواكه
    kavga çıkaran birini oyuncu olarak alamayız. Open Subtitles لا نستطيع إحضار لاعبين يتعاركون
    Evlenecek yaşa gelmiş, leş gibi terli iki gencin benim spor salonumda böyle kavga etmesi beni mahvediyor! Open Subtitles لن آخذ إثنتان من الصالحات للزواج مراهقات لطفاء يتعاركون هكذا... يجعلون منّي أضحوكة هل تفهمون هذا؟
    Çok kavga ederler, ama çok tatlıdırlar. Open Subtitles انهم يتعاركون دائما ولكنهم لطفاء جدا
    Yastık savaşı yaptıklarını duyabiliyorum. Open Subtitles أستطيع سماعهم يتعاركون بالوسائد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus