Bir sincabı vurmamı istedi fakat ben yapamadım. | Open Subtitles | كان يريد مني أن اطلق على سنجاب ولكني لم أفعل. |
Sanırım babam biriyle konuşmamı istedi de ondan. | Open Subtitles | أعتقد والدي يريد مني أن أتحدث إلى شخص ما. |
Babam öğrenmem gereken şeyleri kitaplardan öğrenmemi istiyordu, savaşarak değil. | Open Subtitles | والدي يريد مني أن تتعلم من الكتب، يكن لديك للقتال. |
Lucas tüm bu sorunlardan dolayı kalmamı istemiyor. | Open Subtitles | لوكاس لا يريد مني البقاء مع كل هذه المشاكل |
Sonuçta bana az önce, otobüse binmemi istediğini söylemedi mi? | Open Subtitles | بعد كل ذلك, ألم يخبرني للتو أنه يريد مني ذلك؟ |
Bence Tanrı hahamlık yerine, başka işler yapmamı istiyor. | Open Subtitles | لذا أفكر بأن الرب يريد مني أن أعمل شيء أخر غير دراسة اليهودية |
Israr etti mi benden istediği şeyi alabiliyor. | Open Subtitles | إنه يحصل على ما يريد مني باستمراره المحض |
Orijinal Zoe benden o trene binmemi istemişti, sen değil. | Open Subtitles | الأصل زوي يريد مني للحصول على هذا القطار، ليس لك. |
Arabasını Houston'a götürmemi istedi. | Open Subtitles | انه يريد مني أخذ وتوصيل هذه السيارة إلى هيوستن |
Arayan çocuk, kendisini çalıştırmamı istedi. Ben de "hayır" dedim. Çünkü pek de iyi biri değil. | Open Subtitles | هذا الولد يريد مني أن أعلمه , و أنا قلت لا لأنه نوع ما شخص سئ |
Garip olaylarla ilgili bilgi vermemi istedi ona. | Open Subtitles | كان يريد مني بأن أبدأ في تزويده بالمعلومات عن الحوادث الأكثر غرابة |
Mac, senden bilgi almamı istedi sadece neler olduğunu anlayabilmemiz için | Open Subtitles | ماك يريد مني أن الحصول على بعض المعلومات منك، قبالة الكفة، فقط حتى نتمكن من جعل معنى ما حدث. |
Seni, Gizli Servis ek binasına götürmemi istedi. | Open Subtitles | الان، إنه يريد مني أن أضعك على اتصال به في مبنى الحراسة الخاصة |
Neden o numaraları Bryce'a vermemi istedi. | Open Subtitles | لماذا يريد مني أن احضر هذه الارقام لبرايس ؟ |
Rachel güzel bir Musevi'ydi ve yüce tanrı onunla yatmamı istiyordu. Kendime tütün alırken, senin için aldım. Üzümlü. | Open Subtitles | رايتشلكَانتْيهوديهمثيره، والرب يريد مني الوصول إليها. اخترت ذلك لك عندما كان هناك تخفيضات. |
- Bu ödevde yardım gerektiğini bildiği halde benden istemiyor, ama bunu ona verebilirsen... | Open Subtitles | هذا الورق , لا يريد مني أن أعرف أنه يحتاج لمساعدة لكن لو فقط أوصلتها له |
Oh, herşeyi toplamamı istediğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | أوه، فكرت قلت لك يريد مني أن جمع كل شيء. |
Bence Tanrı hahamlık yerine, başka işler yapmamı istiyor. | Open Subtitles | لذا أفكر بأن الرب يريد مني أن أعمل شيء أخر غير دراسة اليهودية |
Dedi ki burada almamı istediği bir şey bırakmış. | Open Subtitles | لقد قال إنه نسي شيئا هنا و يريد مني إحضاره |
Şubenin devriye takvimini istemişti, verdim. | Open Subtitles | كان يريد مني أن أعطيه والإدارات مواعيد دورية. فعلت ذلك. |
İnsani salıverilme için anneme yardım etmemi istiyor. | Open Subtitles | يريد مني مساعدتها في تقرير للتسريح بدافع الأنسانية |
Muhtemelen şu Alistrair denen çocuk için bir şeyler organize etmemi isteyecek. | Open Subtitles | ربما أنه يريد مني أن أعمل كوصي للولد أليستر |