"يسحب" - Traduction Arabe en Turc

    • çekiyor
        
    • çeker
        
    • çekmesini
        
    • çektiğini
        
    • çekip
        
    • çekti
        
    • çeken
        
    • çekmeye
        
    • çektiği
        
    • alır
        
    • alıyor
        
    • çekecek
        
    • çekiyordu
        
    • çekebilir
        
    • çıkarıyor
        
    Avını yakaladıktan sonraysa, ipek güvenlik ipiyle kendini tekrar yukarı çekiyor. Open Subtitles عندما تقع الفريسة يسحب العنكبوت نفسه الى اعلى بخَيطُّ الأمانِ الحريريِ
    Bu yoğunlukça hafif, maddeyi içeriye çekiyor. TED هذا نور على الكثافة يسحب كل المواد التي حوله.
    Bir taraftan daha güçlü çeker ve bulutu parçalar. TED انه يسحب من جانب بشكل أكبر من الآخر و السحابة تتفتت لأجزاء
    Ağzını tıka basa doldurmuyor ya da kimseye parmağını çekmesini söylemiyor. Open Subtitles انه لا ياكل من المقبلات او يطلب من احد ان يسحب اصبعه.
    Sadece ikimiziz. Yorganı nasıl kendi tarafına çektiğini görmelisin. Open Subtitles نعم ، فقط أنا وأخي ، عليك أن ترا كيف يسحب غطاء السرير عني
    Salona giriyor ve altı patlarını çekiyor ve "Bu pisliği temizleyeceğim." diyor. Open Subtitles هو يدخل إلى ذلك الصالون، يسحب مسدسه، ويقول "أنا سأنظف هذه الفوضى"
    Bu noktada, silahını çekiyor, tek atışla adamı kalbinden vuruyor, ölümcül vuruş. Open Subtitles وهنا يسحب المسدس ويصوب طلقة واحدة نحو قلب الرجل طلقة قاتلة
    Hayatlarımız öyle boş ki! O zaman her gece bizi buraya ne çekiyor? Mary Anne. Open Subtitles حياتنا فارغة , فما الذي يسحب أقدامنا إلى هنا ليلةً بعد ليلة ؟
    Görünüşe göre çekirdek, geminin geri kalanından enerji çekiyor. Open Subtitles يبدو أن المركز ، يسحب الطاقة من بقية السفينة
    - Ekstra elektrik çekiyor. - Ne oluyor burada? Open Subtitles إنه يسحب الطاقة من المولد الرئيسي ماذا يحدث بحقّ الجحيم؟
    Sonra her bir damlanın yüzey gerilimi içerideki ipek bobinini geri çeker. Open Subtitles وبعد ذلك، التوتّر السّطحي يسحب الحرير مرة أخرى لداخل كل قطرة.
    İki saniye önce torunuma parmağımı çekmesini söylemiştim. Open Subtitles قبل ثانيتين عن حدوثه اخبرت حفيدي ان يسحب اصبعي
    Sen... eğer birinin silah çektiğini görürsen önüne atla. Open Subtitles وأنت لو رأيت أحداَ يسحب سلاحاََ قف أمام طريقه
    Çevresinden nemi çekip, bunu kristalle değiştirir. Open Subtitles حيث يسحب الرطوبة من البيئة المحيطة. ويستبدله بالبللورات.
    Kılcal etki solüsyonu içteki kıvrımlara doğru çekti ve orada kuruyup kristalleşti. Open Subtitles غطاء الزجاجة عمل دقيق يسحب محلول الخيوط حيث تجف بكريستالات بيضاء
    Tekneyi çeken adam en az 65 olduğunu söylüyor. Open Subtitles الرجل الذي يسحب القارب قال أنه كان يمضي بسرعة 40 على الأقل
    Görüşlerini değiştiren insanlar neden herkesi yanlarına çekmeye çalışır? Open Subtitles لماذا يحاول كل مَن يتغير أن يسحب الجميع معه؟
    Stüdyo bütçeyi aştığın için filmin fişini çektiği zaman yarın başka bir işim olacak. Open Subtitles وحين يسحب الاستديو السد عن فيلمك لأنك تنهكين الميزانية سأحصل على عمل آخر غداَ
    Gelen solucan delikleri enerjilerini diğer taraftan alır. Open Subtitles الثقب الدودي القادم يسحب الطاقة من مصدر خارج العالم
    Kontrol odası katı şu an gücünü doğrudan gemiden alıyor. Open Subtitles مستوى غرفة التحكم يسحب الطاقة الآن مباشرة من السفينة
    O tetiği çekecek sen de arkadaşının beynine girecek olan şu mermiyi durduracaksın. Open Subtitles هو سوف يسحب الزناد وأنت سوف تمنع الرصاصة من أن تدخل رأس صديقك.
    Bazı vakalarda bakan kişiyi resmin içine çekiyordu. Open Subtitles وفي بعض الأحيان يسحب المشاهد إلى داخل الصورة نفسها
    Buna ihtiyacın var. Herkes tetiği çekebilir. Open Subtitles لكنك تحتاج إليه، أي شخص .يستطيع أن يسحب الزناد
    Aynen, sonra da biz hayranlarını dikkatlice izleyip biri oklava falan çıkarıyor mu diye bakacağız. Open Subtitles و بعد ذلك سوف.. تعلمين و سنتفقدهم عن قرب لتأكد ان لا أحد منهم قد يسحب مِدلاكاً أو شيء ما

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus