"يجب أن تفعله" - Traduction Arabe en Turc

    • yapman gereken
        
    • yapman gerektiğini
        
    • Yapman gerekeni
        
    • yapacağını
        
    • yapmalısın
        
    • yapacağın
        
    • yapacağına o
        
    Bir yol biliyorum ama yapman gereken şeyi yaptın mı onu öğrenmem gerek. Open Subtitles لدي وسيلة، أريد أن أعرف أنك فعلت ما يجب أن تفعله غير هذا
    Bilim bize bağırıyor: "Bu problemi çözmek için yapman gereken şey!" TED يصيّح العلم فينا ويقول، "هذا ما يجب أن تفعله لحل مشكلتك."
    Kim olduğu ve nedne öldüğü seni ilgilendirmeyen konular. yapman gereken... Open Subtitles من يكون و كيف مات ، هذا أمور لا تهمك ، إن الذي يجب أن تفعله
    Kimsenin sana ne yapman gerektiğini söylemesini istemiyorsun. Open Subtitles أنت لاتريد أي شخص أن يقول لك ما يجب أن تفعله
    Bugün yap, yarın Yapman gerekeni... ve şimdi yap, bugün Yapman gerekeni. Open Subtitles .. إفعل اليوم ، ما يجب أن تفعله غداً . وإفعل الآن ، ما يجب أن تفعله اليوم
    Sekiz çocuğu olan bir dul gördüm, oturmuş ağlıyor ve ne yapacağını bilmiyordu. TED رأيت أرملة بصحبة خمسة أو ثمانية أطفال جالسة هناك تبكي ولا تعرف ما الذي يجب أن تفعله.
    Bırak çıksın. Duygunu anlat ona. Zor ama yapmalısın. Open Subtitles أطلق لنفسك العنان وأخبرها بكل شىء أخبرها بما تشعر أن هذا صعب لكن يجب أن تفعله فقط أطلق العنان
    Sana büyük bir sürprizim var. Ama önce yapman gereken bir şey var. Open Subtitles لدي مفاجأة كبيرة لك لكن أولاً ثمة شيئاً يجب أن تفعله
    yapman gereken bir şeyin olduğunu hissettiğin ama ne yapman gerektiğini unuttuğun olur mu? Open Subtitles هل كان لديك ذلك الشعور بأن هناك شئ يجب أن تفعله ونسيت ماذا كان ذلك؟
    Sana bildiklerimi anlatacağım. Ama önce yapman gereken bir şey var. Open Subtitles سأخبرك ما أعرفه.لكن أولاً هناك شىء يجب أن تفعله.
    Demek tek yapman gereken beni onlara götürmek. Open Subtitles إذن، كلّ ما يجب أن تفعله فقط هو أخذي لهم
    Ve Morris'in başına bir şey gelmesini umursamadan, onu polisin karşısına benmiş gibi çıkartırken, bunu da yapman gereken bir şey olarak mı düşündün? Open Subtitles وكان علي التمثيل مع ذلك الشرطي أيضا شئ ما أنت اعتقدت بأنك يجب أن تفعله مهما حدث له ؟
    Tek yapman gereken bana okumaktı. Kitap sende kalabilirdi. Open Subtitles كل ما كان يجب أن تفعله أن تقرأني بالمقابل كان في استطاعتك أن تحفظ الكتاب
    yapman gereken şey, yarışmaya büyük bir ayna götürmekti. Open Subtitles ما كان يجب أن تفعله هو أن تأخذ معك مرآة كبيرة للمسابقة
    Evet. Ama bütün bunları düzeltebilirim. Tek yapman gereken elimi tutmak. Open Subtitles أجل ، ولكن يمكنني إصلاح الأمر كل ما يجب أن تفعله هو الإمساك بيدي
    Herhangi birinin çıkıp da ne yapman gerektiğini söylemesini istemiyorsun. Open Subtitles أنت لاتريد أي شخص أن يقول لك ما يجب أن تفعله
    Aslında bu Pazar. Ne yapman gerektiğini biliyor musun? Open Subtitles أنها ستكون الأحد القادم أتعلم ما يجب أن تفعله
    Ver de 10 dakika önce Yapman gerekeni yapayım. Open Subtitles أعطني إياه، و سافعل ما كان يجب أن تفعله منذ عشر دقائق
    Bunları çizip nasıl yapacağını gösterdim. Open Subtitles أندري لقد رسمت العلامات ووضحت لك ما يجب أن تفعله
    Mutsuz olduğun zaman böyle yapmalısın. Open Subtitles هذا ما يجب أن تفعله عندما تكون حزينًا
    İşte yapacağın şey bu. Resim yapmaya devam etmelisin. Open Subtitles أقصد أنه هذا ما يجب أن تفعله عليك أن تستمر في الرسم
    Ne yapacağına o karar versin. Open Subtitles وينبغي لها أن تقرر ما يجب أن تفعله بالنقود

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus