Haklıysam birisi bu kötü çocukları çok yakından büyüyle çağırıyor demektir. | Open Subtitles | لو كنتُ محقاً، فإن أحدٌ يستدعي تلك الأرواح من مكان قريب |
Sayın Yargıç, savunma ilk tanık olarak Bayan Mona Lisa Vito'yu çağırıyor. | Open Subtitles | سيادة القاضي، الدفاع يستدعي الآنسة مونا ليزا فيتو كشاهدة |
Birisi bu ruhları kasıtlı çağırıyor. | Open Subtitles | أتقصد بأن أحدٌ ما يستدعي الأرواح عن عمد؟ |
Ambulans çağırın. Biri ambulans çağırsın. | Open Subtitles | اتصلوا بالإسعاف أحدكم يستدعي سيارة إسعاف |
İntikam için büyüyle kötülüğü çağıran o olabilir mi? Gel benimle. | Open Subtitles | فهل من الممكن أن يكون الشخص الذي يستدعي الشر للانتقام؟ |
Kendini suçlu hissetmen için sebep yok. | Open Subtitles | ليس هناك شيء يستدعي ان تلومي نفسك بسببه. |
Yüz yüze görüşmemizi gerektirecek bu önemli şey nedir Senatör? | Open Subtitles | ما الذي يستدعي أن نتقابل وجهاً لوجه، حضرة النائب؟ |
Polisleri çağırıp, Mahallelilerin polislere ifade vermesini sağlıyor. | Open Subtitles | يستدعي الشرطة، يتكلّم مع الجيران، يجتمع بهم |
Her gün muhabbete bir hükümlüyü çağırır. | Open Subtitles | أنه كل يوم يستدعي نزيلا فقط لمجرد الدردشة |
İlk tanığınız çağırabilirsiniz. Savunma Sang Min Sooh'u çağırıyor. | Open Subtitles | يمكنك استعداء الشاهد الأول يستدعي فريق الدفاع |
Savunma Dr. Sadira Adani'yi çağırıyor. | Open Subtitles | الدفاع يستدعي الدكتورة ساديرا إداني |
Savunma tekrar Peder Richard Moore'u çağırıyor. | Open Subtitles | الدفاع يستدعي الأب ريتشارد مور |
Ama Kral, neden Gong-gil'i sık sık huzuruna çağırıyor? | Open Subtitles | ولكن لمــاذا يستدعي الملك جونغ-غيل في كثير من الأحيــان؟ |
Savunma Dr. Jack Hodgins'i kürsüye çağırıyor. | Open Subtitles | الدفاع يستدعي ... د.جاك هودجينز إلى المنصة |
Silahlarınızı alın. Herkesi çağırıyor. | Open Subtitles | تأكد من إحضار سلاحك إنه يستدعي الجميع |
Hemşireye söyle annesini evrakları doldurmak için çağırsın ve çocukla tek başıma konuşayım. | Open Subtitles | فلنحضر ممرض لكي يستدعي الأم من أجل الأوراق وسوف نتحدث معه لوحدنا |
- Neden avcıyı çağırsın? | Open Subtitles | ـ لماذا يستدعي كائنًا مفترسًا؟ |
Biri ambulans çağırsın! | Open Subtitles | .شخصاً ما يستدعي الأسعاف |
Hayatıma bir bak, dandik bir indirim mağazasında çalışıyorum kötü ruhları çağıran bir kitabım var ama tüm bunlar olmadan önce bir geleceğim vardı. | Open Subtitles | أعني، انظري لحياتي أعمل في متجر رديء ولدي كتاب يستدعي أرواحاً شريرة ولكن تعلمين، قبل حدوث كل هذا |
Gerçek şu ki, sihirsel cümleler bağıran çağıran ulusal güvenliği hatırlatan herhangi bir federal savcı davalara baskı yapabiliyor kararları iptal edebiliyor, büyük jüriden kaçınabiliyor bu zoruma gidiyor! | Open Subtitles | حقيقة أن أي مدع فيدرالي الذي ينطق الكلمات السحرية، "الذي يستدعي "الأمن القومي و يحذف القضايا |
Şimdi seni de gördü. Ayrılman için bir sebep daha çıktı. | Open Subtitles | لذا إنه يعلم بشأنك أيضاً مما يستدعي خروجكِ على الفور |
İkinizinde zihinsel sınırlılıkları düşünüldüğünde... Eminim ki kaygılanmamı gerektirecek bir şey yoktur. | Open Subtitles | بما أنّ لكليكما تفكيراً محدوداً فأنا متأكّدة أنّه لا يستدعي القلق |
Birisi zulmedilen bu ruhları çağırıp ayaklandıracaktır. | Open Subtitles | شخص ما يستدعي أرواح مظلومة ويجعلهم يقومون بما يريده |
Kadını ona verirsek. Aksi takdirde o çetesini çağırır. | Open Subtitles | يريدنا أن نُسَلِمَهُ المرأة و إلا فإنه سوف يستدعي عصابته |