"يجب أن نعثر" - Traduction Arabe en Turc

    • bulmalıyız
        
    • bulmamız lazım
        
    • bulmamız gerek
        
    • bulmak zorundayız
        
    • bulmamız gerekiyor
        
    • bulup
        
    Worthington Fuller denilen bu ürünü satın alacak 35 milyon alıcı bulmalıyız. Open Subtitles يجب أن نعثر على 35 مليون مشترى للمنتج المسمى " وورثينجتون فوللر"
    Pekâlâ, öncelikle, o bizi bulmadan, biz onun nerede olduğunu bulmalıyız. Open Subtitles حسناً، يجب أن نعثر على مكان، تواثا قبل أن تعثر على مكاننا
    Suç benim. Gizmo'yu bırakmamalıydım. Onu bulmamız lazım. Open Subtitles إنه خطأي، ما كان يجب أن أترك غزمو يجب أن نعثر عليه
    İkinizde beş para etmezsiniz, ama kız kardeşimin kesin emri var, bu yüzden babamızı bulmamız lazım. Open Subtitles أنتما الإثنان متواطئان لكن أختي خدعت و يجب أن نعثر على والدي
    Anahtarı bulmamız gerek! Anahtarı bulmamız gerek! Open Subtitles يجب أن نعثر على المفتاح . يجب أن نعثر على المفتاح
    Lapa canavarları bir yere gitmez. Onun bulunduğu yeri bulmak zorundayız. Open Subtitles هذا الوحش لن يذهب إلى أي مكان يجب أن نعثر على المكان
    Beraber onları bulmamız gerekiyor! Open Subtitles لأن دراكولا والوحش يجب أن يدمروا معاً , يجب أن نعثر عليهم
    İşler çığırından çıkmadan önce onu bulmalıyız. Open Subtitles يجب أن نعثر على الشيطان قبل أن تسوء الأمور
    Bu Olaf. Asla durmuyor. Onu kendimiz bulmalıyız. Open Subtitles أنه أولاف لن يتوقف أبداً يجب أن نعثر عليها بأنفسنا
    Hayır, ama geçecek... bu yüzden hastalar için bir yer bulmalıyız. Open Subtitles لا، لكنه سيمر لذا يجب أن نعثر على مكان يشفون فيه منه
    Bizi daha önce kurtaran kişiyi tekrar bulmalıyız. Open Subtitles و يجب أن نعثر على ذلك الشخص الذي أنقذنا من قبل
    Nerede olduğunu biliyorsan eğer, Onu acilen bulmamız lazım. Open Subtitles ليتك تعرفين مكان تواجده يجب أن نعثر عليه حالا
    - Puro bulmamız lazım... - İşte! Open Subtitles يجب أن نعثر على سيجار لا أستطيع ها هو
    Başkası bulmadan onu bulmamız lazım. Open Subtitles يجب أن نعثر عليها قبل أن يفعل شخصٌ آخر
    Bence ilk iş buradan kaçmalıyız. Doğu kapısını bulmamız gerek. Open Subtitles كان يجب أن تكون خطتنا الأولى هي الهرب يجب أن نعثر على البوابة الشرقية
    Hadi Shaggy, Asayı bulmamız gerek. Bu bir ipucu olabilir. Open Subtitles هيا بنا شاجى ,يجب أن نعثر على تلك العصى ربما تكون مفتاحاً
    Tamam. Onu bulmamız gerek. Bunu kim yapabilir? Open Subtitles يجب أن نعثر على مكان سكنه من يستطيع فعل ذلك ؟
    Onu bulmak zorundayız çünkü yardım çağırmaya gittiğini sanmıyorum. Open Subtitles يجب أن نعثر عليه، لأنني لا أظنه ذهب لإحضار المساعدة.
    Onu gördüm. Babamın cesedini bulmak zorundayız. Open Subtitles لقد رأيته، يجب أن نعثر على جثة أبي.
    Ama şu anda, Korra'yı bulmak zorundayız. Open Subtitles لكن حالياً يجب أن نعثر على كورا
    Hayır. Bu yüzden de onu bulmamız gerekiyor. Gerçeği öğrenmenin tek yolu bu. Open Subtitles لا، لهذا يجب أن نعثر عليه إنها الطريقة الوحيدة لمعرفة الحقيقة
    Yani babamızı bulmamız gerekiyor öyle mi? Open Subtitles و أنت تقولين بأنه يجب أن نعثر على والدنا؟
    Suçluyu bulup, çukura atmalıyız. Open Subtitles يجب أن نعثر على المذنب ونلقى به فى الحفرة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus