Bir gruptan mı yoksa bir yemekten mi bahsediyor emin değildim. | Open Subtitles | لم اكن متاكده هل هو يتكلم عن الفرقه او عن الطعام |
Ava başlangıç olarak şaraptan ve kadınlardan bahsediyor. | Open Subtitles | إنه يتكلم عن النُبيذ و النِساء كمقدمة عن الصيد |
İşe yaramaz hayvanlardan bahsetti ve DNAsını vermedi. | Open Subtitles | يتكلم عن الحيوانات بدون فائدة ولايعطينا حمضه النووي |
Bir saldırıdan bahsediyordu. NASA'dan kovuldu... | Open Subtitles | اخذ يتكلم عن هجوم من الفضاء حتى طردوه من محطة ناسا |
Nadiren hastalığından bahseder ama hiç soru sormamı istemezdi. | Open Subtitles | نادرا ما كان يتكلم عن مرضه ولم يكن يحبني أن أسأله |
Benim için bu konuda konuşması çok zor ve görünen o ki, bu konu diğer herkese de zor geliyor. O kadar ki, hiç kimse bu konudan bahsetmiyor. | TED | إنه من الصعب علي أن أتحدت عن ذلك، ويبدو أنه يصعب على أي كان أن يتكلم عن ذلك، لدرجة أن لا أحد يتحدث عن ذلك. |
Şu kapıdan içeri giren herkes, sağlıklı bir yaşam hakkında konuşmak istemiyor. | Open Subtitles | اي احد يجي هنا ما يبي يتكلم عن حياة صحية |
Sicilindeki diğer tecavüzden bahsediyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يتكلم عن اغتصابه الأول الأول الذي في سجله. |
O şekerden bahsediyor. Bense etten bahsediyorum. | Open Subtitles | إنه يتكلم عن الحلاوة و أنا أتكلم عن اللحم |
Sanırım o şu çocuklardan bahsediyor. | Open Subtitles | لا اعتقد ان الشبح الرسول يتكلم عن رؤية نبوئية |
Biliyorum o kitabı. Politik fırsatlardan bahsediyor. | Open Subtitles | أجل, أنا أعرف ذلك الكتاب إنه يتكلم عن المعارضة السياسية |
Sonraki bir yazıdan anladığım kadarıyla tanışmalarından bahsediyor. | Open Subtitles | هذا هو,انه مدفون في مدخل لاحق لكنه يتكلم عن أول مرة التقيا بها |
Çocuk Pers hayaletlerinden bahsetti eski zamanlardan kalan. | Open Subtitles | الطفل يتكلم عن الأشباحِ الفارسيةِ. معروف مِنذ القدم. |
Zihin okumaktan ve kendi kendine doku yenilenmesinden bahsetti. | Open Subtitles | كان يتكلم عن قراءة الأفكار و التجديد التلقائي |
- Herkes bahsediyordu. - Bayan Jennings "herkes" değil. | Open Subtitles | ــ لكن الكل كان يتكلم عن هذه المواضيع ــ السيدة جينينجز ليست الكل |
Herkes fırtına öncesi sessizlikten bahseder ama hiçkimse sonrasındaki sessizlikten bahsetmez. | Open Subtitles | الناس يتكلمون دائما عن الهدوء الذي يسبق العاصفة لكن لا أحد يتكلم عن الهدوء الذي يعقبها |
- Kırmızı kamyonet fırtına gözüne gitti. - Hayır. Billy'den bahsetmiyor, değil mi? | Open Subtitles | الشاحنة الحمراء التى تتجه الى المركز هل يتكلم عن بيلى؟ |
Evet, asla ne olduğunu öğrenemedim. Onun hakkında konuşmak istemiyordu. | Open Subtitles | لا لم أعرف أبدا ماذا حدث رفض أن يتكلم عن الأمر |
Bilmenizi isterim... General Devereaux ordunun resmi politikasından söz etmiyor. | Open Subtitles | لا أخفي عليكم الجنرال لا يتكلم عن سياسة جيش رسمية |
Şimdi o durmadan kavga ediyor. Jing Wu hakkında konuşuyor. | Open Subtitles | و الان يتعارك طوال الوقت و يتكلم عن جينج وو |
- Argyle amca bu konudan bahsederdi, hiçbir ordunun zırhlı süvariler karşısında tutunamadığını anlatırdı. | Open Subtitles | اعتاد عمي أنجيل أن يتكلم عن هذا أنه لم يسبق لأي جيش أن تصدى لهجوم من قبل الحصان المدرع |
Birinin, kızından Nicky gibi bahsettiğini hiç duymamıştım. | Open Subtitles | .لم أسمع أب يتكلم عن إبنته مثلما يفعل نيكي |
Şafak vaktinden inekler eve dönene kadar sadece senin hakkında konuşurdu. | Open Subtitles | فلم يكن يتكلم عن أي شيء سواكِ من الفجر حتى آخر الليل |
Kimse konuşmuyor ve bu leş yuvasında bir şeyin yenilendiği falan yok. | Open Subtitles | لا أحد يتكلم عن الترميم بهذا المكان القذر. |
O'Neil'ı bomba hakkında konuşurken duymadın mı? | Open Subtitles | ألم تسمع أونيل يتكلم عن قنبلة ؟ أنه يتكلم بتعال، يا رجل |
Düzenli öğrenciler, koruma fonu yapan eşler ve istediği seçimi yapabilen nesildaşların Tim Gunn'ın dersini seçerler ve Project Runway hakkında konuşmalarını dinlerler veya güzel muhabbet için renkli fotoğraf öncesi Sanat Tarihi dersini alabilirsin. | Open Subtitles | جميع الطلاب الدائمين , و الحاصلين على الدعم المالى وجيلك لدية العديد من الخيارات لكنهم عادة يذهبون الى حصص تيم جان و يسمعونة يتكلم عن مشروع الهروب |