"يتعلّم" - Traduction Arabe en Turc

    • öğrenmesi
        
    • öğrenir
        
    • öğrenmek
        
    • öğrenebilir
        
    • öğrenmeye
        
    • ders
        
    • Öğreniyor
        
    • öğrenecek
        
    • öğrenen
        
    • öğrenmeli
        
    • öğrenmemiş
        
    • öğrenmedi
        
    • öğrenemiyor
        
    • öğrenmelidir
        
    Endişelenmeyin.Ben onunla konuşurum. öğrenmesi gereken tek şey bu kadına katlanmak. Open Subtitles لا تقلقي,سأتحدّث معه,هو فقط يحتاج أن يتعلّم أن يوقف تلك المرأة
    Her baba, yaramaz kızını zapt edemeyeceğini er ya da geç öğrenir. Open Subtitles يأتي وقت يتعلّم فيه كلّ أب أنّه لا يمكننا إخضاع فتاة سيّئة
    Ama bilmem ki. belki onun içi böylesi daha iyidir, ...kendi ayakları üstünde durmayı öğrenmek? Open Subtitles ولكنّني لا أعرف، لعله سيكون خيراً له، تعرف، أن يتعلّم الحياة باستقلاليّة؟
    Sesli harfleri açık bir camdan bağıran herkes konuşma yapmayı öğrenebilir. Open Subtitles أي أحد يستطيع الصياح بأحرف العلة أمام نافذة مفتوحة، يستطيع أن يتعلّم القاء خطاب.
    Meyilli olmadığın bir beceriyi öğrenmeye çalışırsan inanılmaz derecede zorlanırsın. Open Subtitles فإذا حاول أحد أن يتعلّم قدرة تختلف عن ميله الطبيعيّ، فيكون ذلك صعبًا جدًا.
    ..ondan ders almadan.. ..paten alamaz. Open Subtitles شراء أحذية تزلّج إلا بعد أن يتعلّم كيفية التزلّج منه.
    Yaşayan organizmalar yapacak yeni yollr biriktirir, çünkü bu hataların bir kısmı işe yarar. Yani DNA Öğreniyor, ve TED فهوّ يراكم طرقاّ جديدةً لصنع أنظمةٍ حيّة لأنّ بعضاً من هذه الأخطاء يعمل. فالحمض النّووي يتعلّم
    Yalnızca tek başına karşıdan karşıya geçmesini öğrenecek. Open Subtitles يجب أن يتعلّم عبور الطريق لوحده يوماً ما.
    Ülkesi için savaşmayı öğrenmesi gerek... ..özgür bir adam olarak büyümeli. Open Subtitles يحتاج أن يتعلّم كيف يحارب من أجل بلادنا، ويصبح رجلاً حرّاً.
    Yüzmeyi öğrenmesi gerek. Çocuklara da böyle öğrettim. Open Subtitles يجب أن يتعلّم كيف يسبح فهكذا علّمت الأطفال
    Bugün öğrenmesi gereken birine öğreten bir öğretmendin ama aynı zamanda şefkate ihtiyacı olan birine karşı da çok kabaydın. Open Subtitles اليوم، كنتِ أستاذةً لشخصٍ كان بحاجةٍ لأن يتعلّم لكنّكِ كنتِ كذلكَ قاسيةً على من كان بحاجةٍ لبعضِ التَّعاطف
    Bu anlamsız dünyada Montag tutunacak hiçbir şey kalmadığında direnmenin ne kadar zor olduğunu öğrenir. TED في هذا العالم القاحل، يتعلّم مونتاغ كم هو من الصعب المقاومة عندما لا يبقى شيء للتشبث به.
    Benim gibi gerçek bir deha zamanı yakalamayı öğrenir. Open Subtitles أي عبقري حقيقي يحبّ نفسي يتعلّم إغتنام الفرصة.
    Efendim, bu delikanlı ustasından öğrenmek istiyor. Open Subtitles سيدي، هذا الشخص يريد أن يتعلّم من الأستاذ
    Nasıl daha iyi üstesinden gelebileceğini öğrenmek istiyordu. Open Subtitles أراد أن يتعلّم كيفيّة التعامل معه بشكل أفضل.
    Bu azimli olursa, genç bir Sengi Afrika' nın bu ağır çalışmayı bertaraf etme uzmanlarından çok şey öğrenebilir. Open Subtitles عندما يتعلّق الأمر بالمثابرة فإن السينجي الصغير قد يتعلّم الكثير من خبير أفريقيا الكادّ في التخلّص من الفضلات
    Bir çocuğu bisikletini çalarken yakalamış ve onu dövmek için öğrenmeye başlamış. Open Subtitles ذات يوم أمسك بولدٍ يسرق دراجته وأراد أن يتعلّم ضربه
    Aslinda bu korkunc vurulma olayin senin hatalarindan ders cikarmasi adina onun icin bir firsat olabilir. Open Subtitles على نحوٍ ما، ربّما تتيح حادثة إطلاق النار المروّعة تلك فرصة له كيّ يتعلّم من أخطائك
    Fakat her geçen gün ile, başarılı bir yetişkin olma hakkında biraz daha fazla Öğreniyor. Open Subtitles لكنه يتعلّم المزيد كل يوم أن يصير بالغًا ناجحًا
    Eğer soy isminiz'den olmayan biri kung-fu'nuzu öğrenecek olursa, felaketler Chen köyünü bulacaktır. Open Subtitles إذا شخص ما من لقب مختلف يتعلّم أسلوبك الكارثة ستحدث لقرية (تشن).
    Doğru nedenlerden dolayı, zevk için ve ruhunu neşeyle doldurduğu için sihir öğrenen bir çocuk yetiştirmek kendini korumasını için değil. Open Subtitles لنرزق بطفل يتعلّم السحر للأسباب القويمة. لبهجة السحر ولأنه يستوفي الروح، عوض حاجته إليه للذود عن ذاته.
    Genç, yaşlı erkeklere karşı kendi bölgesinde durmasını öğrenmeli. Open Subtitles يجب أن يتعلّم اليافع أن يدافع عن نفسه أمام الذكور البالغة
    Düşünsene, büyükbabam asla okuma yazmayı öğrenmemiş. Open Subtitles وبالتفكير في أنّ جدّي لم يتعلّم حتّى الكتابة قط
    O da Nen'i yeni öğrenmedi mi? Open Subtitles ''إنّه لم يتعلّم ''النين سوى منذ وقتٍ قريب، صحيح؟
    Aptal pislik hiç öğrenemiyor. Open Subtitles غبي شخص سيء لا يتعلّم أبداً
    İkinci olarak da, patlamalara aldırış etmemeyi öğrenmelidir... sıcaklığa ve toza, yaralıların çığlıklarına da. Open Subtitles وثانية، هو يجب أن يتعلّم تجاهل الانفجارات... الحرارة والغبار , صيحات الجرحى.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus