Çok açık, ya da kapalı, bir büyücü bile utanıyor bu durumdan. | Open Subtitles | منفتح جداً، ورغم ذلك مُنغلق حيث المشعوذ فيه يشعر بالخجل |
Ortaklığından son derece utanıyor ve hayal kırıklığına uğramanı ya da endişelenmeni istemedi. | Open Subtitles | إنه يشعر بالخجل الشديد من علاقته بهم و هو لم يُرد أن يخيب ظنك أو يقلقك |
Çok utanıyor çünkü dublörü bir kadın ama bunda utanacak bir şey yok. | Open Subtitles | آه، إنه فقط يشعر بالخجل لأن بدليه في الخدع هي إمرأة ولكن هذا ليس بشيء لتخجل به |
Birden Utandı bizimki. | Open Subtitles | انظروا مَن أصبح يشعر بالخجل فجأة |
Hey, Utandı! | Open Subtitles | إنه يشعر بالخجل |
Acele etmiyordu çünkü utanıyordu. | Open Subtitles | كان مستعجلاً لأنه كان يشعر بالخجل |
John kampüsün civarına bile yaklaşmıyor. Galiba utanıyor. | Open Subtitles | جون " لن يقترب من الحرم الجامعى" أعتقد أنه يشعر بالخجل |
Ama utanıyor. | Open Subtitles | لكنه يشعر بالخجل. |
- Senden utanıyor. | Open Subtitles | إنه يشعر بالخجل منكِ. |
Bence utanıyor. | Open Subtitles | بل أعتقد أنه يشعر بالخجل |
Utandı. | Open Subtitles | إنه يشعر بالخجل الآن |
Taşları yatağının altında saklıyordu çünkü Levi utanıyordu. | Open Subtitles | لقد أبقاها مُخبأه تحت سريرة لإن (ليفاي)كان يشعر بالخجل |