"يصلحه" - Traduction Arabe en Turc

• tamir

Bedavaya tamir edecek hali yok ya? Ya bizden birkaç yüzlük falan isterse?
... حسناً هو لن يصلحه دون مقابل أعنى ماذا لو طلب مائتى دولار؟

Kör bıçakla yapılırsa, eminim ne kadar becerikli olursa olsun hiçbir doktor tamir edemez.
بسكين مزدوجة حتى جراح متمرس لا يعالجها مهما كان ماهر، لا يمكن أن يصلحه

Bunu olduğundan daha fazla uygunsuz hale getirmeyelim. - Sana saygı duyuyoruz, işi tamir et.
لنجعل هذا الأمر أقل إحراجاً لذا سنجعلك أنت من يصلحه

Adı gerekmeyen bir teknik üniversite mezunu tamir edecekti ama daha da bozuyor bence.
و هناك إحدى خريجي معهد "ماستشوستس" من المفترض أن يصلحه لكنه يفسده في الحقيقه

- Önce makas köprüsü "kazara" bozuldu, ve işçi tamir etmeye çalışırken neredeyse ölüyordu.
- أولاً ، الجسر تحطم عمداً و رئيس العمال كاد - يُقتل و هو يصلحه

Bir şey bozulursa kim tamir edecek, sen mi?
و لو شيئ ما انكسر من سوف يصلحه انت ؟

Oscar kasırgadan sonra hiç tamir etmedi.
أوسكار لم يصلحه مطلقًا بعد الاعصار

Babam neredeyse her gün tamir ederdi.
كان والدي يصلحه كل يوم تقريباً

tamir için tesisatçıyı arayacağım.
.سأطلب من السباك أن يصلحه

tamir ediyor.
ليس لديه فكرة . هو يصلحه لنا

- Neden biri tamir etmiyor?
لماذا لم يصلحه شخصا ما؟

- Yarın tamir edecek dedim.
. وسوف يصلحه ،اخبرتهُ بهذا

Ona tamir etmesini söyledim.
نعم لقد قلت له أن يصلحه!

Belko tamir eder.
سأجعل "بيلكو" يصلحه

Babam, ölmeden önce bunu tamir ediyordu.
كان أبي يصلحه... قبل وفاته