"يتعرّف" - Traduction Arabe en Turc

    • tanımadı
        
    • tanıyan
        
    • teşhis
        
    • tanıyamaz
        
    • tanıyamadı
        
    • tanıyabilirdi
        
    • tanıyamıyordu
        
    • tanımazsa
        
    Eve geri döndüm ve ailem beni tanımadı. Kim olduğumu bilmiyorlardı. Open Subtitles لقد رجعتُ لبيتي، ولمْ يتعرّف عليّ والديّ، لمْ يعرفا من أكون.
    Ofisten kimse onu tanımadı. Open Subtitles لمْ يتعرّف عليه أحد من المكتب.
    Onları tanıyan hiçbir tanık çıkmadı. Open Subtitles لدى الشرطة صوراً لتلك العصابات ولم يتعرّف عليهم أي شاهد. السبب الوحيد لعدم وقوع جرائم أخرى الآن،
    Her kimdiyse kimse onu doğru dürüst teşhis edemeden sıvıştı. Open Subtitles حسنًا، أيًّا من يكون، لقد هرب قبل أن يتعرّف عليه أحد بدقة.
    Kafana o kadar çok kurşun sıkarım ki, tanrı bile seni tanıyamaz. Open Subtitles سأطلق على رأسك رصاصات عديدة حتى أنّ الرب نفسه لن يتعرّف عليك.
    Kimse Kyle'ın resmini tanıyamadı ve Kern hiçbir zaman böyle bir çocuğu tanıdığından bahsetmemiş. Open Subtitles لم يتعرّف أحد على صورة (كايل)، كما أنّ (كيرن) لم يذكر أنه يعرف صبي.
    Kendisi bara inemezdi,.. ...çünkü birileri onu tanıyabilirdi. Open Subtitles لم يستطع الذهاب إلى الحانة بنفسه، لأنّه قد يتعرّف أحدٌ عليه
    - Beni her zaman tanıyamıyordu. Open Subtitles -الكلب لم يتعرّف علي
    Beni de tanımadı. Yaptığı şeyler yemek yemek, uyumak ve Melanie demek. Open Subtitles لمْ يتعرّف عليّ أيضاً، فهذا كلّ ما يفعله، يأكل، وينام، ويقول "(ميلاني)".
    Hiçbiri ne kadını ne de Travor Jones'i tanımadı. Open Subtitles (و لم يتعرّف أحدهم عليها أو على (تريفور جونز
    Kimse tanımadı. Open Subtitles لم يتعرّف عليّ أحد
    Evet, orada yaşayan ailenin adamdan haberi yok ve kimse fotoğrafını tanımadı. Open Subtitles -أجل، والعائلة التي تسكن هناك لمْ تسمع به قط ، -ولا يتعرّف أحدٌ على صورته .
    Jason'nın akrabalarından hiç kimse Val'in fotoğrafını tanımadı mı? Open Subtitles ولا واحد من أقارب (جايسون) يتعرّف على صُورة (فال)؟
    -Umarım anneyle babayı tanıyan biri çıkar da kurbanın kimliğini belirleyebiliriz. Open Subtitles أرجو أن يتعرّف أحدهم على الوالدين و يساعدانا بدورهما على التعرّف على الضحية
    Onu ne tanıyan vardı ne de bekleyen. Open Subtitles لم يتعرّف عليه أحد، ولم يكن يتوقع حضوره أحد.
    Bunu stüdyo çevresindeki polislere dolaştıracağım bakalım adamı tanıyan biri çıkacak mı? Open Subtitles سأجعل الشرطة تدور بالصورة حول الاستوديو، لعلّ شخصاً يتعرّف عليه.
    İsimlerini bilmediğini, sürekli şapka taktıkları için teşhis edemeyeceğini söylüyordu ki eski suçluların resimlerinden birini gösterdi işte o da bu. Open Subtitles إنه يقول أنه ليس لديه أسماء ولا يستطيع التّعرّف إليهم لأنهم دائمًا يرتدون قبّاعات، ثُم يتعرّف على صورة واحدٍ منهم وها نحن ذا
    Ceset tuzlanıp kötü kokuyu önlemek için samanla doldurulunca biri onu teşhis edene dek sergilenir. Open Subtitles بعد أن تمّ تمليح الجثّة وحُشيت ... بقشّة لِتلافي الرّوائِح السيّئة فسوف يتمّ عرضُها حتّى يتعرّف عليها أحدٌ ما
    Ve seninle işimiz bittiği zaman, hiç kimse seni tanıyamaz. Open Subtitles وعندما ننتهي منك، لن يتعرّف عليك أحد
    Nihayet bulduğumdaysa beni tanıyamadı. Open Subtitles وعندما وجدتهُ .لم يتعرّف علي
    Seni biri tanıyabilirdi. Open Subtitles شخص ما كان يمكن أن يتعرّف عليك
    - Beni her zaman tanıyamıyordu. Open Subtitles -الكلب لم يتعرّف علي
    Ya kimse tanımazsa? Eminim biri tanıyacaktır. Open Subtitles لكن ماذا إذا لمْ يتعرّف عليها أحد، وأنا لا أتذكّر؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus