"يجب أن تسمعي" - Traduction Arabe en Turc

• duymalısın
• duymalıydın
• duyman lazım

Evi bizden almak için topladıkları parayı duymalısın. Ödediğimiz para ve fazlası.
كان يجب أن تسمعي المبلغ الذي جمعوه أرادوا شراء المنزل منا بكسب مالي لنا

Şimdi, çıldırmaya ve birşeyleri havaya uçurmaya başlamadan önce... sanırım söylemek zorunda olduğum şeyi duymalısın.
والآن، قبل أن يصيبكِ الجنون وتنسفي كل شيء، أعتقد أنكِ يجب أن تسمعي ما يجب أن أقوله

Senden nasıl bahsettiğini duymalısın, senin için endişeleniyor.
أنت يجب أن تسمعي دفاعها عنكي انها تقلق عليك.

O gün verdiği konuşmayı duymalıydın.
كان يجب أن تسمعي الخطبة التي ألقتها يومها

Evet, o küstah şerefsizin... duruşma sırasında bana dediklerini duymalıydın.
أجل، كان يجب أن تسمعي طريقة كلام ذلك المتعجرف إليّ في جلسة الإستماع.

Bunu takdir etmek için önce olayın geçmişini duyman lazım.
حسنًا، لكي تعطيها حق قدرها يجب أن تسمعي أولاً القصة من بدايتها

Olivia, Neal'le Helen'in nasıl tanıştıklarını duyman lazım.
(أوليفيا)، يجب أن تسمعي كيف التقى (نيل) و(هيلين).

Yeni yazdığımız şarkıyı duymalısın.
يجب أن تسمعي هذه الأغنية الجديدة التي كتبناها.

Peki, bunu duymalısın. Jan'in partisi hala devam ediyor,
حسنا يجب أن تسمعي بهذا الأمر حفل مولودة "جان" بدأ الآن وهي تغني,

Bunu duymalısın. Babamla tanış.
يجب أن تسمعي هذا قابلي والدي

Bir de ailemin buna ne dediğini duymalısın.
يجب أن تسمعي ما يقوله والداي

Bunu ondan duymalısın.
يجب أن تسمعي ذلك منه

Evet, duymalısın çünkü acı...
أجل، يجب أن تسمعي لأن الألم شيء...

Bunun sebebi House' mu, işin mi, yoksa sadece bu çatışmalar hoşuna mı gidiyor bilmiyorum ama onunla konuşurken kendini bir duymalısın.
(لا أعرف إن كان السر بـ(هاوس ...أم بعملك، أم بحبك للنزاع لكن يجب أن تسمعي نفسك وأنت تتحدثين إليه

Bunu duymalısın.
...يجب أن تسمعي

Bekle, dinle. Bunu duyman lazım.
لا، اسمعي يجب أن تسمعي هذا