Peki bu bize yaşamın başlangıcı ve anlamı hakkında ne anlatacak? | TED | فماذا يخبرنا ذلك عن أصل نشأة الحياة وعن معنى الحياة ؟ |
bize evrenin patlamadan sonra nasıl evrildiğini açıklıyor, ama o patlamayı neyin tetiklediği hakkında en ufak bir fikir vermiyor. | TED | فهو يخبرنا كيف ان الكون تطور بعد الانفجار ولكنه لا يعطينا نظرة متبصرة عما قد يكون منح القوة للانفجار نفسه |
Bu şunu söylüyor, bu salonda olmayan kişiler ortalama bin dolara ulaşmak için bin dolardan daha fazla harcıyorlar. | TED | إذن ذلك يخبرنا أن هؤلاء الأشخاص غير الموجودين في هذه الغرفة ينفقون أكثر من ألف لكي يصبح المتوسط ألفا. |
Yine mitolojik bir bağlantı ama adamın kim olduğunu söylemiyor. | Open Subtitles | إرتباط أسطوري آخر لكن لا شيء يخبرنا من هذا الرجل |
Kim olduğunu biliyorsa belki bize de kim olduğumuzu söyleyebilir. | Open Subtitles | اذا كان يعرف من هو حقا ربما يخبرنا من نحن |
Buralarda birşeyler olmalı bu adamı kimin tuttuğunu bize söyleyecek. | Open Subtitles | لابّد من وجود شيء هنا. يخبرنا بمن استأجر هذا الرجل |
Belki de bu bize bunlar hakkında düşünmemiz gerektiğini söylüyor. | TED | و ربما يخبرنا ذلك أنه يتوجب علينا التفكير أيضاً بها |
Yani aslında bilim insanlarının bize anlattığı şey, asla olmaz. | TED | لذا في الحقيقة، ما يخبرنا به العلماء هو، لا وسيلة. |
Klan liderimiz o gün bize tundrada tüylü mamutu nasıl avladığını anlatıyordu. | TED | زعيم قبيلتنا يخبرنا عن كيفية اصطياده للماموث في السهل في ذلك اليوم. |
Biyoloji, hepimizin öleceğini söylüyor, ...ve din de, hiç kimsenin masum olmadığını. | Open Subtitles | علم الأحياء يخبرنا كلنا نموت، وذنب أصلي يخبرني ليست لا أحد بريء. |
Demek istediğim, bizi hiç tanımıyor ve bize işimizi nasıl yapmamız gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | لم يقابل أي منا من قبل و ها هو يخبرنا كيف ندير أمورنا |
Hala hayatta olsalar bile, bu, bize nerede olduklarını söylemiyor. | Open Subtitles | لا شيء يخبرنا عن مكانهما وهل هما ما زالا موجودَين |
Ancak, bu analiz bizi sadece başlangıç ve bitiş hakkında bilgilendiriyor, ortada ne olduğu hakkında hiç bir şey söylemiyor. | TED | لكن، يعلمنا التحليل فقط حول البداية والنهاية، ولا يخبرنا بشئ حول ماذا حدث في المنتصف. |
Kognitif patern tanımlama programı kafasında neler olduğunu bize söyleyebilir. | Open Subtitles | ربّما يخبرنا برنامج تمييز الأنماط الإدراكيّة بما يدور في عقلها |
Orada inişin nereye yapıldığını söyleyecek çenesi düşük biri var mı? | Open Subtitles | أيّ شخص من فرقة بيكر له فم كبيرا؟ يخبرنا أين منطقة الأنزال تقع أين؟ |
bize onun hakkında bilgi verebilecek bildiğimiz tek kişi kim? | Open Subtitles | من هو الشخص الذي نعرفه والذي يمكن أن يخبرنا عنه؟ |
Sinyaller bize onların geçmişini anlatır, ama bir sinyalin tespiti bizim uzun bir geleceğe sahip olabileceğimizi söyler. | TED | إنها تخبرنا عن ماضيهم ، ولكن مجرد إكتشاف الإشارة يخبرنا أنه يمكننا أن نعمِرَ طويلا. |
Harry, bunu nasıl yaptığını anlatmak konusunda fazla alçakgönüllü davranıyor. | Open Subtitles | لكن هاري أكثر نواضعا من أن يخبرنا كيف قام بالأمر |
Babanız bu iki kızı bildiği halde bize hiç anlatmadı. | Open Subtitles | عرف والدكما عن أثنين من الأمهات اللاتي لم يخبرنا عنهما |
Onu öldüren kişinin adını bize söylemeye çalışıyordu.Bak. | Open Subtitles | كان يحاول ان يخبرنا شيئا اسم الرجل الذي قتله انظروا |
Ama bazen, toplum bize diyor ki, ya da biz kendimize diyoruz ki; kalıba uymuyoruz. | TED | ولكن يخبرنا المجتمع أحيانا ونحن نخبر أنفسنا أننا لا نناسب الحلم |
Tek bir siperde bile ayrım olmazdı. Albay daima bize bunu söylerdi. | Open Subtitles | كان الكولونيل يخبرنا دائما أنه لا وجود للتفرقة العنصرية في الخندق |
Ali bombanın yerini söyleyene kadar Jack'in ailenin birer birer öldürülmesini istediğini öğrendik. | Open Subtitles | واهذوا الاوامر من جاك ان يقتلوا عالته فردا فردا حتى يخبرنا علي بمكان القنبلة |
10 dakika dinsel konuşma yaptıktan sonra, bize ne yapmamız gerektiğini söylüyordu. | Open Subtitles | كانَ يعطينا خطبة لمدة 10 دقائق ثم يخبرنا ماذا نفعل بعدها |
Ajan Scully bize dün gece evinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الوكيل سكولي يخبرنا هي كانت بيتا ليلة أمس. |