"يروي" - Traduction Arabe en Turc

• anlatıyor
• Leroy
• anlatırdı
• anlatır
• anlatan
• anlatıyordu
• anlatıp
• anlatmaktadır

Bu film, boşluk veya vakum adıyla söyleneni anlamaya nasıl başladığımızın hikayesini anlatıyor.
هذا الفيلم يروي الحكاية حول كيف بدأنا نفهم ما يعرف بالفراغ، أو الخلو.

Saleem anlatıyor: ''Kimim, neyim ben? Cevabım: Ben, benim yeteneğimden etkilenen dünyadaki her şey, herkesim.
يروي سليم: من أنا؟ إجابتي: أنا كل شخص وكل شيء موجود في العالم تأثر بي.

Leroy mu? O ne yapacağını bile bilmez!
يروي لن تعرف حتى ما يجب القيام به مع ذلك.

Leroy eğer bir ustan olması gerekiyorsa bu Sum Dum Goy adındaki eski bir bilge olmalı.
يروي... إذا كان هو سيد... يجب أن يكون لديك...

Babam eskiden yatmadan önce bana onunla ilgili hikâyeler anlatırdı.
اعتاد أبي أن يروي لي قصصاً عنه قبل النوم

Arkadaşlarıyla saatlerce oynarken harikulade hikayeler anlatır, evinin etrafındaki kırsal kayalıklarda aşağı yukarı koşuşturur.
يروي حكايات عجيبة حول اللعب لساعات مع أصدقائه وتسلق الصخور الجميلة صعودًا ونزولاً والمنتشرة حول منزله في الريف.

Randy, hayalet maskesi takan bir adam, hayat hikayemizi anlatan bir film sırasında iki kişiyi katletti.
"راندي", شخصٌ ما إرتدى قناع الشبح و قتل إثنين.. خلال عرض فيلمٍ يروي قصة حياتنا

Askerler ve kadınlar, etkileyici ve sembolik sanat çalışmaları üretiyorlardı ve her çalışma bir hikâye anlatıyordu.
أعمال فنية رمزية ومشرقة صُنعت من قبل العسكريين رجال ونساء، وكل عمل فني يروي قصة.

Ama o buna rağmen hayatının hikâyesini anlatıp banço çalma fırsatını buldu.
تسنّى له أن يروي قصة حياته وقام بعزف البانجو، بحق الرب

Bu dizi, bilinen gerçeklere dayanarak son ayların hikayesini anlatmaktadır.
هذا المسلسل يروي قصة اللحظات الأخيرة إعتماداً على الحقائق التي يعرفها الجميع

Şu anda dünyanın başka bir yerinde başka biri bir hikâye anlatıyor.
بمكانٍ ما بهذا العالم، بوقتنا الحالي، ثمّة شخص آخر يروي قصّة

İnsanlar manyak hikâyeler anlatıyor.
يروي الناس مختلف القصص الجنونية.

Yani topladığım 18 şarkı ile yaşadığımız ilişkiyi anlatıyor.
إنه يروي علاقتنا في 18 أغنية

Bir sorun hikayesi anlatıyor.
إنه يروي مسألة كلامية

Ben Leroy Green'im.
أنا يروي الأخضر.

Leroy, ben gidiyorum...
يروي! وانا ذاهب الى...

Leroy Green.
يروي الأخضر.

Bir şey olduktan sonra, bir hikâye anlatırdı onu analiz eder o kelimeyi söylemekten kaçınmak için her şeyi yapardı.
شيء ما سيحدث و يروي قصّة. ثم حللّت الأمر. أي شيء لتجنّب الحديث.

Hikayeler anlatırdı. Şarkılar söylerdi.
.أعتاد أن يروي الكثير من القصص .وكان يغني

Monica'nın Şişmanlar Kampı'ndan firarını hala anlatır.
انه لا يزال يروي قصة عن كيف حاول مونيكا للهروب من مخيم الدهون.

Bu gelip giden genler bir hikâye anlatır.
هذا الذهاب و الإياب في الجينات يروي لنا قصة

Burada masal anlatan kim?
ماذا ؟ , من يروي القصّة هنا ؟

Hikayeyi anlatan benim.
أنا من يروي القصة!

Eşinin intikamını yakaladığı Komançi kızdan nasıl aldığını anlatıyordu.
كان يروي كيف إنتقم لزوجته من هذه الفتاة من الكومانشي التي أمسكت بها

Bu gür sesi olan Şirin. Her zaman hikâyeler anlatıp durur.
، هيه ، إنه السنفور صاحب الصوت الضخم . إنه من يروي أحداث القصص

Wang, anılarını kaleme aldığı "Hindistan'a Yolculuk" eserinde Hindistan'daki görevi sırasında yaşadığı olayları anlatmaktadır.
كتب (وانغ) مذكّرة تدعى "الرحلة إلى وسط الهند". يروي الأحداث التي حدثت أثناء مهمته إلى (الهند). لاحقًا..