Bak Joy, sanat okulu konusunda yapabileceğim birşeyler olmalı. | Open Subtitles | اسمعي جوي، مؤكد أنّ هناك ما يسعني فعله للتعويض عن الرسم |
Doktorluk lisansım yok. Tek yapabileceğim numara yapmak. | Open Subtitles | لا أملك رخصة طبيّة جلّ ما يسعني فعله هو التظاهر |
Suya karşılık tek yapabileceğim bu. | Open Subtitles | ذلك أقل ما يسعني فعله مقابل الماء |
yapabileceğim bir şey yok mu? | Open Subtitles | ليس ثمّة شيء يسعني فعله حيال ذلك؟ |
Yani kocan olarak, senin için yapabileceğim şey tek bir soru bile sormadan seni yalnız bırakmak. | Open Subtitles | إذاً بصفتي زوجكِ ما يسعني فعله لأجلكِ هو... ترككِ بمفردك وعدم طرح أية أسئلة عليكِ |
yapabileceğim bir şey olursa söyle çünkü yardım etmekten mutlu olurum. | Open Subtitles | حسناً, أخبريني إن كان هناك أمر آخر يسعني فعله, لأنه... تسرني مساعدتكِ |
Benim yapabileceğim bir şey var. | Open Subtitles | يوجد ما يسعني فعله |
- Evet ama bu konu hakkında yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك شئ يسعني فعله |
yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك ما يسعني فعله. |