| Yani kendimin köstebegi olmami istiyor. Bilgileri ona benim aktarmami istiyor. | Open Subtitles | يريدني أن أشهد على نفسي يريدني أن أعطي معلومات عن نفسي |
| Düşük bir seviyede olmamı ve onu emmemi mi istiyor? | Open Subtitles | هل يريدني أن اصير منحطّاً يمتص قضيبه لعشرة سنتات ؟ |
| Beni takdir etmediğini düşünsen de, burada benimle yaşamak istiyor. | Open Subtitles | ربما تعتقد أنه لا يشرفني لكنه يريدني أن أعيش هنا |
| Şu anda burada değil, ...ama seni özlediğini söylememi istedi. | Open Subtitles | إنه ليس هنا الآن، لكنه يريدني أن أخبرك بأنه يفتقدكِ |
| Marie, oğlun artık kendi torunlarımla konuşmamı istemiyor, buna ne dersin? | Open Subtitles | ابنك لا يريدني أن أتكلم مع أحفادي -هذا ليس ما قلته |
| Bu evde her ne oluyorsa bana aklımı kaybettirmek istiyor. | Open Subtitles | مهما يكن في هذا المنزل فهو يريدني أن أنتبه لشأني |
| Ve şimdi barınakta, serbest tıbbi görevli gibi çalışmamı istiyor. | Open Subtitles | والآن هو يريدني أن أعمل في الملجأ ، كطبيبة مجانية |
| Kraliçesi olmamı istiyor, yani tanrıçası, neticede bu da onu... | Open Subtitles | .. إنه يريدني أن أكون ملكته إلهة .. والذي يجعله |
| Bir sonraki şarkıyı Thunderbird süren... sarışın bir genç hanım için çalmamı istiyor. | Open Subtitles | و يريدني أن أشغل الأغنية القادمة لسيدة شقراء، |
| Psikiyatristim annemi bir seanslığına getirmemi istiyor. | Open Subtitles | إذاً طبيبي النفسي يريدني أن أحضر أمي معي في جلسة |
| Baş yargıç benden ellerini ve ayaklarını bağlamamı istiyor. | Open Subtitles | سيدي القاضي يريدني أن أقيده، يديه ورجليه، وسيدفع لي مقابل ذلك. |
| Şuna baksana. Adam bürosunda vereceği parti için striptiz yapmamı istiyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يريدني أن أتعرّي في حفلة مكتبه. |
| Hanımı ve bir kaç kişiyle söyleşi yapmamı istiyor. | Open Subtitles | إنه يريدني أن أتكلم إلى زوجته أقابلها وعدد قليل من الآخرين |
| Gelin. Size bir öykü anlatmamı istiyor. Yerleşin. | Open Subtitles | اذهبوا هنا ، انه يريدني أن أخبركم بالقصة ،هيا |
| Şükran gününde eve dönmeni sağlamamı istiyor. | Open Subtitles | يريدني أن اؤكد له بأنك ستعود إلى الوطن مع حلول عيد الشُكر |
| Görünen o ki, bir su kaçağı var ve şef, benden ameliyat öncesi tüm hastaları kliniğe taşımamı istedi. | Open Subtitles | يبدو أنّ هناك تسرّباً ما والزعيم يريدني أن أنقل كلّ مرضى التحضير الجراحيّ إلى العيادة من يملك الوقت لمساعدتي؟ |
| Yani, temel olarak, işler çok sarpa sararsa buradan dışarda bile kendimi başımın çaresine bakabilecek durumda olmamı istedi. | Open Subtitles | أعني، أساساً، إذا ازدحمت الأشياء بالسكان أكثر من اللازم، حتى هناك كان يريدني أن أكون قادرة على الإعتناء بنفسي |
| Anlaşılan biri hastanın nesi olduğunu anlatmamı istemiyor. | Open Subtitles | شيء ما لا يريدني أن اخبركم ما كان عند المريض،اعذروني. |
| Bulaşmak istemedi. Maymun Barı'na gittim. | Open Subtitles | يريدني أن أبقى متأخراً، لايمكنني ذهبت لحانة القرده، حسناً؟ |
| Beni cehenneme götürdü. Benim yargıca gitmemi istemez. | Open Subtitles | سيأخذني إلى الجحيم إنه لا يريدني أن أذهب إلى القاضي |
| Biliyor musun babam her zaman dişçi olmamı isterdi. | Open Subtitles | تعرف .أبي دائماً يريدني أن أصبح طبيب اسنان. |
| Asla onun istediği gibi biri olamayacağım, bu yüzden seninle geliyorum. | Open Subtitles | لن أكون ما يريدني أن أكون أبداً أعتقد أني سأذهب معكِ |
| Ben devralırım. - Kalmamı istediğini söylemişti. | Open Subtitles | ـ سوف أعتني بهذا ـ أخبرني بأنه يريدني أن أبقى |
| Şu an ölemem. Benim elmasa sahip olmamı isteyen milyonlarca çocuğu düşün. | Open Subtitles | فكّري بشأن مليون طفل يريدني أن يكون لدي الماس |
| Ellerini kafama koyup aşağı doğru bastırdı çünkü ağzıma almamı istiyordu. | Open Subtitles | وكان يدفع رأسبي إلى الأسفل لأنَك كان يريدني أن أضعه في فمي |
| Pul benden Trolley Park'ın reisi olmamı istiyorsa ben de kendime düşen kısmı oynarım. | Open Subtitles | إن كان سكيلز يريدني أن أكون عمدة حديقة الترولي أنا يجب علي أن اشارك في اللعبة |
| O an anladım ki, bu filmde oynamamı istemiyordu. | Open Subtitles | حينها أدركت أنه لا يريدني أن اشتغل في هذا الفيلم |