"يستغرق الأمر" - Traduction Arabe en Turc

    • sürmez
        
    • alır
        
    • sürecek
        
    • sürebilir
        
    • sürdü
        
    • sürüyor
        
    • sürmedi
        
    • sürmüyor
        
    • zaman alabilir
        
    • alacaktır
        
    Onayını almamız uzun sürmez. Open Subtitles لن يستغرق الأمر طويلا للحصول على موافقته
    Fazla uzun sürmez. Üç yıllık hapis cezasını yeni bitirdim. Open Subtitles لن يستغرق الأمر وقتا طويلا، فقد خرجت لتوي من حبس لثلاثة أعوام
    Bilim adamları öylece oturup başlarına gelmesini bekleyemez çünkü bu yıllar alır. TED ببساطة لا يمكن أن يجلس العلماء و يقوموا بالإنتظار حتى تحدث لهم من الممكن أن يستغرق الأمر سنوات.
    2,5 km'lik bir yol. Beş dakikanı alır. Open Subtitles إنها مسافة ميل ونِصْف لن يستغرق الأمر منك سوى خمس دقائقِ
    Emeklilik listesindeki her şeyi yapmak bir buçuk hafta kadar sürecek. TED وسوف يستغرق الأمر أسبوع ونصف ليقوم بكل الأشياء في قائمة التقاعد.
    Yakalamanız bir hafta sürebilir. Open Subtitles وربما يستغرق الأمر منك أسبوعاً للقبضعليه.
    Robbie'nin aktörlüğü bırakıp kariyer değiştirmeye karar vermesi... 1 dakika sürdü. Open Subtitles لم يستغرق الأمر سوى دقائق ليُغير روبي من حلمه بالتمثيل و يتحول لمجال آخر
    Bazen sonuçları çiftçiye ulaştırmak altı ay sürüyor. TED حيث في بعض الأحيان يستغرق الأمر ستة أشهر، لإعادة النتائج للفلاح.
    Yakalanması fazla uzun sürmez. Open Subtitles لن يستغرق الأمر طويلاً حتى يتم القبض عليها
    Bombayı inceleyip düşündükleri şey olduğunu onaylamaları uzun sürmez. Open Subtitles لن يستغرق الأمر منهم الكثير لفحص القنبلة للتأكد منها أنها مطابقة لما يعتقدون لإخفائها جيداً
    Kilitleme mekanizmasına doğru delmem gerekiyor. İki dakikadan fazla sürmez. Open Subtitles أحتاج فقط أن أحفر داخل آلية الأغلاق لن يستغرق الأمر أكثر من دقيقتين
    İki günümü alır... ve 3,000 papele patlar. Open Subtitles يستغرق الأمر يومان ويكلف 3.000 من الأوراق الكبيرة ماذا عن دفعة تحت الحساب؟
    Akşamları telefon etmek ne kadar vakit alır bilirsiniz. Open Subtitles هل تعلم كم يستغرق الأمر لتجرى اتصال فى المساء
    Yapabilirsek ki yapabiliriz demiyorum neredeyse bir hafta alır, belki iki. Open Subtitles إن استطعنا فعل ذلك ولا أقول إنّنا نستطيع.. قد يستغرق الأمر أسبوعاً أو اثنين
    Birkaç gün sürecek ve sonra onu sana teslim edeceğiz. Open Subtitles سوف يستغرق الأمر بضعة أيام ومن ثم سنقوم بالإفراج عنها.
    Belki de milyonlarca yıl sürecek ama sonuçta bu kırılmalar yayılacak ve yeryüzünün kabuğu üç dev noktayla ayrılacak. Open Subtitles ،قد يستغرق الأمر ملايين السنين لكن في النهائية ستنتشر هذه التصدعات وتبدأ ثلاث صفائح ضخمة من قشرة كوكب الأرض بالإنفصال
    6 ay sürebilir, bir veya iki yıl yine de onu bulacağım. Open Subtitles قد يستغرق الأمر نصف عام, أو عاماً أو عامين لكنني سوف أعثر عليه.
    Ama beklediğimizden bir iki dakika uzun sürebilir... Open Subtitles فقط قد يستغرق الأمر بضع دقائق أطول مما كنا نتوقع.
    Sadece nutuk atma iki saat sürdü. Open Subtitles حسناً، لم يستغرق الأمر سوى ساعتين من الانتقاد.
    - Bu ne kadar sürüyor? Open Subtitles هذا صحيح كم يستغرق الأمر من الوقت عادةً؟
    Bir saat sürmedi. Sadece beş dakika içerde kaldım. Herşey çok güzel gitti. Open Subtitles لم يستغرق الأمر ساعه بقيت لمدة 5 دقائق, الأمور سارت على مايرام
    Savaştayken lakap takılması uzun sürmüyor. Open Subtitles لا يستغرق الأمر وقت لتحصلي على لقب في الحرب.
    Tamam, ve duyguyu hissettiğin zaman -- biraz zaman alabilir -- camı şişenin içine atmanı istiyorum. TED حسناً، عندما تشعرين بهذا الإحساس أسقطي القطعة داخل الزجاجة. قد يستغرق الأمر بعض الوقت
    Filler ya da insanlarda bir özelliğin yeterli ölçüde yayılması yüzyıllar alacaktır. TED بالنسبة للفيلة أو البشر، قد يستغرق الأمر قروناً لتنتشر سمة بما يكفي على نطاق واسع.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus