"يتلقون" - Traduction Arabe en Turc

    • alıyorlar
        
    • alır
        
    • alırlar
        
    • alan
        
    • aldıklarını
        
    Luftwaffe taburu, geri çekilen gemilerin peşinden gitme emri alıyorlar. Open Subtitles سرب القوات الجوية الألمانية إنهم يتلقون اوامر لملاحقة القوارب المنسحبة
    Kahretsin. Beyazlar gazoz baloncuğu, zenciler kurşun alıyorlar. Open Subtitles تباً، البيض يصابون بانفجار عبوات الكولا والسود يتلقون طلقات نارية
    Babalar hep kötü ünvanları alır, ama bütün bunlar fedakarlık, değil mi? Open Subtitles جميع الأباء يحصلون على سمعة سيئة ولا يتلقون الثناء أليس كذلك ؟
    Telefondakiler dünyanın her yanındaki simsarlardan emir alır. Open Subtitles الأشخاص عند الهواتف يتلقون طلبات البيع والشراء من السماسرة في كافة أنحاء العالم
    Anna ve baba sonuçları beraber alırlar. TED الأب و الأم معاً يتلقون نتائج الفحوصات.
    Onlar, hastalığa sahip ya da savunma sistemlerini zayıflatan ilaçlar alan bizim ailemiz, bizim kardeşlerimiz, bizim tanıdıklarımız. TED وهم أباؤنا وأخواتنا، ومعارفنا، الذين ربما يعانون من مرض ما أو يتلقون علاجًا يؤدي إلى إضعاف مناعتهم.
    Yıllar boyu insanlar ondan mektup aldıklarını söylediler, ama hiç göstermediler. Open Subtitles يقول الناس بأنهم يتلقون الرسائل منه طوال السنين لكنهم لم يظهروها ابدا
    Uzun hikaye ama iyi tarafı ağır hasar alıyorlar ve eğer yokolmazlarsa da, savunmasız olacaklar. Open Subtitles إنها قصة طويلة، لكن المهم في الأمر، أنهم يتلقون ضربات موجعة وإذا لم يبادوا فإنهم سيضعفون بشكل كبير
    Şimdi, buradan ve buradan saldırı alıyorlar. Open Subtitles الآن همّ يتلقون نيراناً من هنا ، و من هنا.
    Pek çok insan, yapmadıkları şeylerden övgü alıyorlar. Open Subtitles هناك أشخاص عديديون يتلقون الفضل على أشياء لم يقوموا بها.
    Cook İlçesinden yardım alıyorlar, bu adam bir Savcı Yardımcısı. Open Subtitles إنهم يتلقون مساعدة من مقاطعة كوك ذلك الرجل من النيابة العامة
    Biliyorsun, tüm o zengin piçleri yüzme dersleri alıyorlar. Open Subtitles أنت تعلم كل هؤلاء الأولاد الأثرياء يتلقون دروسا للسباحة.
    Yani polisler ve gümrükçüler, eroin baskını yapmak için fazladan para mı alıyorlar? Open Subtitles الشرطة، أو الجمارك يتلقون ...نقود أضافية للأمساك بنا، أليس كذلك ؟
    Bazıları birden fazla emeklilik maaşı alır derken ne demek istedin? Open Subtitles ماذا تعنى أن بعض الناس يتلقون أكثر من معاش واحد؟
    Evet söyledin, hayatın adil olmadığı hakkında falan bir şeyler bazıları emeklilik maaşını alır bazılarıysa alamaz bazılarıysa birden fazla alır. Open Subtitles بلى فعلت, شئ يتعلق بأن الحياة غير عادلة. يتقاضى بعض الناس معاشهم والبعض لا. بعضهم يتلقون أكثر مِن واحد.
    Hapisteki koruma düzeyleri artar aileleri destek alır. Open Subtitles إرتكبت من أبناء العصابة إنهم يتلقون مستوى من الحماية في الداخل ومستوى رعاية عائلية من الخارج
    Seni bir askersin ve askerler kaç masum insanın öldüğünün önemi olmaksızın emir alır. Open Subtitles أنت جندي والجنود يتلقون أوامر، مهما كان عدد الأبرياء الذين تقتلونهم
    Ne kadar çok hastane ziyaret ederlerse o kadar çok yardım alırlar. Bu kadar basit. Open Subtitles كلّما يخضعن للفحص، كلّما يتلقون المساعدة، بسيط جداً
    Başkomiserler sürekli boş tehditler alırlar. Open Subtitles القاده دائما يتلقون تهديدات لا معنى لها طوال الوقت
    Saldırgan davrananlar genelde alt tabakadadır. ve otoriter kişiden emir alırlar. Open Subtitles من يقومون بالهجوم هم كجنود المشاة، الذين يتلقون الأوامر من موضع سلطة.
    Dönem arasında ancak finansal yardım alan öğrencilerin geçişini kabul edebiliyoruz. Open Subtitles المشكلةَ بأنّنا لا نقبل المحولين خلال نصف العام ولا التلاميذ الذين يتلقون معونة مالية
    Dönem arasında ancak finansal yardım alan öğrencilerin geçişini kabul edebiliyoruz. Open Subtitles المشكلةَ بأنّنا لا نقبل المحولين خلال نصف العام ولا التلاميذ الذين يتلقون معونة مالية
    Reyting aldıklarını söyleyebilirim. Open Subtitles انهم يتلقون نسب مشاهدة مرتفعة سأقول ذلك عنهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus