Burada aslında göreceğimiz, esas olarak, insanların düzenli bir şekilde en samimi çevresiyle, beş, altı, yedi kişiyle iletişime geçtiğidir. | TED | ما سنراه في الواقع هو أنه، في الأساس، يتواصل الناس بصورة منتظمة عبر خمسة، ستة، سبعة، من أكثر الأسافير إلفةً. |
Fakat müvekkilinin bilinen bir suçlu ile İletişime geçmesi hala geçerli. | Open Subtitles | الحقيقة هي أن موكلك كان يتواصل مع مجرم معروف إخلال بشروط إطلاق سراحي ؟ |
İkinci olarak ise takımın hiçbir üyesiyle irtibata geçmeyecek. | Open Subtitles | ثانيًا، لن يتواصل مع أفراد العصابة بأيّ طريقة. |
Seninle temasa geçerek, aslında ona bir şeyler borçlu olduğunu îma ediyor. | Open Subtitles | هؤلاء الانواع من المتربصين وحقيقة انه يتواصل معك تدل انه |
İşte kanıt! Fry yaşıyor ve bana rüyalarımda ulaşmaya çalışıyor! | Open Subtitles | هذا يثبت الأمر, فراي حيّ في مكاناً ما و هو يتواصل معي في أحلامي |
- Eh, şimdi ona söz bu Bir süre içinde benimle temas değil. | Open Subtitles | .. حسناً ، بما أنك ذكرتيه لم يتواصل معي منذ فترة |
Toby Whitewood ile sürekli irtibat halindeymiş sürekli derken son bir yılda günde en az üç kere demek istiyorum. | Open Subtitles | لقد كان يتواصل كثيرا مع توبي وايتوود و بكثيرا,أقصد مرتين او 3 يوميا خلال اخر عام حسنا,ماذا لديك عن وايتوود؟ |
İyi talihim senin gibi fevkalade bir adamla devam ediyor, Uther Pendragon. | Open Subtitles | وحظى الجيد يتواصل كرجل فى مكانتك أرثر بنرداجون أنت شجاع ولكن عطوف |
O herneyse, çaresizce iletişim kurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أي كان الذي يحاوله أنه يحاول بأستماتة أن يتواصل |
Nakliye gelecekken o, bizimle iletişime geçerdi. | Open Subtitles | كان يتواصل معنا، عندما كانت تصل شحنة إلينا. |
Biriyle iletişime geçse bile, kime güvenir ki? | Open Subtitles | حسناً ، حتى لو استطاع احد ان يتواصل معها |
Generalim, seni şüphesiz temin ederim ki evren benimle iletişime geçmeye çalışıyor. | Open Subtitles | يمكننىأنأؤكدلكأيها الرئيس... الكون يحاول أن يتواصل معى. |
Masumsa neden polisle irtibata geçmedi? | Open Subtitles | إذا كان بريئاً، فلمَ لمْ يتواصل مع الشرطة؟ |
Polisler onu götürmüş ama kimse büyükannesiyle irtibata geçip neler olduğunu anlatmamış. | Open Subtitles | الشرطة اتت لاخذه لكن لم يتواصل اي أحد مع جدته أو أخبرها بما حدث |
Mantıklı olan tek şey bu, fakat neden sadece benimle temasa geçmediler. | Open Subtitles | هذاالشئالوحيدالمنطقيولكن .. لمَ لم يتواصل معي ببساطة؟ .. |
Keith'in, tüm hafta boyunca ulaşmaya çalıştığı kadın. | Open Subtitles | التى كان يحاول كيث أن يتواصل معها طوال الأسبوع |
Niye bu kadar zamandır görmediği biriyle temas kuruyor? | Open Subtitles | لماذا يتواصل مع شخص لم يره من فتره طويله؟ |
Kendisi emekli oldu ve yerine geçen benimle hiç irtibat kurmadı. | Open Subtitles | ؟ لقد تقاعد.. و من حل محله لا يتواصل معي |
Apartmanımızın doğraması bir cephe olarak dışarıya doğru devam ediyor. | TED | يتواصل الخشب من شقتك ليشكل الواجهة خارجاً |
Hiç iletişim kurmaya çalıştı mı? Nerede yaşadığımızı biliyor mu? | Open Subtitles | هل فكر ان يتواصل معي ؟ هل يعلم حتى اين اعيش ؟ |
Eğitimsiz bir varlığı, bir hedef ile bağlantıya geçirmek hiç de iyi bir fikir değildir. | Open Subtitles | أن تجعل شخص غير مدرب يتواصل مع هدف خطير أمر غير مثالي |
Benim geldiğim yerde insanlar yumruklarıyla iletişim kurar. | Open Subtitles | من حيث أنتمي، يتواصل الناس بواسطة قبضتهم |
O Sıçrayan koşumlarıyla iletişim kuruyordu sanki. | Open Subtitles | بدا كانه يتواصل مع واحد من لجامات السكيترز |
Modern dünyamız geçmişin herhangi bir zamanında olandan daha fazla biçimde kendi içinde ve kendi arasında iletişim kuruyor. | TED | عالمنا الحديث يتواصل مع نفسه وبين الناس أكثر مما فعل في أي وقت مضى. |
Bazı ayak işleri halletmem konusunda benimle e-posta vasıtasıyla iletişim kurdu. | Open Subtitles | يتواصل معي عبر البريد الالكتروني للقيام بأعمال غريبة |
Onu otele kadar takip etmiş olmalılar. Kaynağıyla bağlantı kurmasını ummuşlardır. | Open Subtitles | لا بُدّ أنّهم تبعوه إلى الفندق .آملين أن يتواصل مع مصدره |
Muhbir bu şekilde polisle haberleşiyor. | Open Subtitles | وهذه كانت الكيفية التي كان عميل الشرطة يتواصل بها معهم |