"يختلق" - Traduction Arabe en Turc

    • uyduruyor
        
    • uydurur
        
    • uydurmuş
        
    • uydurduğunu
        
    • uydurmak
        
    • uydurdu
        
    • uyduramaz
        
    • uydururdu
        
    • uydurmadı
        
    • uydurmuyor
        
    • uyduruyordu
        
    • uydursun
        
    İhbarlarının yarısında yardımcı oluyor diğer yarısında ise yüksek bir ödeme almayı umarak peri masalları uyduruyor. Open Subtitles في بعض الأحيان يكون مفيد، وفي أوقات أخرى يختلق روايات خيالية، آملا في الحصول على أموال ضخمة
    Hayır aslında uyduruyor olsaydı kızardım ama atlatırdım. Open Subtitles لا, في الواقع, اذا كان يختلق هذه الاشياء تعلمين, سأغضب ,لكن سأتخطاه.
    Polis doktoruna gitmesini söylediğimde mazeretler uydurur dururdu. Open Subtitles و عندما اقترحت عليه الذهاب الى طبيب القسم كان يختلق الأعذار
    Diğer adamı savunma mekanizması olarak uydurmuş olabilir. Open Subtitles من الممكن أنه يختلق الرجل الآخر كآلية دفاع
    Pekala, gidebiliriz sırf, uydurduğunu kanıtlamak için. Open Subtitles حسنا, سنذهب فقط لنثبت انه يختلق كل هذا الامر
    Bu hikâyeyi uydurmak için kendi kendini cezalandırıyor. Open Subtitles لقد عاقب نفسه لكى يختلق هذة القصة
    Yani kovulmaktan kurtulmak için... kaçırıldığı hikayesini mi uyduruyor? Open Subtitles إذاً، أهو يختلق قصة بشأن اختطافه كي يتجنب الطرد ؟
    Şu çocuklar ne tuhaf. Hemen bir şey uyduruyor. Open Subtitles الأطفاء غريبين إنه يختلق الأمر
    Büyükbabam yine masal uyduruyor. Open Subtitles جدّي يختلق قصصاً مجنونة من جديد.
    Oh, evet, götü çilli. Şimdi de uyduruyor. Open Subtitles النمش الملتصق إنه يختلق الأكاذيب
    Bence çoğunu uyduruyor. Open Subtitles أظن أنه يختلق نصف هذه الحكايات
    Her şeyi uyduruyor. Bunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles إنّه يختلق كلّ هذا تعلم ذلك، صحيح؟
    İnsanlar kendine kız arkadaş uydurur. Open Subtitles من غير الشائع أن يختلق الناس صديقات حميمات.
    Böyle bir şey olduğunda, başa çıkabilmen için zihnin bir şeyler uydurur. Open Subtitles حين يحدث أمر كهذا، يختلق الفكر أشياء للتعامل مع الصدمة.
    Çünkü, oldukça sarhoştu o yüzden.. bir şeyler uydurmuş olabilir. Open Subtitles لأنه كان ثملاً جداً لذا كان... ربما يختلق بعض اشياء
    Adamın uydurduğunu sanmıştım. Open Subtitles إعتقدتُ بأنه يختلق الأمر كله، لذا أنا...
    Neden her zaman böyle çılgın hikâyeler uydurmak zorunda? Open Subtitles لماذا دائماً يختلق هذه الأكاذيب؟
    Bu çocuk, açıkça görülüyor ki, bu yalanları efendisini kurtarma umuduyla uydurdu. Open Subtitles الغلام لابد يختلق هذه الأكاذيب وهو يأمل أن ينقذ سيده
    Hiçbir erkek böyle bişeyi uyduramaz Open Subtitles لا يوجد شاب بكامل عقله يمكن أن يختلق هذا
    Bazı geceler yatmadan önce baban hikâyeler uydururdu. Open Subtitles بعض الأحيان عند نومك، والدك يختلق لك قصة
    Korsak bu bilgiyi uydurmadı, ...ve eğer cinayette çalışmak istiyorsan, ...kimsenin seni böyle konuşurken duymasına izin vermemelisin tamam mı? Open Subtitles كورساك " لم يختلق له عميلاَ " وإن كنت تريد العمل في القسم الجنائي لا تدع أحداَ يسمعك تقول ذلك مفهوم ؟
    Çocuklar, doğru söylüyor, tamam mı? Doğru söylüyor. uydurmuyor bunu. Open Subtitles إنها الحقيقة يا رفاق إنه يقول الصدق ولا يختلق هذا
    Henry bunların hepsini uyduruyordu, Jenny. Jenny, ne yapıyorsun? Open Subtitles هنري كان يختلق ذلك يا جيني ماذا تفعلين يا جيني؟
    Will yapma, niye biri, hele sen, böyle bir şey uydursun? Open Subtitles سيجيء،. الذي أي واحد، خصوصا أنت، يختلق قصّة مثل تلك؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus