Siyah kaybeder, kırmızı kazanır. Sadece elimi izleyin. | Open Subtitles | الأسود يخسر ، والأحمر يربح فقط إتبعو يدي. |
Parayı alırsa o kazanır. Otobüs uçarsa o kazanır. | Open Subtitles | اذا حصل علي المال يربح واذا فجر الحافله يربح |
Arkasındaki küçük depo kendisinin, ve bir Nijeryalının asgari ücretinin iki katını kazanıyor. | TED | هذا هو مستودعه المتواضع خلفه وهو يربح ضعف الحد الأدنى للأجور في نيجيريا |
Yıllar boyunca bu işten hep para kazandı. Vegas'ta Leaning Tower'ı açmıştı. Çok popüler bir mekandı. | Open Subtitles | كان دائماً يربح منها ,في فيغاس كان يملك مطعم البرج المائل ,وكان مطعماً مشهوراً |
Japonlar sana ucuz bir kasa sattıkları için iddiayı kazanacak. | Open Subtitles | اليابانيون باعوا لك خزنة رخيصة و هو سوف يربح بسببها |
Artık kazanamaz. Hiçbir canlı bundan iyi bir atış yapamaz. | Open Subtitles | لايستطيع أن يربح الأن لا يوجد رجل حي يستطيع ان يضرب تلك الضربة |
- Saldırı başarıyı getirir. - Ama savunma oyunu kazanır. | Open Subtitles | ـ المهاجم يفوز بالمجد ـ لكن المدافع يربح اللعبة |
Görünüşte her şeyi kazanır, ama kazandığı her şey çalıntıdır. | Open Subtitles | يربح كل شيء أمام الناس لكنه يسرق كل شيء أمام الناس |
Belki bu kez benim güzel mavi formalılarım kazanır. | Open Subtitles | ربما يربح فريقي الحبيب ذو القميص الأزرق هذه المرة |
Kendi tarafındaki tüm sütyenleri en hızlı çözen kişi yarışı kazanır. | Open Subtitles | الرجل اللذي يفك كل الصدارات بسرعة , يربح |
Elbette ki girdiği birçok yarışmayı kazanıyor. | TED | وبالطبع، يربح أغلب المسابقات التي يدخل بها |
Bu endişeleri bir kenara bıraktım. En zor olan şey ise, onun hala kazanıyor olduğunu bilmek. | Open Subtitles | لقد رحلت هذان الأحمقان خارجاً من السيء أن تعلم أنه لا يزال يربح |
Bütün yarışmaları kazanıyor. | Open Subtitles | هذا هو الرجل ، لذلك هو يربح في جميع المسابقات |
O muhteşemdir. Bugün 10.000 kazandı. | Open Subtitles | إنه رائع لقد شهدته الليلة وهو يربح الفين |
Kim kazanacak? Kanada? Rusya? | TED | من سوف يربح ؟ كندا ؟ روسيا ؟ الولايات المتحدة ؟ |
Çünkü Tanrı'nın kanunlarına göre... yalan söyleyen bir şövalye, doğruyu söyleyen bir şövalyeye karşı... dövüşü kazanamaz. | Open Subtitles | وبقوانين الرب لا يمكن لفارس كاذب أن يربح الصراع ضد فارس صادق |
Evrim hakkında düşünürken üreme rekabeti bakımından ve kazanan bakımından düşünün. | TED | ولكن فكروا فى التطور بمعنى أجيال جديدة تتنافس فيما بينها، وبعضها يربح المنافسة. |
O zaman iyi olan adam kazansın.İnşallah | Open Subtitles | ـ ربما الرجل الافضل هو من يربح ـ انوي على هذا |
Bir adam ortağının kazanmasına şimdi veya sonra izin verebilir. | Open Subtitles | يبدو اقل ما يفعله الرجل هو ترك شريكه يربح مرة بين الحين والآخر |
4 parmağımız oldu bile ve kazanmak için başka birinin parmağını ilk sıkıştıran olmalısın. | TED | باستطاعتنا جمع 4 أصابع معا، أمّا من يربح فهو أول شخص يقوم بتثبيت إبهام شخص آخر. |
Ama kazanmadığı zamanlarda da, kaybettiğinde gene de gülerdi, ve kazandığı zamanlardaki kadar eğleniyormuş gibi görünürdü. | TED | لكنه عندما لا يربح ,, و يخسر كان يضحك .. ويبدو وكأنه استمتع بذلك كما لو انه ربح |
Bu konuları konuşmak için daha erken. Daha kazanmadı bile. | Open Subtitles | الوقت مبكر جدًا على إختياره لنائب فهو لم يربح حتى |
Hey, testere kafa. Babanın televizyon kazanmasını ister misin? | Open Subtitles | يا صاحب قصة المنشار أتريد أن يربح والدك تلفاز؟ |
Birkaç dövüş kazanabilir, ama Rocky Balboa gibi asla olamaz. | Open Subtitles | ربما يمكنة أن يربح بضع مباريات ولكنه لن يربح روكى بالبوا |
Ne kadar sürerse sürsün, zaferi onun kazanması gerekiyor. | Open Subtitles | من المفترض أن ندعه يربح تلك المعركة مهما أستغرق من الزمن |
Eğer kazanmaya çok çalışırsam, bu Kira gibi görünmeme neden olur mu? | Open Subtitles | أسيخرج كل شيء لديه لكي يربح ويصبح كشيء يود كيرا أن يفعله؟ |