"يسخر" - Traduction Arabe en Turc

    • alay
        
    • dalga
        
    • gülüyor
        
    • gülmüyor
        
    • şaka
        
    • güler
        
    • gülen
        
    • taklit
        
    • sataşıyor
        
    • alaya
        
    • güldüğünü
        
    • gülüyordur
        
    Bazıları bunu duyacaklar ve alay edecekler ya da önemsemeyeceklerdir. Open Subtitles بعض الرجال قد يسمع حديثي و يسخر منه أو يتجاهله
    Bu yeni varoluşunu sessiz sedasız geçirmedi. Ama gelip geçenleri kızdırdığı ve güçlü kişilerle alay ettiği, insanların içinde yemek yediği, idrarını yaptığı TED لم يعش هذه الحالة في هدوء، ولكن يقال أنه كان يسخر من المارة ويهزأ من أصحاب النفوذ، ويأكل ويتبوّل، وحتى يستمني علناً.
    Kahretsin! Ona yasaklama emri çıkartıyorsun ve o seninle dalga geçiyor! Open Subtitles تباً ، أنت تعطيه أمر بعدم التعرض ، وهو يسخر منك
    Karı kocayı ölene kadar bıçaklamak sanki evlilik bağıyla dalga geçiyor gibi. Open Subtitles تجريح رجل و زوجته حتى الموت و كأنه يسخر من رابطتهما الزوجية
    Benim için önemli olduğunu biliyordun. Herkes bana gülüyor. Open Subtitles تعرف كم يعنى هذا لى، مع كلّ شخصِ يسخر مني
    Herkes bu fikirle alay ediyordu oysa. Open Subtitles فكرة من الهواء هكذا ؟ فكرة يسخر الجميع منها
    Gülümseyince de öyle bir gülümsüyor ki alay ediyor sanki kendisiyle şaşıyormuş gibi kendi aklına gülümseyerek bir şey bulabildiği için. Open Subtitles كأنه يسخر من نفسه، محتقراً روحه إذ أن شيئاً ما دفعها للابتسام
    Ben ona muhalif senatörlerin lideriyim ve oğlum özel davetlerde, şimdi de ortalık yerde onunla alay ediyor. Open Subtitles انا اقود اعضاء مجلس الشيوخ الذين يعارضوه وابني يسخر منه في المادب الخاصة والان يذله علنا
    Sen gelmeden önce herkesin alay ettiği çocuklarız biz. Open Subtitles نحن الأولاد الذين كان الجميع يسخر منهم قبل مجيئك
    Herkes o işçilerle dans etmenle alay ediyor. Open Subtitles الكل يسخر منك وأنت ترقصين مع هؤلاء العمال
    Bay Bratcher'in dediğine göre, Rainey'in ifadesiyle asla dalga geçmemiş. Open Subtitles قال السيد براتشر أنه لم يسخر أبدًا من إفادة ريني
    Mizah ile yapılabilecek en kolay şey, ve tamamen olması gereken bu, bir dostun düşman ile dalga geçmesidir. TED أبسط شيء يمكن فعله باستعمال الدعابة، وهو مباح تماما، هو صديق يسخر من عدو.
    Gürültücü, içeceğini üzerinize döküyor, ve takımınızla dalga geçiyor. TED إنه يصرخ، إنه يسكب شرابه عليك، وهو يسخر من فريقك.
    Belki partneriniz can acıtıcı bir şekilde sizinle dalga geçer, eğlence olsun diye size zarar veren şakalar yapıp hikâyeler anlatırlar. TED ربما يسخر منك شريكك بطرق مؤذية، أو ربما يروون قصصًا ونكات لإضحاك الناس على حسابك.
    Bir jeolog arkadaşım benimle hep dalga geçerdi mağaralara girmekten korktuğum için. Open Subtitles لدي صديق جيولوجي ودائماً ما كان يسخر مني لأنني أخاف من دخول الكهوف
    Bu kentteki herkes hatta horozlar bile bize gülüyor. Open Subtitles ، كل شخص فى البلدة يسخر مننا . حتى الديوك
    Aptal İnternet... Bütün Dünya Bana gülüyor... Open Subtitles تلك الإنترنت الغبية، العالم بأكمله يسخر مني
    Kimse sana gülmüyor. Open Subtitles ليس هنالك من يسخر منك
    Tanrının bana yaptığı bir şaka. Open Subtitles انا النكتة الذي يسخر الله منها مرحبا بالجميع
    Pislikler böyle güler. Open Subtitles هذه هى الطريقه التى يسخر بها الفيتناميون
    Zaten zar zor gülen o suratıyla herif her an kahkahadan kopacak gibi. Open Subtitles خلف هذا الوجة . يسخر منا بشدة . يمكنه خداعنا فى أى لحظة
    Konuşma şekliyle çünkü bir tür konuşma özrü vardı, ve amcam onu taklit ederdi. Open Subtitles وعمى كان دائماً يمزح معه وقد كان دائماً يسخر من طريقه كلامه لإنه كان لديه مشكله في التحدث بطلاقه
    Haftalardır bize kim sataşıyor? Open Subtitles الذين يسخر منا أسبوعا بعد أسبوع هنا؟
    Sıradanlığı alaya alır onu övüp, asil bir şeymiş gibi gösterirken bile. Open Subtitles يسخر من الأشياء المتوسطة حتى عندما تختفي تحت مظهر نبيل ومناسب
    Her sabah uyanınca Fidel'in bize güldüğünü düşünüyorum. Open Subtitles عندما أستيقظ كل صباح أظن أن فيديل يسخر منا.
    Şimdi orada mağaraların birinde bize gülüyordur. Open Subtitles الان هو في احد الكهوف يسخر منا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus