Yeni güç, arkadaşlar, iyi mi, kötü mü bilemem ama asla bugünkü Birleşmiş Milletler'i icat etmezdi. | TED | شعوب القوة الحديثة لن يخترعوا الأمم المتحدة أبدًا اليوم. للأفضل أو الأسوأ. |
Evet, iletişim konusunda bizden kat kat öndeler ve bunu icat etmeleri gerekmedi. | Open Subtitles | نعم، فهُم سابقونا بكثير في عالم الاتصالات و لم يكُن عليهُم أن يخترعوا أي شيء ليصلوا إلى ذلك |
"Fransız kızartması"nı (patates kızartması) Fransızların icat etmediğini biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلمين أن الفرنسيين لم يخترعوا البطاطس المقليه؟ |
Telefonlardaki kameraların verdiği rahatlığa minnet duyuyorsun, sonra da öyle bir gün geliyor ki hiç icat edilmemiş olmalarını diliyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، ستقدر القدر ة المقنعه للهاتف المزود بكاميرا وعندها المفاجأه ووقتها بيوم ما ستتمنى بانهم لم يخترعوا أبداً |
Doğru, çünkü banyo icat edilmeden önce bir adamla seks yapmak için ölüyordum. | Open Subtitles | أوه , حقاً , لأنني أتوق لممارسة الجنس مع رجل من قبل أن يخترعوا الإستحمام |
Mantar köyüne döndüklerinde küçük bir teşekkür kartı atarlar, kâğıdı icat eder etmez. Patrick, sana ihtiyaçları var. | Open Subtitles | إنهم بخير, يُمكنهم أن يرسلوا إلينا رسالة شكر عندما يعودون إلى بلدتهم الصغيرة, بعد أن يخترعوا الورق |
Burun kondomu icat edilene kadar öğrenme niyetim yok. | Open Subtitles | إلى أن يخترعوا واقي للأنف لن أكتشف أبداً |
Keşke kalbin Bay Yanlış'a her vurulduğunda ve kalbinin onun için her çarptığında duran bir kalp pili icat etseler. | Open Subtitles | اتمنئ انهم لم يخترعوا جهاز تنضيم ضربات القلب عندما ينطلق قلبك كل لحظة وتبدأين باحساس انه السيد الخاطئ |
Ve daha önce dediğim gibi, henüz elektrik prizini de icat etmemişlerdi, o yüzden çamaşır makinesi bilhassa tehlikeli bir aygıttı. | TED | كما قلت من قبل، لم يخترعوا مخرج كهربي، لذا فالمغسلة الآلية كانت - بالتحديد - جهازاً خطيراً. |
Yapısal olarak yapılabilir hâle getirmek için, süper güçlü bir beton dahi icat etmek zorunda kaldılar ve ağırlığı kontrol etmek için kubbenin tepesine doğru inşa ederlerken agreganın yoğunluğunu ayarladılar. | TED | لجعله حتى من الممكن من الناحية الإنشائية، كان عليهم أن يخترعوا خرسانة فائقة القوة، وللسيطرة على الوزن، يجب مباينة كثافة الركام كلما عملوا في طريقهم إلى أعلى حتى القبة. |
Beatles gençleri icat etmedi. | TED | فريق البيتلز لم يخترعوا المراهقون |
NASA ilk küçültülmüş dijital uçuş bilgisayarı olan Apollo Rehberlik Bilgisayar'ını icat etmek için Draper ve 400'den fazla mühendis grubuna güvendi. | TED | طلبت ناسا من درابر وفريقه المكوّن من أكثر من 400 مهندس أن يخترعوا أول حاسوب رقمي مدمج في المركبة، ودُعي حينها بحاسوب توجيه مركبة أبولو. |
Kızarmış peyniri icat etmeselerdi keşke. | Open Subtitles | ليتهم لم يخترعوا الجبن المقلي. |
"Eğer robotlar daha icat edilmemişse, çevredeki insanları kullanın." | Open Subtitles | "وإذا لم يخترعوا الآليين لحد الآن ، استخدم أناس من الحيّ" |
Yılın o zamanında diğer Japonlar; ekstra ince tv'ler icat edebilir, motorlu testereyle intihar edebilir yarı-iletkenlerde dünya pazarının üçte ikisini eline geçirebilir. | Open Subtitles | في ذلك الوقت من السنة آخرون قد يخترعوا شكلا جديدا للتلفاز و آخرون يقومون بالإنتحار بسلسلة أو تصوير ثلثي سوق العالم من أشباه الموصلات شيء جيد لهم! |
Aztekler, neden bir asansör icat etmediler, acaba? | Open Subtitles | إذا كان "الازتيك" أذكياء جداً... لماذا لم يخترعوا المصعد؟ |