"يجول" - Traduction Arabe en Turc

• aklında
• dolaşan
• takılan
• düşündüğümü
• düşünüyorsun
• takılmasını beklerdim

Acaba bu coşkuya ortak olanların aklında ne vardı ki?
بصرف النظر عما كان يجول بذهن هؤلاء الذين يتبادلون الأنخاب

Dinle dostum, aklında ne var bilmiyorum ama yanlış kızla uğraşıyorsun.
أنصت، لا أعرف ما يجول بذهنك، لكنك تعبث مع الفتاة الخاطئة

İşte bu tüm kalbimle onayladığım bir strateji. Ne var aklında?
الآن هذه خطّة أتحمَّس لها من صميمي، ماذا يجول في بالك؟

Efsaneye göre, bu tarihi şatonun salonlarında dolaşan bir vampir hala var.
تقول ألآسطورة أن مصاص دماء يجول ليلاً فى أورقة تلك الليلة

Hemen söyle, ormanda dolaşan erkek arkadaşın mı?
أخبرينا وحسب، هل هو صديقك، الذي يجول في الغابة؟

Seni buraya getirme sebebim kafama takılan bir konuda seninle konuşmak.
لاحدثك عن شيء يجول في خاطري

Tek fark, ben düşündüğümü söylemekten korkmuyorum.
لكن الفرق أني لست خائفا من البوح بما يجول في خاطري

Sahiden bu adamın iki yüzyıldır ortalıkta cirit attığını mı düşünüyorsun?
أتعتقد حقا ان هذذا الشخص كان يجول بالأنحاء

Senin yaşındaki bir çocuğun mezuniyet balosunu kaçırdı diye ağlamak dışında hiçbir şey yapmayıp bunalım takılmasını beklerdim.
توقعت من صبيّ في عمرك أن يجول مكتئبًا لا يفعل شيئًا عدا البكاء على تفويت الحفلة الراقصة.

Ada Lovelace haricinde hiç kimse aklında neyin olduğunu tam kestiremedi ve o, bu düşün peşinde koşarak ta mezara kadar gitti.
لم يفهم أحد حقيقة ما كان يجول في ذهنه بإستثناء أدا لوفليس, ومات محاولا إنجاز ذلك الحلم

Hep aklında ne varsa söyler misin, yoksa bu benim şanslı günüm mü?
هل تقول دوماً ما يجول في خاطرك؟ أم هذا فقط حظي السعيد

aklında cidden neler olduğunu söyleyecek misin?
حسنا , يا رايتشل هل ستخبريني بماذا يجول في خاطرك؟

Her şeyden çok aklında bu vardı.
حـسـناً , فقد كان ذلك الشيء الوحيد الذي يجول في خاطرها

Benimle konuşmak istediğini sanıyorum, aklında ne var?
اعتقد انك تريد التحدث معي إذاً ماذا يجول في خاطرك ؟

Sokaklarda dolaşan bi uyanık var.
هناك مقتص في الشوارع يجول في الجوار و يقتل الأشخاص الأشرار

Sen insanlara nasıl davranacağıyla ilgili öğüt veren ve çöllerde dolaşan biriyle sorun yaşar mısın?
ألا تمانعي أن تكوني برفقة شخص يجول الصحراء يعظ الناس عن كيف يتصرفون؟

Kafana takılan bir şey mi var? Hayır, ama annem sinirlerimi tepeme çıkardı.
أهناك ما يجول بخاطركِ ؟

Benim ne düşündüğümü benden daha iyi biliyorsun öyle mi?
أنتِ تعرفين ما يجول بعقلي أكثر مني؟

Olağanüstü olduğumuzu mu düşünüyorsun?
أعرف أن هناك ما يجول بخاطرك وتود إخباري به