Çocukları öldürmeye çalışıyorlar baba. | Open Subtitles | انهم يحاولون قتل الأطفال , والأب. 3nd less love |
İtler destek ağımızı öldürmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | المُستذئبين يحاولون قتل شبكة مساعديننا |
Çıkmak zorundayız. Oğlumu öldürmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | -علينا الهروب، إنهم يحاولون قتل ابني |
Ona babamı öldürmeye çalışan pislikleri sevmediğimi söylediniz mi? | Open Subtitles | هل قلت لها أني لا أحب الحمقى الذين يحاولون قتل ابي ؟ |
Ama iyi insanları öldürmeye çalışan berbat insanlardı. | Open Subtitles | ولكنهم كانوا أشخاصاً سيئين يحاولون قتل أشخاصاً جيدين |
Dünyadakilerin yarısı silindi diğer yarısı da çıldırıp diğerlerini öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | نصف العالم دُمر والبقية منهم يحاولون قتل النصف الآخر |
O gece Shivraj ve Parmar'ın adamları birbirlerini öldürmeye çalışıyorlardı. | Open Subtitles | "تلك الليلة.. رجال شيفراج و بارمار..." "كانوا يحاولون قتل بعضهم البعض". |
Hayır. Benim oğlumu öldürmeye çalışıyorlar, aynen sizin gibi. | Open Subtitles | -كلاّ، إنهم يحاولون قتل ابني، مثلكِ بالضبط ! |
- Arkadaşlarımı öldürmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحاولون قتل أصدقائى |
Birbirlerini öldürmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | انهم يحاولون قتل بعضهم البعض |
- Neden insanları öldürmeye çalışıyorlar? | Open Subtitles | - لماذا يحاولون قتل الناس؟ |
Bebek Buster'ı öldürmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحاولون قتل (باستر) الرضيع |
Willy'yi öldürmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحاولون قتل (ويلى) |
Babasını öldürmeye çalışan kişiler olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت لي بأنه كان هنالك أشخاص يحاولون قتل والدها |
Her gün birbirini öldürmeye çalışan siyahlar ve Meksikalılar ile birlikte. | Open Subtitles | بين السود والمكسيكيّين يحاولون قتل بعضهم البعض طيلة اليوم |
Bu hafta, merak edip de baktığınız her hafta gibi, her ülkede birbirini öldürmeye çalışan insanlar göreceksiniz, böyle olmadığı zamanlarda bile, aralarında bir çekişme var, her biri diğerini geçmeye çalışıyor. | TED | هذا الأسبوع، كأي أسبوع سترى، ستجد أشخاصا يحاولون قتل بعضهم من بلد لآخر، وحتى عندما لا يحدث ذلك، تبقى المنافسة بين الدول، كل دولة تحاول أن تطلق الرمح على الأخرى. |
Hepsi birbirini öldürmeye çalışıyor, ama bunu anlıyorum. | Open Subtitles | وكلهم يحاولون قتل بعضهم البعض، وهذا أمر أتفهمه |
Bir konuda haklıydın... birkaç terörist birkaç donanma askerini öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لقد كنت مُحقاً حيال شيء واحد مجموعة من الإرهابيين يحاولون قتل جنود البحرية. |
Bizim askerlerimizi öldürmeye çalışıyorlardı. | Open Subtitles | انهم يحاولون قتل جنودنا. |
Bizim askerlerimizi öldürmeye çalışıyorlardı. | Open Subtitles | انهم يحاولون قتل جنودنا. |
Çünkü sen birini öldürmeye çalıştıklarını biliyordun. | Open Subtitles | لأنكِ كنتِ تعلمين أنهم يحاولون قتل شخص ما. |