- Ne olduğunu görmemişler, fakat korkuluklardan düştüğü yerin etrafında, kurbanınkilerle uyuşmayan bir ayak izi bulduk. | Open Subtitles | لم يريا ما حصل لكننا وجدنا آثار حذاء و لم تتطابق مع الضحية قرب الحديد الذي سقط عليه |
Bağlantı yok. Birbirlerini hiç görmemişler. | Open Subtitles | لا ارتباط بينهما لم يريا بعضهما من قبل |
Gece boyunca ön taraftaymışlar. Ve kimsenin kapıya yaklaştığını görmemişler. | Open Subtitles | و لم يريا أحد يقترب من الباب |
Beni buradan götürün. Bunu görmesinler. | Open Subtitles | اصحبني للخارج، لا ينبغي أن يريا هذا. |
Sasha'yla Carl'ı uzaklaştır, bunu görmesinler. | Open Subtitles | أبعدي (ساشا) و(كارل)، لا يتعين أن يريا هذا. |
Perdenin arkasındaki kişiyi görmediler ve kavga ediyorlardı. | Open Subtitles | و لم يريا أي شخص مختبئ وراء الستارة و قد تكلما بحدة و عنف |
Çocuk veya Eve, Danny'yi Miami'de görmemişler, değil mi? | Open Subtitles | الصبي و(إيف) لم يريا (داني) في (ميامي)، صحيح؟ |
- Isırık izini görmemişler mi? | Open Subtitles | -ألمّ يريا آثار العضّ؟ |
İşin komik tarafı da bu. Birbirlerini hiç görmediler. | Open Subtitles | هذا هوَ المُضحِك في الأمر لم يريا بعضهُما حتى |
Luis ve Nieves bir yıl sonrasına kadar birbirlerini görmediler. | Open Subtitles | "لويس" و "نيفيس" لن يريا بعضهما لمدة سنة بعد ذلك |