İnsan bir daha göremeyeceğini düşününce dünyaya nasıl da tutunuyor. | Open Subtitles | غريب كيف يتمسك المرء بالأرض عندما يشعر أنه لن يراها من جديد |
Ölüyor. Ve sıkı sıkıya tutunuyor. | Open Subtitles | يُحتضر، و يتمسك بالحياة بقوة |
Arkadaşlarına tutunuyor çünkü başka bir şeyi yok. | Open Subtitles | يتمسك بصديقه لأنه كل ما يملك |
Pekâlâ millet, herkes bir önündekine tutunsun ve beni takip etsin. | Open Subtitles | حسناً ، الجميع ، يتمسك في الاخر و أتبعوني |
İzlerken biliyordum ki ağaca ne kadar sıkı tututnursa tutunsun güçlü rüzgarlar karşısında bazen dayanamazsınız. | Open Subtitles | ثم عرفت, من المشاهدة. أنه مهما حاول أن يتمسك بتلك الشجرة... مع تلك الرياح القوية.. |
İşte Yung Menenikenaha vuruşunu yapmak için sopasını sımsıkı tutuyor. | Open Subtitles | هذا يونغ منكيناها يتمسك بيأس بتقدم الضربة الواحدة. |
Clark, insan bazen bir şeye çok sıkı tutunur. | Open Subtitles | كلارك في بعض الأحيان يمكن لشخص أن يتمسك بشئ لفترة طويلة |
- İşte bu yüzden sıkı tutunuyor ya. | Open Subtitles | - لهذا هو يتمسك به بقوة |
Herkes sıkı tutunsun, birazdan kalkacağız. | Open Subtitles | الجميع يتمسك بإحكام نحن على وشك التحرك |
- Herkes bir şeylere tutunsun. | Open Subtitles | -كل شخص يتمسك بشىء ما |
Herkes Nightcrawler'a tutunsun! | Open Subtitles | الكل يتمسك بـ - الزاحف الليلي |
Şu gerzek, bizi kontratın her dakikasından sorumlu tutuyor. | Open Subtitles | هذا الأحمق يتمسك بنا لكل دقيقة في العقد |
Tıpkı Katie gibi, patronum da beni sıkı kontrol altında tutuyor. | Open Subtitles | حسنًا، كـ(كاتي)، فإن رئيسي يتمسك بيّ كثيرًا.. |
Papa sözünü tutuyor mu? | Open Subtitles | هل مازال البابا يتمسك بكلامه؟ |
Tanrım. Umarım tutunur. | Open Subtitles | يا إلاهي ، اتمنى ان يتمسك |