Bazı kızlar böyledir, birini seven, hepsini sever. | Open Subtitles | :بعض الفتيات حالهم هكذا إذا أحببن شخصا، فإنهن يحببن الكل |
Evet, anneler kızlarını sever... pek gösteremeseler de. | Open Subtitles | نعم, الأمهات يحببن بناتهن حتى إذا لم يظهروا ذلك بما يكفي |
Ayrıca da şişman, yani genç öleceksin. Kadınlar buna bayılır. | Open Subtitles | كما أنك سمين, أي أنك ستموت مبكراً, والفتيات يحببن ذلك |
Ona çiçek yollarım. Çiçek severler, değil mi? | Open Subtitles | سأرسل لها الأزهار , هن يحببن الأزهار أليس كذلك ؟ |
Feministler dışında, bayanlar kapı tutulmasını seviyor. | Open Subtitles | المساواة بين الجنسين، النساء يحببن أن يُفتح لهن الباب |
Bu köyde, okumayı seven kızların sayısı pek fazla değil. | Open Subtitles | ليس هناك الكثير من الفتيات اللاتي يحببن القراءة في هذه القرية |
Anneler bebekleriyle ilgilenilmesine bayılırlar. | Open Subtitles | الأمهّات يحببن من يظهر اهتماما في صغارهم؟ |
Bütün küçük kızlar büyük annelerini sever,değil mi? | Open Subtitles | نعم ، كل الفتيات يحببن جداتهن أليس كذلك؟ |
Küçük kızlar cimciklenmeyi sever. | Open Subtitles | مالأمر ظننت ان الفتيات الصغيرات يحببن ان تقرص حلماتهن |
Neden bana soruyorsun? Bu "kızlar kötü erkekleri sever" olayından iğreniyorum. | Open Subtitles | أنا امقت القول الشائع ان الفتيات يحببن الرجل الوغد |
Sana tek şunu diyorum, kızlar aptalları sever. | Open Subtitles | سأخبرك أمرًا، الفتيات يحببن الفتى الغبي. |
Çoğu kız evcilik oynamayı sever, ama sen silahları seviyorsun, değil mi? | Open Subtitles | معظم الفتيات يحببن الألوان الزاهية ولكنك تحبين الأسلحة، صحيح؟ |
Anlamadığım, saygın bir doktor nasıl olur da uyuşturucu mafyasıyla yatağa girer hah, kadınlar kötü çöcukları sever. | Open Subtitles | الشيء الذي لا أفهمه ، كيف يمكن لطبيبة محترمة أن تدخل حرفياً إلى سرير تاجر مخدرات معروف السيدات يحببن الفتيان السيئين |
Gerçekten özlemiş gibi. Kadınlar bu saçmalığa bayılır. | Open Subtitles | وكأنك مشتاق لها حقاً، النساء يحببن تلك الهراءات. |
Sana ne demiştim? Kızlar dans edebilen erkeklere bayılır, değil mi? | Open Subtitles | ماذا قلت لك , الفتيات يحببن الرجال الذين يعرفون الرقص, صحيح ؟ |
Ona çiçek yollarım. Çiçek severler, değil mi? | Open Subtitles | سأرسل لها الأزهار , هن يحببن الأزهار أليس كذلك ؟ |
Fazla açık, ayrıca Latinler orada güneşlenmeyi seviyor. | Open Subtitles | ذلك المكان مفتوح جداً و اللاتينيات يحببن أن يتسمشن هناك. |
Evet, kadınlar otoparklarda kendileri ile konuşulmaya bayılırlar. | Open Subtitles | أجل، النساء يحببن التودد في المرائيب |
Ateşli olduğunu duymaktan hoşlanan tazdan bir kız olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنك من الفتيات الاتي يحببن أن يخبرن بأنهن مثيرات |
Kadınlar yara izi severler. Maddy'nin annesi buna bayılıyor. | Open Subtitles | هذا حقيقى.النساء يحببن الندبات .هذه جننت والدة مادى.تفحصوها |
Uzun zamandır dışarı çıkmadın ve hatunların da hoşuna gidiyor. | Open Subtitles | , لم تخرج منذ فترة طويلة و الفتيات يحببن ذلك |
Çok hevesli görünmek istemiyorum. Dam'lar bundan hoşlanmaz. | Open Subtitles | لا أريد أن ألدو متلهفاً جداُ السيّدات لا يحببن ذلك |
"seviyorlar ülkelerini hala, yabancı arabalarından bile fazla." | Open Subtitles | لكنهنّ يحببن هذا البلد، حتى من داخل سياراتهنّ الأجنبيّة |
O ve arkadaşları bu vampir zırvasına bayılıyorlar. | Open Subtitles | هي وصديقاتها يحببن كل تفاهات مصاصي الدماء |
- Kızlar elleri ayakları çirkin erkekleri sevmez değil mi? | Open Subtitles | الفتيات لا يحببن الرجال ذوي اليدين والأرجل الجافة، صحيح؟ |
Bilirsin, kadınlar biraz zarafetten hoşlanırlar. Bu daha romantik. | Open Subtitles | النساء يحببن القليل من التأنق هذا أكثر رومانسية |
Sevgilim olmak sağlığına zararlı olmaya başladı. Evet ama kızlar tehlikeli erkeklerden hoşlanır. | Open Subtitles | نعم ، حسناً الفتيات يحببن الفتية الخطرين |