Herkes eşit şansa sahip olmalı, sence de öyle değil mi... | Open Subtitles | الجميع يجب أن يحصلوا على نفس الفرصة ألا تظن ذلك ؟ |
Senin gibi insanların asla sahip olmaması gereken bir güç. | Open Subtitles | النوع الذي لا يجب على الرجال مثلك ان يحصلوا عليها |
Ama onlar cevap almak için geldilerse istediklerini almadan gitmezler. | Open Subtitles | ولكن، إذا لم يحصلوا على إجابات يريدون، وأنها سوف نذهب. |
Polisler diş kayıtlarını alana kadar ailesine haber veremez. | Open Subtitles | حتى يحصلوا ضباط الشرطة على سجلات الأسنان لا يمكنهم إبلاغ العائلة |
Bu sayede ne elde ettiğimize bakalım Biri Edinburgh'da, diğeri Entebbe'de iki programcı birbirlerinden hiç haberleri yokken, aynı yazılımın | TED | هذا له النتائج التاليه: مبرمج من ادنبره ومبرمج اخر من إنتيبي يمكننهم ان يحصلوا على نفس النسخه من نفس الجزء من البرنامج |
Birlikleri açlıktan ölüyor ve kış boyunca tek kuruş almadılar. | Open Subtitles | وقواته يتضورون جوعا ولم يحصلوا على رواتبهم في فصل الشتاء. |
Bilemiyorum. Sanırım, istedikleri teklifi alamadılar. | Open Subtitles | لا أعرف لم يستطيعوا أن يحصلوا على السعر الصحيح |
- Kapatacağım. Fakat beni savaşmadan alamayacaklar! | Open Subtitles | سأغلق نفسى لكنهم لن يحصلوا علىّ من غير قتال |
A alma takıntısına sahip çocuklar mı yetişitiriyoruz? | TED | هل نربي أطفالا مهووسين بأن يحصلوا على درجة التفوق؟ |
sahip olduğunuz kontrol grubu -- ve bunlar koçluk almayan kişiler -- ölçtüğümüz 18 temel uygulamanın yalnızca üçte birine ulaştılar. | TED | في مجموعة التحكم التي لديكم ــ وهؤلاء هم الذين لم يحصلوا على التدريب ــ لقد طبقوا فقط ثلث من ١٨ إجراء أساسي كنا نقيسه. |
Çevresel olan bütün bu diğer faydalara sahip oluyorlar, paraya, eğitim alıyorlar. Bu büyük bir anlaşma. | TED | ويحصلوا على كل كل هذه الفوائد البيئية، المال، يحصلوا على التعليم، إنها صفقة عظيمة. |
Bunları almak için bir kişiden fazlasını öldürürlerdi Bay Neale. | Open Subtitles | كان يمكن ان يقتلوا اكثر من رجل لكى يحصلوا على هذه يا سيد نيل |
Komutanlarıyla konuşmak isteyen erler, önce izin almak zorundalar. | Open Subtitles | عندما يريد الجنود الحديث مع ضباطهم لابد ان يحصلوا على إذن مسبق |
O şifreyi senden almak için her yolu deneyeceklerdir. | Open Subtitles | سيحاولون جاهدين أن يحصلوا على الرمز بأي طريقة منك |
Mafyanın adamları bu bilgiyi alana kadar durmayacak. | Open Subtitles | هؤلاء الغوغائيون لن يتوقفوا حتى يحصلوا على الإختراق. |
Paralarını istiyorlar. alana kadar da peşimi bırakmayacaklar. | Open Subtitles | إنهم يريدون إستعادة اموالهم سيستمرون بالقدوم حتى يحصلوا عليها |
Onun yerine de birini gönderecekler ve istediklerini alana kadar da birilerini göndermeye devam edecekler. | Open Subtitles | وسيستمروا في ارسال الناس حتى يحصلوا على ما يريدون |
Senin gibi kadınlar elde edeceği kazançları sever. | Open Subtitles | النساء مثلكِ يحبون من أجل ما يمكن ان يحصلوا عليه, |
Bu barajdan çok büyük enerji elde ediyor olmalılar. | Open Subtitles | هم يجب أن يحصلوا على الكثير من القوة من هذا السد. |
Hayır, adresimi almadılar. Ehliyeti yenilerken sahte adres vermiştim. | Open Subtitles | لا ، لم يحصلوا على عنواني لقد غيرته عندما جددت الرخصه |
Hak ettiklerini güvenceyi alamadılar. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يجب أن يحصلوا على التغطية الملائمة التى يستحقونها |
Pannonia'yı almazlarsa hiç bir şey alamayacaklar | Open Subtitles | إذا لم يحصلوا علي بانونيا لن يحصلوا علي سواها |
Amerikan hapishaneleri ciddi akıl hastalıklarından muzdarip pek çok insan ile dolu ve bunların birçoğu hiçbir zaman yeterli tedavi alamadıkları için oradalar. | TED | تكتظ السجون و الحبوس الامريكية بالأشخاص الذين يعانون من أمراض نفسية مزمنة و العديد منهم ينتهون هناك لأنهم لم يحصلوا على العلاج الملائم. |
Koreli arkadaşlarımıza eğer başaramazlarsa para alamayacaklarını hatırlat. | Open Subtitles | أخبر أصدقاءنا الكوريين أنهم إذا لم ينجحوا في التعقّب فلن يحصلوا على حسابهم |