"يرتديها" - Traduction Arabe en Turc

    • taktığı
        
    • giyiyor
        
    • giydiği
        
    • giymiş
        
    • takıyor
        
    • takan
        
    • giyen
        
    • giymiyor
        
    • giydikleri
        
    - Bana sorular sordu. Cevap vermedim. Müşterilerimin taktığı mücevherleri sordu. Open Subtitles ولكنى رفضت الاجابه ثم سألنى عن المجوهرات الذى يرتديها زبائن المطعم
    Ve gardiyanların taktığı kulaklıklar... onları frekanstan koruyor ve, böylece etkilenmiyorlar. Open Subtitles وتلك السِدادات التي يرتديها الحرّاس تقوم بإخماد التردد كيلا يتأثروا بها.
    Deri ceket giyiyor ve güneş gözlüğü takıyordu, polislerin kullandığı aynalı modellerden. Open Subtitles الوغد كان يرتدي سترة جلدية و يضع نظارات شمسية تعكس الضوء كالمرايا تعرفون كالتي يرتديها الشرطة لكن الظلام كان قد حل
    Söylemeden geçemeyeceğim, doktorların giydiği o berbat önlük yokken gazetedeki fotoğrafınızdan daha yakışıklısınız.. Open Subtitles يجب أن اقول أنك أكثر وسامة من الصورة التى فى الجريدة بدون الأدوات الكريهة التى يرتديها الأطباء
    Adam görüntüsü, giymiş olduğu doğululara özgü kıyafetle daha da sıra dışıydı. Open Subtitles تلك الرؤيا التي كان أكثر غرابة من العباءة الشرقية التي كان يرتديها الرجل
    Kaskı, o korkunç şeyi kontrol eden insan takıyor. Open Subtitles خوذ يرتديها البشر ليتحكموا في هذا الشيء المروع إنها تقرأ عقولهم
    Eğer bu takıyı onu takan kişiyle ilişkilendirebilirsek üzerinde çalışabileceğimiz ilk ipucuna sahip olacağız. Open Subtitles إذا تمكنا من ربط هذه المجوهرات بالرجل الذي يرتديها سنحظى بأوّل دليل علمي
    İkinci iterasyon ise kriptik dalış kıyafeti veya giyen kişiyi su sütununda saklamaya çalışanı. TED نفس الأمر في حالة بذلة السباحة الخفية، أو البذلة التي تحاول اخفاء من يرتديها في عمود المياه.
    Ya pilotların yakalarına taktığı kimlik kartları? Open Subtitles و ماذا عن هذه الملصقات التي يرتديها الطيارون
    Ve pilotların taktığı rozetler ne anlama geliyor? Open Subtitles وماذا عن هذه الملصقات التى يرتديها الطيارون
    Muhammad Ali'nin boks eldivenleri Abraham Lincoln'un suikastinde taktığı şapka. Open Subtitles قفازات الملاكمة الخاصة بمحمد علي قبعة التي كان يرتديها ابراهام لينكولن يوم اغتياله
    Çamaşır sepetinden alıp giyiyor, antidepresanlarını bırakma evresinde. Open Subtitles لا بدّ أنه يرتديها مباشرةً من سلّة الملابس، قد يتعلق الأمر بمضادات الإكتئاب التي يتناولها
    O, giyiyor ya da belki bir yere attı olsun. Open Subtitles سواءاً كان يرتديها ام لا , او ربما قام برميها بمكان ما
    Ama Bay Foyle 43 numara giyiyor. Open Subtitles لكن جميع الأحذية التي يرتديها فويل من حجم 9 .
    Oğlunuzun cinayet sırasında... giydiği kıyafetler nerede? Open Subtitles أين الثياب التى كان أبنك يرتديها ساعة ارتكاب الجريمة؟
    Ben geçmişe aidim, üniformaların siyah olup yetişkinlerin giydiği zamana yani. Open Subtitles انا اعود للماضى عندما كانت ازياء الفرسان سوداء وكان يرتديها الرجال الناضجون
    Botları, nehri geçen biri değil, daha çok onları karşılayan biri giymiş gibi görünüyor Open Subtitles هذه الجزمات لم يرتديها أحد في النهر بل على الأرجح أرتداها من وجد هذه الأقدام
    Bir adam onları giymiş ve sonra da ölmüş. Open Subtitles أحد الاشخاص كان يرتديها و انتهى المآل به ميتا
    Yatak odasında rol yaparken de bunu takıyor. Open Subtitles يرتديها في غرفة النوم عندما نلعب الأدوار
    Babam bana destek olmak için takıyor. Open Subtitles قال أبي أنه يرتديها للتضامن معي
    Bu şapkayı takan adamı öldürmüştün. Open Subtitles لقد قتلت الرجل الذي كان يرتديها
    Bu bornoz ve bunu giyen kadın onları takdir etmeyen yüz kişiden daha değerlidir. Open Subtitles هذه العباءة والشخص الذي كان يرتديها تساوي أكثر من مائة شخص لا يقدرها
    Güzel bir don değil. Bu berbat şeyi giymiyor, uğurlu da gelmeyecek. Open Subtitles إنها ليست ملابس داخلية جميلة- إنه لن يرتديها ولن يصبح محظوظا-
    Oyuncuların giydikleri gibi uyan şapkalardan istiyor. Open Subtitles يريد قبعات مضبوطة كالتي يرتديها اللاعبون.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus