"يحب ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • hoşuna
        
    • bundan hoşlanmaz
        
    • bunu seviyor
        
    • ki ister
        
    Bu hoşuna gitmeyecektir. Hapiste yatmak Beaumont'un yaradılışına aykırı. Open Subtitles لن يحب ذلك بومنت لا يستطيع قضاء هذه المدة
    Bu hiç hoşuna gitmiyor çünkü başına darbe alırsa muhtemelen ölür. Open Subtitles إنه لا يحب ذلك لأنه لو ضربه أحدهم على رأسه قد يموت
    - Gidelim. Merak etme, bu herkesin hoşuna gidecek. Open Subtitles لا تقلقي فالكلّ يحب ذلك إنّه احتفالي هيّا بنا
    Hayır, kimse bundan hoşlanmaz. Open Subtitles كلا لا احد يحب ذلك
    Ona bir öpücük ver, bunu seviyor. Öp onu, öp onu. Open Subtitles قبله ، هو يحب ذلك قبله ، قبله
    Muhbirleri kullanırsın. Kimsenin hoşuna gitmez. Ama işler böyle. Open Subtitles أنتم تستخدمون المخبرين لا أحد يحب ذلك ، و لكن هذا هو الأمر
    Hiçbirimizin hoşuna gitmese de yapılması gerekiyordu. Open Subtitles لا أحد منا عليه أن يحب ذلك لكنه أمر كان يجب فعله
    Bu herkesin hoşuna gitmez. Open Subtitles أو تدغده بشفايفك أى شخص يحب ذلك
    hoşuna gitmeyebilir, ama bilmesi gerek. Open Subtitles ربما لا يحب ذلك ،لكن يجب أن يعرف
    - Anladınız mı? - Ama bu Hırsız Kral ' ın hoşuna gitmeyecek. Open Subtitles حسناً - و لكن سيد اللصوص لن يحب ذلك مطلقاً -
    - Hayır, onun hoşuna gitmez. - Lütfen, yapabilirsin. Seni durduramaz. Open Subtitles ـ بلى ، لن يستطيع إيقافك ـ لن يحب ذلك
    Şey, bu ikimizin de hoşuna gitmeyecek. Open Subtitles حسنا, كلانا لن يحب ذلك. نعم, هناك،
    Geoff ona nasihatler vermek istiyor bu da John'un hoşuna gitmiyor. Open Subtitles (جوف) يريد أن يوجهه في كل شيء و(جون) لا يحب ذلك
    Hiç hoşuna gitmez. Open Subtitles حسنا، نعم، بالطبع لن يحب ذلك مطلقا
    Yaptığım hiç hoşuna gitmemiş. Open Subtitles انه لا يحب ذلك عندما حاولت انتزاع ذيله
    Yaptığım hiç hoşuna gitmemiş. Open Subtitles انه لا يحب ذلك عندما حاولت انتزاع ذيله
    Umurumda değil Matthew'in hoşuna gidip gitmemesi. Open Subtitles لا أكترث إذا كان ماثيو يحب ذلك
    Sesini yükseltme, bundan hoşlanmaz. Open Subtitles و لا ترفع صوتك فهو لا يحب ذلك
    Henry bundan hoşlanmaz. Open Subtitles هنري لا يحب ذلك
    bundan hoşlanmaz. Open Subtitles إنه لا يحب ذلك.
    - Ve müvekkiliniz bunu seviyor. - Aç gözlü. Open Subtitles و موكـلك يحب ذلك - شحيح -
    Tabii ki ister. Open Subtitles بالتأكيد، إنه يحب ذلك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus