"يتوقّف" - Traduction Arabe en Turc

    • Durdur
        
    • durmayacak
        
    • duruyor
        
    • durur
        
    • durmadı
        
    • durmasını
        
    • durmaz
        
    • Durmuyor
        
    • bağlı
        
    • durmayacaktır
        
    • durması
        
    • Durdurun
        
    • bitebilir
        
    • durduğunda
        
    • durana
        
    Durdur. Kapat şunu! Open Subtitles إجعله يتوقّف ، إجعله يتوقّف شخص ما يطفئه
    Evi buldu. Arkadaşları silahları buldu. durmayacak. Open Subtitles قد وجد القصر ووجد رفاقه الخبيئة في الكنيسة، لن يتوقّف
    Ne kadar iki yüzlü birisin. Yalan yok, gizli saklı yok ama her şey bağırsağında duruyor. Open Subtitles أنتِ منافقة، لا أكاذيب، لا أسرار، لكن يتوقّف كلّ شيء عند قولونكِ
    Zamanı sonsuz olarak düşünürüz. Ancak karadelikte bir şekilde zaman durur. Open Subtitles نعتبر أنّ الوقت لا ينتهي لكنّ الوقت يتوقّف داخل الثقب الأسود
    Kheer için bile durmadı. Open Subtitles إنه لم يتوقّف حتّى من أجل احتساء الحليب المحلّى
    Makiniste söyle ben durmasını söyleyene kadar treni durdurmasın. Open Subtitles إحصل على الكلمة إلى المهندس أن لا يتوقّف هذا القطار حتى أخبره.
    Bir kere istediğinin kokusunu aldı mı... onu alana kadar durmaz. Open Subtitles حالما يلتقط رائحة ما يريده لا يتوقّف قبل أنْ يحصل عليه
    Sabahın onundan beri Durmuyor. Kapıyı tekmeleyeceğim sonunda. Open Subtitles إذا لم يتوقّف فى العاشرة مساءً الليلة, سأقتحِم الشقّة.
    - Durdur. Lütfen Durdur şunu. Open Subtitles اجعله يتوقّف، أرجوك اجعله يتوقّف.
    - Hadi, Holman, Durdur artık şunu. Open Subtitles - يجيء، هولمان، يجعله الآن يتوقّف.
    Durdur onu, Durdur! Open Subtitles اجعله يتوقّف اجعله يتوقّف
    Çünkü sen de ben de biliyoruz ki o gerçeği öğrenene kadar durmayacak. Open Subtitles لأنّ كلانا يعلم بأنه لن يتوقّف حتى يجدها.
    Asla yemeyecek, asla uyumayacak ve asla durmayacak. Open Subtitles هو لن يأكل، هو لن ينام... ... وهولن يتوقّف.
    Sen numunelerini alırken her şey duruyor mu? Open Subtitles كل شيئ يتوقّف ريثما تحصلين على عيّنة الدماء؟
    Kan pıhtılaşması durur, kasları asit üretir ve organları soğur. Open Subtitles يتوقّف الدمّ عن التخثر، عضلاتها تنتج حامضا وأعضائها تبرد
    Hayatımın kontrolünü ele alana kadar durmadı. Open Subtitles هو لم يتوقّف حتى ترأّست حياتي الخاصة.
    Diğer seçenek kendi kendine ölmeden kanamanın zamanında durmasını umarak yavaşça akciğere dikiş atmak. Open Subtitles البديل الوحيد هو تقطيب الرئة رويداً ونأمل أن يتوقّف النزف قبل أن تقضي نحبها
    Gangsterler durmaz sadece ara verir. Open Subtitles لا يتوقّف المتمرّدون بل يأخذون فترة استراحة
    Eğer bu sesin o uyuduğunda duracağını düşünüyorsanız Durmuyor. Open Subtitles إذا اعتقدتم بأنّ ذلك الصوت سيتوقّف إذا خلد للنوم فإنّه لن يتوقّف
    Müvekkilinizin, her hangi bir anlaşmanın, tam manasıyla iş birliği yapmasına bağlı olduğunu anlaması gerekiyor. Open Subtitles على موكّلك أن يعلم أنّ أيّ اتفاق يتوقّف على تعاونه التامّ
    Herkes ölene kadar durmayacaktır. Seni de öldürecek. Open Subtitles لن يتوقّف حتّى يهلك الجميع وسيقتلك أنت الآخر
    O tembelin teki ve bu beceriksizliğin durması gerek. Open Subtitles إنه شحاد كسلان وقد حان الوقت لكلّ هذا العطل أن يتوقّف
    Durdurun şunu! - Gerçekten mi? Open Subtitles إجعلوه يتوقّف ـ حقاً؟
    Her şey orada başladı, belki yine orada bitebilir. Open Subtitles هنالك بدأ كلّ هذا ولربّما يتوقّف هناك
    fakat yağmur durduğunda, aceleyle bitki özlerini toplamak için dışarı çıkarlar. Open Subtitles لكن متى يتوقّف فيخرجون بكثرة لالتقاط الرحيق
    Güzel. Hastayı koşu bandına çıkarın. Kalbi durana kadar yüklenin. Open Subtitles حسن، ضعوا المريض على آلة الركض أنهِكوا قلبه حتّى يتوقّف

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus