"يستمعوا" - Traduction Arabe en Turc

• dinlemediler
• dinlemezler
• dinlemeyecekler
• dinlemiyorlar
• dinlemedi
• dinlemesini
• dinlemek
• dinlemelerini
• dinlemeyi
• dinlememelerini
• duymalarını
• dinlemez
• dinledikleri
• dinlemezlerse
• dinlemelerine

Bu kilitleri açmak oldukça kolay üstlerimle de konuştum, ama beni dinlemediler.
هذه الأقفال بسيطة جدا للفتح تكلمت مع المشرفين لكنهم لم يستمعوا لي

Politikacılara ne kadar hassas olduğumuzu anlatmaya çalıştım. Ama beni dinlemediler.
لقد حاولت إقناع السياسيين بمدى ضعف دولتنا لكنهم لم يستمعوا إلي

Bakın öfkelisiniz biliyorum ama sizi dinlemezler benimle konuşun
أنظري يا آنسة أعرف أنكِ غاضبة ولكنهم لن يستمعوا إليكِ يجب أن تتحدثي معي

O zaman düşecek ilk kişi ben olurum seni dinlemeyecekler.
لابد أنه سيكون لكنه السقوط الأول لن يستمعوا إليك.

Kızların çoğu bunları sıcak suya basarlar. Söylüyorum ama beni dinlemiyorlar.
بعضهن يضعنهم في ماءٍ ساخن لقد أخبرتهم، لكنهن لم يستمعوا لي

Hepsi müzikten hoşlanıyorlar sözde, ama hiçbiri dinlemedi bile. Hiç kimsenin umurunda değildi.
و جميعهم إدعوا إعجابهم بالعزف رغم أنهم لم يستمعوا إليه

Halkın bu tarifi dikkatle dinlemesini istiyoruz.
نطلب من الناس ان يستمعوا بإنتباه شديد للوصف التالي

Bu adam yalan yere yemin ettiğini itiraf etti. Jüri bu saçmalıkları dinlemek zorunda mı?
هذا الرجل اعترف بحنثه للقسم, يجب على المحلفين الاّ يستمعوا الى هذا الهراء ؟

Liderlerinizin bizi dinlemelerini sağlayacağız.
سنجعل قادتكم يستمعوا الينا

Onlara bunun palavra olduğunu söyledim. Beni dinlemediler...
.هذا هراء, أخبرتهم بذلك و لكنهم لم يستمعوا إليّ

Ronnie'ye dikkat çekmememiz gerektiğini söyledim. dinlemediler.
قلت روني علينا ان نهدأ و نتواري عن الانظار, لكن لم يستمعوا

Ancak Anbu'num kök grubu lideri Danzo, ve geri kalan kurul üyeleri onu dinlemediler.
ولكن دانزو زعيم الأنبو والمجلس الأعلى لم يستمعوا لما يقول

İnsanlar uzun süredir vaaz dinlemediler.
هؤلاء الشباب لم يستمعوا لموعظة منذ زمن طويل

Tek başına Boston'u dinlemezler, ama 13 birleşik koloninin* sesi...
انهم لن يستمعوا الى بوسطن لكنهم سيستمعون الى 13 من المستعمرين مجتمعين

İyi bir başlangıç, ama elle tutulur bir şüpheli sunmadıkça bizi dinlemezler.
ان هذه بداية جيدة، و لكنهم لن يستمعوا لأي شئ و لكن يجب ان نجد مشتبه به

Özür dilerim, Baba. Korkarım seni daha fazla dinlemeyecekler.
أسف والدى أنا خائف أنهم لن يستمعوا لك ثانية

Çocuklar, bağırmayınca beni dinlemiyorlar.
الأولاد لا يستمعوا لي إلا إذا صرخت عليهم ..

Ama kardeşleri bir kez bile onu dinlemedi ve Mirza saldırdı.
ولكن أخوتها لم يستمعوا لها ولو لمره. و هاجموا ميرزا.

Kendi şarkını söylemek güzel oluyor ama insanların beni dinlemesini istemiyorum.
من اللطيف أن تغني مع ما تعزفه لكنني لا أريد الناس أن يستمعوا إلي

Onları çıkartabilirsek, bizi dinlemek zorunda kalırlar.
إذا إستطعنا السيطرة عليها سوف يستمعوا لنا

Teyzelerini dinlemelerini söyle.
أخبريهم بأن يستمعوا لخالتهم

Belki de o zaman konuşmak yerine, dinlemeyi öğrenmeliler.
اذن من الافضل لهم ان يستمعوا اكثر مما يتحدثون

Askerlerden bahsederken kelimesi kelimesine "Onu dinlememelerini ilk ben söylerim" demiş.
كان يتحدث عن الجنود وقال "سأكون أول من يأمرهم بألا يستمعوا"

Nerede duracaklarını seçmeden önce söyleyeceklerimi duymalarını istiyorum.
إجتماع مهم وقبل ان يتخذوا موقفا أريد منهم ان يستمعوا إلى ما يجب ان اقول

Çocuklar da başkalarının günah çıkarmasını dinlemez.
والأطفال لا يجب ان يستمعوا الى اعترافات الأخرين

Seni dinledikleri zaman değil sadece. Senden korkuyorlar da.
ليس فقط يستمعوا لطلباتك ..لكن أيضاً يخشونكِ

Peki ya seni dinlemezlerse?
ماذا سيحدث إذا لم يستمعوا لك؟

İyi para ödeyip memleketlerinin müziklerini dinlemelerine izin verirdik.
ليس إن كنا سندفع لهم جيداً ونجعلهم يستمعوا للموسيقى التي اعتادوا أن يستمعوا إليها في بلادهم