Teğmen Rollins neden var olmayan bir uçuşla ilgili sorular soruyor? | Open Subtitles | لم الملازم رولينز يسأل أسئلة بشأن الرحلة التي ليس لها وجود؟ |
Çünkü cevap veremeyeceğimiz sorular soruyor. | Open Subtitles | لأنه قد بدأ يسأل أسئلة عديدة، التي لا نملك أجوبة عديدة لها. |
Sabah akşam sürekli aramaya başladı ilginç, acayip sorular soruyordu. | Open Subtitles | بدأ بالأتصال دائماً، نهاراً و ليلاً، يسأل أسئلة غريبة جداً |
Belki değildi, ama dün hangarda onunla ilgili sorular soruyordu. | Open Subtitles | ربّما، لكنّه كان يسأل أسئلة عنه يوم أمس |
Çok soru sormaya niyetli olmayan müşteriye ihtiyacın var. | Open Subtitles | وتحتاجين لمشترٍ جديد لا يسأل أسئلة كثيرة |
Bebeği geri verdiği zaman ebeveyinlik ile ilgili sorular sormaya başladı. | TED | أعاد لها الطفل، وبدأ يسأل أسئلة عن الأبوة. |
- Hiçbir iş yapılmasın diye beraber çalıştıklarına bitmek bilmeyen sorular sorar. | Open Subtitles | إنه يسأل أسئلة لا متناهيه بينما يفترض أن يعمل لذلك لا شيئ يُنجز |
Biliyorsun, yetimhane hakkında sorular sorup duruyor. Buradan gitmemiz gerek! | Open Subtitles | كان يسأل أسئلة عن ملجاً الأيتام, علينا أن نهرب من هنا |
Frank blöf yapıyorsa art arda anlamsız sorular soruyor. | Open Subtitles | عندما يراوغ (فرانك)، يسأل أسئلة مجنونة بشكل متسلسل لإخفاء توتره |
Senin sekreterin de çok güzel sorular soruyor. | Open Subtitles | سكرتيرك أيضاً يسأل أسئلة جيدة |
Billy? Wyshak senin hakkında da sorular soruyor. | Open Subtitles | (بيلي), (واشاك) يسأل أسئلة عنك ايضاً |
Olabilir ama dün hangarda bu konu hakkında sorular soruyordu. | Open Subtitles | ربّما، لكنّه كان يسأل أسئلة عنه يوم أمس |
Yanlış anlama, gayet saygılı biriydi ama eve ne zaman geldiğin ve yalnız yaşayıp yaşamadığın gibi şahsi sorular soruyordu. | Open Subtitles | لا تفهمني خطأ، هذا لايقلل من أحترامك، ولكن كان يسأل أسئلة شخصية، مثل "متى تحضر للمنزل؟" و |
Onu öldürdüler çünkü soru sormaya başlamıştı... cevaplanmasını istediğim sorular. | Open Subtitles | لقد قتلوه لأنه كان يسأل أسئلة... .... أسئلة أريد أجوبتها |
Yasal Ateşe çok fazla soru sormaya başladı. | Open Subtitles | والقانونية الملحق يسأل أسئلة كثيرة جدا. |
Yasal ateşe çok soru sormaya başladı. | Open Subtitles | (Ridell) والملحق القانوني يسأل أسئلة كثيرة جدا. |
Birileri sorular sormaya başladı, etrafta dolaşmaya... izimi kapatmam gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد كان هناك شخص يسأل أسئلة يتجولفيالأنحاء. كانعليّأن أخفيطريقي. |
Muhabir yine sorular sormaya başladı. | Open Subtitles | ذلك الصحفي مجددًا إنهُ يسأل أسئلة |
Jake Dünya hakkında sorular sormaya başladı. | Open Subtitles | جيك بدء يسأل أسئلة حول العالم. |
Bir kişi bir hayvan düşünür diğeri de sorular sorar. | Open Subtitles | شخص يفكر في حيوان و الآخر يسأل أسئلة |
Bir bilirkişi ve bir denek vardır, bilirkişi sorular sorar ve deneğin verdiği cevaplara bağlı olarak ...kiminle konuştuğunu, ne ile konuştuğunu belirler ve... | Open Subtitles | ...حسنٌ، هناك قاضي وشخص القاضي يسأل أسئلة وإعتماداً على إجابات الشخص |
Junuh saha hakkında sorular sorup durdu o sırada Bagger hiçbir şey olmamış gibi davranıyor... ve Hagen'ın çoraplarının kaç para olduğuna dair yorumlar yapıyor... ve iyi bir içim için tütün yapraklarını ne kadar kurutmak gerektiğini anlatıyordu. | Open Subtitles | (جونـا) بقي يسأل أسئلة بعد أخرى حول الملعب في حين (بـاغـر) تصرف و كـأنه لم يحدث الكثير و أبدى ملاحظــات حول الثمن (الذي كلفته جوارب (هاغين |